Çek kanunu tasarısında 2 madde kabul edildi

TBMM Genel Kurulunda, Çek Yasa Tasarısının, ''Ceza sorumluluğu, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı'' ile ilgili maddesi kabul edildi.

Çek kanunu tasarısında 2 madde kabul edildi
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 11.12.2009 - 20:51

TBMM Genel Kurulu'nda, MHP İstanbul Milletvekili Mithat Melen, madde üzerinde yaptığı konuşmada, tasarı ile ilgili görüşmelerde, özellikle olayın hukuki boyutunun konuşulduğunu ancak ekonomik boyutuna değinilmediğini söyledi. Piyasa ekonomisinden bahsedildiğini ancak bu konuda mesafe alınmadığını kaydeden Melen, 'Bu kanun Türkiye'yi 50 değil 100 yıl geri götürür'' dedi.

CHP Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ünlütepe de tasarıyla birlikte ''çekte vade'' getirildiğini, böyle bir düzenlemenin yanlış olduğunu belirterek, günün koşullarına göre düzenleme yapılamayacağını ifade etti.

Ünlütepe, Türkiye'de bu kadar çok karşılıksız çek çıkmasının nedenlerinin, yanlış ekonomik politikalar, bankaların herkese çek vermesi ve çek sahiplerinin özensiz davranışı olduğunu söyledi.

MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır da piyasayı dolandıran insanlar ile ekonomik nedenlerden dolayı çeki karşılıksız çıkan insanların birbirinden ayrılması için düzenleme yapılması gerektiğini söyledi. Şandır, haksızlığın önlenmesi için böyle bir düzenlemenin yararlı olacağını dile getirdi.

Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da tasarı hazırlanırken AB ülkelerindeki düzenlemelerin esas alındığını, ayrıca ilgili kuruluşlar ve hukukçuların da görüşüne başvurulduğunu bildirdi.

Yıldırım, Türkiye'nin AB ülkeleri arasında 6, dünyada ise 17. büyük ekonomiye sahip olduğunu belirtti. Türkiye'nin 2002 ile 2008 arasında yüzde 5,9 oranında büyüme kaydettiğini belirten Yıldırım, 2010 yılından itibaren büyümenin devam edeceğini dile getirdi. Konuşmaların ardından AKP Grubunun, madde ile ilgili verdiği önerge kabul edildi.


1500 günü kadar adli para cezası

Tasarının kabul edilen maddesine göre, karşılıksız çeke sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikayeti üzerine, her bir çekle ilgili alarak, bin beşyüz güne kadar adli para cezası verilecek. Ancak, hükmedilecek adli para cezası, çek bedelinin karşılıksız çıkan miktarından az olamayacak.

Karşılıksız çek düzenleyen, adına karşılıksız çek düzenlenen ve ileri düzenleme tarihli çek üzerinde yazılı tarihe göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmayan gerçek ve tüzel kişi hakkında, soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısının talebi üzerine sulh ceza hakimi tarafından, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından karşılıksız çıkan her bir çekle ilgili olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilecek.

Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi, elindeki bütün çek yapraklarını ait olduğu bankalara iade etmekle yükümlü olacak. Bu kişi adına yeni bir çek hesabı açılamayacak. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararına ilişkin bilgiler, Adalet Bakanlığı Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla Merkez Bankasına elektronik ortamda bildirilecek.

Karşılıksız çekle ile ilgili hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilen ya da mahkemede beraat eden kişiler hakkındaki çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kaldırılacak.

 

''Azmettirici ve provokasyon'' tartışması

Çek Kanunu Tasarısının 7. maddesi üzerinde konuşan MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak, Tokat Reşadiye'de 7 askerin şehit olmasının ardından Hükümet yetkilileri tarafından yapılan açıklamalarda ''provokasyon'' denildiğini belirterek, ''Provokasyonsa da sorumlusu Başbakan'dır. O 7 şehidin sorumlusu, yine azmettiricisi Sayın Başbakan'dır'' dedi.

Uzunırmak'ın sözüne, AKP milletvekilleri ''Ayıp ayıp, özür dile, Ergenekon'u mu destekliyorsun?'' diyerek sıra kapaklarına vurarak tepki gösterdi. Uzunırmak, Ergenekon'u savunmadığını ifade ederek, ''Eğer bir devlet başkanı bu olayı provokasyon olarak niteliyorsa, elbette ondan da sorumludur'' diyerek yerine oturdu.

AKP Grup Başkanvekili Suat Kılıç, söz alarak, ''Meclis çalışmaları sakin devam ederken, ortamı germeye dönük, az önceki davranışlar provokasyondur. İşte provokasyon budur'' dedi.

Günlerden beri yılbaşından önce hapisteki insanlar çıkabilsin diye söylenen bazı sözleri duymazlıktan geldiklerini anlatan Kılıç, ''Tokat'ta meydana gelen alçak ve hain saldırı, hangi odaktan geliyor olursa olsun provokasyondur. PKK yapıyor terör de DHKP/C'si, TİKKO'su ve başka taşeronları yapınca terör değil mi? Hepsinin hedefi Türk milletidir, ülkenin birlik beraberliği, barış ve kardeşliği değil mi?'' diye konuştu.

Bilgi sahibi olmayanların fikir sahibi olmasının mümkün olmadığını ifade eden Kılıç, şöyle konuştu:
''Dün bir muhalefet milletvekili burada terör örgütünün sözde haber sitesinden indirdiği bir metni okudu. Terör örgütünün bildirisini okurcasına okudu. Hiç kimse terör olaylarını istismar ederek Hükümeti hedef alamaz, almamalıdır. Hiç kimse Türkiye'nin teröre karşı yürüttüğü mücadele sürecini istismar edemez, etmemelidir. PKK terör örgütünün yaptığı açıklamayı muteber kabul eden, ama Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ve bakanlarının yaptığı açıklamaları ciddiye almayan bir anlayış, ondan sonra kalkıp 'PKK'yi aklamak' gibi iğrenç, ayıp bir iftirayı burada bize karşı gündeme getirecek. Buna hakkınız yok. Türkiye'nin terörle mücadelesi milli davadır. Bu ülkenin hiçbir hükümeti, bu millete ihanet etmez, kardeşlik bağlarına kastetmez. Kim bunu istismar ederse bölücü de odur, provokatör de odur.''

MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır da sataşma olduğu gerekçesiyle söz alarak ''Milletin aklıyla alay etmeyin. Hükümet olan sizsiniz, devletin kayıtları elinizde. Eğer provokasyon varsa bunu bulmak da sizin göreviniz. Kalkıp bu olayı Bingöl'de 33 erin şehit edilmesine ilişkilendirirseniz, milliyetçilik politikası izleyenleri suçlarsanız, siz provoke ederseniz, MHP'den cevabı alırsınız. Arkadaşımız da bunu yapmıştır'' dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler