Cezaevine değil işe

Cezaevlerinde 12-17 yaş arasında 2 bin 600 çocuk ve genç bulunuyor. Bunların 1103’ü hükümlü, 1825’i tutuklu. Yılda duruşma aşamasına gelen çocuk sayısı ise 180 bin. Tahliye olan çocuk ve gençler yüksek oranda tekrar suça sürüklenip cezaevine geri dönüyor. Çünkü bu çocuklar genellikle toplumsal dışlanma yaşıyor, eğitimlerine devam edemiyor, mesleki becerileri gelişemediği için iş bulamıyor. Hatta işe alınmıyorlar. Yaşadıkları travma sonucunda değersizlik duygusu içerisinde psikososyal çöküş de beraberinde geliyor ve yeniden suça karışabiliyorlar.

Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı, tutukluluk deneyimi yaşamış olan veya yaşayan çocuklara ve gençlere sosyal ve adli destek vermeyi amaçlıyor. Bunun için de özellikle AB ülkeleri arasında iyi örnekleri araştırıldı ve evrensel uygulamaların yer alacağı modelin Türkiye’de uygulanabilmesine yönelik “Yeniden projesi” başlatıldı. AB Sivil Toplum Diyaloğu-V Hibe Programı kapsamında desteklenen ‘‘Yeniden’’ projesi ile tutuklu/hükümlü deneyimi yaşamış 32 gençle çalışılacak. Bu çocuk ve gençlere psikososyal ve adli destek sağlanacak.
Vakıf Başkanı Nevin Özgün’ün verdiği bilgilere göre, sosyal destek, bu gençlerin istihdam edilmelerinin ve tekrar eğitim sistemine katılmalarının sağlanmasına yönelik rehberlik ve dayanışma anlamına geliyor.

Adli destek ile de gençler arasındaki yeniden suç işleme eğilim oranının azaltılması amacıyla özgürlük, güvenlik, cezai ve hukuki konularda adli işbirliği yapılması amaçlanıyor.
Nevin Özgün, projeyle ilgili şu bilgileri verdi: “Gençlerin aktif katılımlarıyla, bireysel ruh ve beden sağlığının önemi vurgulanacak. Hedef grubun ihtiyaçları akademik araştırmayla belirlenecek. Okuma yazması olmayan çocuklar için alternatif yöntemler geliştirilecek. Bunlar, proje kapsamında vakıf merkezinde çağrı merkezi (BİRİM) kanalı ile gerçekleşecek. Bu yöntemle çocuklarla sık sık görüşebilme imkânımız olacak ve telefonla kendilerine mentorluk desteği sağlayabileceğiz. Tahliyeden sonraki iş görüşmeleri sırasında çocuğa karşı olumsuz tavırlar sergilenebilir. Gerçekleştirilecek zirveyle önyargıları ortadan kaldırmayı planlamamıza rağmen çocukla işadamı arasında ilişki kurulması sırasında sorunlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle, çocuklara iş görüşmelerine giderken bir mentor eşlik edecek. Politika tavsiye belgesi çok önem taşıyor. Bunun nedeni, farklı paydaşların ve AB iyi örneklerinin birleştirilmiş katkılarıyla nihai şeklini alacak olması ve projemize farkındalık sağlayacak olması. Politika belgesi bu alanda kullanıma sunulacak.”