Çavuşoğlu: Kürt kardeşlerimi Marksist, Leninist, ateist yapmaya çalışıyorlar (13.09.2016)

Mevlüt Çavuşoğlu, partisinin Manavgat İlçe Başkanlığı'nda düzenlenen bayramlaşmaya katıldı. Bayramlaşmada konuşan Bakan Çavuşoğlu, bayrama gölge düşüren tek şeyin PKK terörü olduğunu söyleyerek "Bu kalleşlerin Kürtlerin hak ve hukuklarıyla ilgisi yok. İnançlı, muhafazakar Kürt kardeşlerimizden nefret ediyorlar. Çünkü onların da kendileri gibi Marksist, Leninist, ateist olmasını istiyorlar. Camilere saldırmalarının da sebebi bu. Ama Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi Doğu ve Güneydoğu'daki Kürt kardeşlerimiz, şehirlerdeki operasyonlarda olduğu gibi elinin tersiyle bu hainleri itiyor" dedi.

'REJİM BU ATEŞKESE RİAYET ETMEK İSTEMİYOR'

Suriye'deki ateşkese değinen Bakan Çavuşoğlu, "Sürekli temas içinde olduğumuz ülkelerin de gayretiyle Suriye'de bir ateşkes oldu. Biz bunun kalıcı olmasını istiyoruz. Öyle görünüyor ki rejim bu ateşkese riayet etmek istemiyor. Dün akşam ateşkes ilan edilir edilmez rejim ateşkesi bozdu. Uyarılar yapıldı, inşallah bu ateşkesin kalıcı olması için herkes üzerine düşeni yapar. Ateşkes tek taraflı olmaz, bunun takipçisi olacağız ve huzur, barış, istikrar ve yeniden yönetilebilir bir Suriye olması için bundan sonra da gayretlerimizi devam ettireceğiz" dedi.

'YURTDIŞINA KAÇANLARIN BİR KISMINI GETİRDİK'

Fetullah Gülen'in Türkiye'ye iadesine de değinen Bakan Çavuşoğlu, ABD'den beklentinin Gülen'in Türkiye'ye teslim edilmesi olduğunu söyledi. Bakan Çavuşoğlu, şöyle dedi:

"Önce elinizdeki teröristleri Türkiye'ye teslim edeceksiniz. Geçici tutuklama talebimizi gerekçesiyle gönderdik ABD'ye. Beklentimiz, ABD'den bu hain FETÖ'yü bir an önce tutuklaması, oradan Türkiye'ye mesajlar vermesini engellemesidir. Ondan sonra da yine ilettiğimiz ve ileteceğimiz delillerle Türkiye'ye iade edilmesi ve hain teröristin Türk yargısına teslim edilmesidir. Bunun için ne gerekiyorsa yapıyoruz. Hiç merak etmeyin, yurtdışına kaçanların bir kısmını getirdik. Diğerlerini de tespit ettiğimiz yerlerde getiriyoruz. Yunanistan'da süreci de yakından takip ediyoruz. Yasal bir süreç var. Onlar da gelecek. Bu hainlerden milletimiz adına hesabını sormaya devam edeceğiz."

'BÜYÜKELÇİLERİNİZ TÜRKİYE'NİN VALİSİ DEĞİL'

Manavgat'ta parti teşkilatının bayramlaşmasına katılan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin terörle mücadelesi sırasında müttefik ülkelerin yaptıkları açıklamalara tepki gösterdi. Bakan Çavuşoğlu, "Böylesine bir durumda özellikle müttefikimiz olan ülkelerden gelen açıklamalar bizi hem üzüyor hem de sinirlendiriyor. Biz terörle mücadele ediyoruz. Seçilen kişinin görevi vatana, millete hizmet etmektir teröristlere değil. Teröristlerin bomba döşemesine yardım ediyorsa bu belediye milletin parasını teröristlere harcamaktır. Oradaki belediyelerin hepsi çukur kazmada, oralara bomba yerleştirmede araçlarıyla gereçleriyle kepçeleriyle kamyonlarıyla teröristlere yardım etmiştir" dedi.

'HERKES HADDİNİ GÖREVİNİ BİLECEK'

Yapılan açıklamaların usulünün de yanlış olduğunu kaydeden Bakan Çavuşoğlu, şöyle dedi:

"Biz de birçok ülkeyle ilgili rahatsızlıklarımızı dile getiriyoruz. Mesela artan ırkçılık sadece İslam karşıtlığı değil, farklı renklere yönelik ırkçılıkta da bir hortlama var. ABD'de polis ne kadar insan öldürdü. Ama ben Washington'daki büyükelçime telefon açıp 'Sen bir açıklama yap' demiyorum. Bu endişemizi doğrudan Amerikalı muhataplarımıza kendimiz söylüyoruz. Bu işin nezaketi budur. Cumhurbaşkanımız Obama'ya söyleyebiliyor, ben Kerry'e söyleyebiliyorum. Başka rahatsızlıklarımız da var ama biz söylediğimiz zaman içişlerine karışmak oluyor ama kendileri her türlü söyleme yetkisi kendilerinde buluyorlar. Kusura bakmayın sizin hiç biriniz Türkiye'nin patronu değilsiniz. Türkiye ile ilişkilerinizi adam gibi yürütmek istiyorsanız Türkiye'yi eşit bir ortak olarak görmek zorundasınız. O Türkiye geçti. Ayrıca sizin büyükelçileriniz Türkiye'de bir vali değil, Türkiye'nin valisi değil. Büyükelçiliğini adam gibi yapacak, görevi çerçevesinde Viyana Sözleşmesi çerçevesinde yapacak. Türkiye'nin valisi gibi davrananların hiç birisine müsaade etmeyiz. Bunlara da izin vermeyiz. Herkes haddini, hududunu, görevini çerçevesini çok iyi bilecek."