CHP'li Başarır: Kadın doğum uzmanı Denizcilik Fakültesi'nde dekanlık yapıyor

CHP PM Üyesi ve Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, üniversitelerdeki akraba kayırmacılığını meclise taşıdı.

Sözcü'den Ali Ekber Şen'in haberine göre, 

CHP’li Başarır, “ "Bir kadın doğum uzmanının Denizcilik Fakültesinde dekan olarak atanması, Ziraat Fakültesi mezununun Makine Mühendisliği bölümünde bölüm başkanı olarak görev yapması anlaşılır gibi değil" ifadelerini kullandı.

KADIN DOĞUM UZMANI DENİZCİLİK FAKÜLTESİ’NDE 

Konu ile ilgili açıklama yapan Başarır, üniversitelerin bilim yuvası olması gerektiğini belirterek, şunları söyledi:  Mersin Üniversitesi yöneticileri, öğrencilerine kaliteli öğretim vermekten ziyade eşimi, dostumu, akrabamı nasıl üniversitede çalıştırabilirim telaşına düşmüşlerdir. Sadece akraba yerleştirmesi değil aynı zamanda uzmanlıkları dışındaki yerlere yapılan atamalar burada verilen öğretimin kalitesini gözler önüne sermektedir.

Bir kadın doğum uzmanının Denizcilik Fakültesinde dekan olarak atanması, Ziraat Fakültesi mezununun Makine Mühendisliği bölümünde bölüm başkanı olarak görev yapması anlaşılır gibi değil.

SONU GELMEYEN EŞ DOST AKRABA TORPİL LİSTESİ

CHP PM üyesi ve Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın yanıtlaması istemi ile verdiği önergesinde konuya ilişkin şu iddialarda bulundu:

Seçim bölgemde bulunan Mersin Üniversitesi'nde Rektör Ahmet Çamsarı, yeğeni Sena Karakuş'u Eğitim Fakültesi'ne, Sena Karakuş'un eşi İsmail Karakuş'u Türkçe Öğretimi Arş. Merkezi'ne diğer yeğeni mühendis Emre İnanç'ı yapı işleri daire başkanlığına atamıştır.

Rektör Yardımcısı Ali Kaya, yeğeni Öğr. Gör. Erhan Kaya'yı Tarsus Meslek Yüksek Okulu'nda, Rektör Yardımcısı Mehmet İsmail Yağcı, oğlu Can Yağcı'yı araştırma görevlisi, Genel sekreter İsa Değirmenci, yeğenleri Filiz Değirmenci ve Süreyya Değirmenci'yi araştırma görevlisi, Yine Mersin Üniversitesi Rektör Yardımcısı Erol Yaşar, yeğenleri Hanife Mevhibe Şen ve Beyza Kasap'ı, Rektör Danışmanı ve Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Murat Yakar, yeğeni Aynur Yavuz'u, İdari ve Mali İşler Daire Bşk. Murat Solmaz (Şoförlükten daire başkanlığına yükseldi), kızı Dürüye Solmaz'ı, yeğenleri Huriye Tan ve eşi M. Ali Tan'ı, baldızı Nihan Koç'u, üniversitenin çeşitli birimlerinde görevlendirmişlerdir.

Eş akraba atamalarının dışında Mersin Üniversitesi'nde akıl dışı atamalar da yapılmıştır. Örneğin Kadın Doğum Uzmanı Prof.Dr.Faik Gürkan Yazıcı Denizcilik Fakültesi Dekanlığına atandı. Denizcilik Fakültesi’ne daha sonra Harita Mühendisi Prof. Dr. Murat Yakar atandı.

Doktor Öğretim Üyesi Yücel Uysa, 2016 yılında Aile Hekimliği Anabilim Dalı'ndan Yabancı Diller Yüksekokulu'na Müdür olarak atandı.

Prof. Dr. Taşkıner Ketenci, 2018 yılının ilk ayında Fen – Edebiyat Fakültesi Sistematik Felsefe ve Mantık Anabilim Dalı'ndan Devlet Konservatuvarı Müdürü olarak atandı.

Makine Mühendisliği Bölümüne, Ziraat Fakültesi mezunu Doç. Dr. Bahadır Sayıncı 2018 yılında atandı ve bölüm başkanı olarak görev yapmaktadır. Metalürji ve Malzeme Mühendisliği Bölümüne, Kimya mezunu Doç. Dr. Mehmet Çabuk 2019 yılında atandı.

Seçim bölgemde olan Mersin Üniversitesi Rektörü'nün ve idarecilerin yakın akrabalarını üniversite içerisinde çeşitli birimlere görevlendirilmesi ile oluşan kadrolaşma hakkında herhangi bir inceleme başlatılacak mıdır? Yoksa Mersin Üniversite'sinin bir aile şirketi gibi yönetilmesine göz mü yumulacaktır?

“NE DERECE AHLAKİ VE ETİKTİR?”

Ali Mahir Başarır, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın yanıtlaması istemi ile verdiği önergesinde konuya ilişkin şu sorulara yanıt verilmesini istedi:

Ülkemizde ve Mersin'de binlerce üniversite mezunu işsiz varken, Mersin Üniversitesi Rektörlüğü tarafından bu denli etkin eş ve akraba ataması yapılması ne derecede ahlaki ve etiktir?

Açıklama kısmında belirtilen uzmanlık alanı dışındaki görevlere atanan kişiler hakkında herhangi bir işlem yapılacak mıdır? Yapılmayacaksa bu bölümde okuyan öğrencilerimizin ne gibi kaliteli bir eğitim alması beklenmektedir?

 Dünya Üniversite Sıralama Merkezi’nin (CWUR) her yıl yayınladığı “Dünya’nın üniversiteleri” sıralama listesinde, ilk 500 üniversite içerisinde Türkiye'den hiçbir üniversitenin bulunmamasında, Mersin Üniversitesi'nde olduğu gibi rektörlerin eş, akraba ve arkadaşlarını liyakatsiz bir biçimde kendi kadrolarına alması etken değil midir?