Çanakkale beşik gibi sallanıyor... Halk tedirgin

Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Deprem Dairesi Başkanlığı'nın verilerine Çanakkale'nin Ayvacık İlçesinde ilk olarak dün saat 16.52'de 2.7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. O sarsıntının ardından bugün saat 12.09'a kadar, büyüklükleri 2.1'den 4.6'ya kadar değişen 60 deprem daha meydana geldi. Sarsıntılar ilçe hakında tedirginlik yarattı.

Depremlerin ardından bir değerlendirme yapan AKP'li Ayvacık Belediye Başkanı Mehmet Ünal Şahin, "Dün öğleden bu yana bölgemizde çok sayıda deprem meydana geldi. Depremler yaşanmaya da devam ediyor. Saat 01.38'de meydana gelen 4.8 ve saat 07.03'deki 4.4 büyüklüğündeki depremleri ilçede yoğun hissettik. Yaşanan depremleri takip ediyoruz. Herhangi can ve mal kaybı yaşanmadı. Meydana gelen depremlerden kaynaklanan bir tedirginlik söz konusu" dedi.

"ÇOK KORKTUK"

Ayvacık'ta yaşanan Murat Cahit Uysal da "Gece bir sarsıntısı hissettik. Ev halkı korktu. Saat 07.00 sıralarında bir deprem daha meydana geldi. Bu depremden sonra dışarıya çıktık. Bu depremin ardından küçük sarsıntılar olduğunu da hissettik. Allah bir daha göstermesin. Ayvacıklılar olarak çok korktuk" dedi.

Ayvacık İlçesine bağlı Gülpınar Köyü merkezli 40'a yakın deprem meydana gelirken, 01.38'deki depremin büyüklüğünü AFAD 4.6, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırmaları Enstitisü ise 4.8 olarak açıkladı.

RAHATLATAN DEPREM AÇIKLAMASI

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Süha Özden, merkez üssü Ayvacık İlçesi Gülpınar Köyü olan depremlerin dağılımlarının olduğu alan içinde tanımlanmış bir fay hattı bulunmadığını söyledi.

Prof. Dr. Özden, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) haritasında Gülpınar Fayı bulunduğunu ancak bunun da mevcut depremle uyuşmadığını belirtti. Bölgenin güneyinde ise, o alanın körfezi sınırlandıran Edremit Fayı bulunduğunu belirten Prof. Dr. Süha Özden, şunları söyledi:
"Ancak bu sarsıntılar, onunla ilişkili bir deprem dağılımı olarak gözükmüyor. Bu dağılımların kuzeyinde ve kuzey-güney doğrultulu uzanan Kestanbol Fayı bulunmaktadır. Ancak bu fayla ilişkili bir deprem dağılımı olarak da gözükmüyor. Bu alanın hemen batısında denizin içerisinde, kısmen de kara da olmak üzere bölge bir jeotermal sahadır. Aletsel dönem kayıtlarına da bakıldığında, o bölgede bununla ilişkilendirilebilecek küçük, orta büyüklükte depremlerin varlığı izlenebilir. Sonuç olarak, bu bir aktif fayla ilişkilendirilen deprem silsilesi olmayıp, münferit bir deprem silsilesi olarak gözükmekte. Ancak, doğa her zaman yeni bir fay hattı üretebileceğinden olası depremlere karşı da her zaman hazırlıklı olmak gerekir." 

Prof. Dr. Süha Özden, depremlerin öncü mü, artçı mı yoksa ana şok mu olduğunun ise ancak depremler bittikten aylar sonra yorumlanabileceğini sözlerine ekledi.