Cemaat hangi AKP'liyi tehdit ediyor?
Cemaat ile AKP arasındaki gerilimde yeni gündem 'kaset tehdidi' oldu.
Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi, Aydnılık ve Sözcü gazetelerinin elinde olduğu iddia edilen kasetlerle, cemaatten bazı isimlerin AKP'li bir yetkiliyi tehdit ettiğini yazdı.
Fethullah Gülen’e açık mektup yazan Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi, kaset tehditlerinde bazı isimlerin araya girerek "Dershaneler konusunu kapatın, Aydınlık ve Sözcü’nin elindeki kasetleri yayınlatmayalım" dediğini öne sürdü.
Selvi, "Öğrendim ki hocam, sizin de ağlamaktan gözleriniz şişmiş. Bilin ki sizde gözyaşları, bizde kalbimize damlayan kan damlaları oldu. İçinden çıkamadık hocam. Mevlana'nın gönül dili yerine Ergenekon'un tehdit dilini kullanır olduk" ifadelerini kullandığı yazısında, "Bilin ki dershane tartışması giderek farklı mecralara taşıyor" uyarısını yaptı. Selvi ayrıca, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın Cemaat ile AKP arasında arabulucu olmasını da önerdi.
FETHULLAH GÜLEN'İN AYIBINI BİLDİĞİ DEVLET BÜYÜĞÜ KİM? İŞTE O SÖZLER...
İşte Selvi’nin yazısındaki o bölüm:
"Bugün kirli metotlarla ve kirli ittifaklarla karşı karşıyayız.
Aydınlık ve Sözcü'nün saldırılarına karşı sizi savunurduk. Şimdi Başbakan'ın dershaneler konusuna çözüm bulmak amacıyla görevlendirdiği yetkili kişiler Sözcü ve Aydınlık üzerinden tehdit edilir oldu. 'Onurunla istifa et. Biz seni ortada bırakmayız' deniliyor. 'Sen iyi bir insansın. Başbakan'ın seni sevdiğini biliyoruz. Başbakan'ı sen ikna edebilirsin. Bu işi (dershaneler) bırak, senin önün açık. Biz seni bakan yaparız. Ama seninle ilgili Sözcü ve Aydınlık'ın elinde kasetler var. Biz onu ev, araba verir hallederiz' diye tehdit ediliyor.
Kim bunlar hocam? Kasetle, Sözcü'yle, Aydınlık'la ne işleri olur? Sözcü'nün, Aydınlık'ın elindeki kasetlerden bunların haberi nasıl olur? Bu yapılarla kurulan ilişkiler nedir? Hangi evle, hangi araba ile hangi kasetleri çözüyorlar? Resmi sıfatları nedir bunların?
…
Bilin ki dershane tartışması giderek farklı mecralara taşıyor. Arabuluculuk yapabilecek olan insanlar da bir mekanizma tarafından kısa sürede tasfiye ediliyor. Bir güç iki tarafı kavga ettirmek için, elinden gelen her şeyi yapıyor. Adım adım üzerimize doğru gelen dehşetli tehlikeyi görüyoruz. Sizin de gördüğünüzden eminim.
Haddime değil ama bu yara daha fazla enfekte olmadan bir mekanizma oluşturulabilir. İsmi istismar konusu yapılmasın ama çözüm süreci gibi bir şey. İsmini siz koyun.
Bu konuda uluslararası bir unvanı olan, nükleer görüşmelerde görev yapmış, çözüm sürecinin önemli ismi MİT Müsteşarı Hakan Fidan olabilir.
7 Şubat'tan dolayı Hakan Fidan ismi üzerinde bir çekinceniz olursa, şu ya da bu olur demek bana düşmez. Siyasi, bürokrat ya da bir gönül adamı. Onu siz belirlersiniz. Benim tek derdim bu işten cemaatin de AK Parti 'nin de daha fazla zarar görmemesi. Aslında birçok hamiyet sahibi gibi benim gönlümden geçen ne biliyor musunuz?
Memleket denilince gözlerinizin dolduğunu biliyorum.
Ağlamaktan gözlerinizin şiştiği, 'Her gün sırtımdan bir hançer yiyorum' diye hayıflandığınız şu günlerde, Peygamberimiz'in vefatından sonra Hazret-i Ebubekir'in gösterdiği dirayete benzer bir şekilde dönüp başımıza gelseniz hocam.
Sizin orada olmanız bazı komplo teorilerine de yataklık ediyor. Ne olur hocam, gün bu gün. İş şirazesinden çıkmak üzere. Türkiye'ye dönün artık."
En Çok Okunan Haberler
- Ayşe’yi siz öldürdünüz!
- 'Erdoğan dönemi artık kapandı'
- AKP’li üyeler bütçe oturumunu terk etti
- Ölüm nedeni belli oldu
- İstanbul'da metro yangını
- AKP döneminde ne kadar harcanmıştı?
- 5 çocuğunu kaybeden anne yalanladı
- İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne soruşturma!
- Bahçeli profil videosu, el yükseltme, şifre çözme
- İşte AKP'li belediyelerin 'etkinlik' harcamaları!