Büyüleyici olan birlikte söylemek

Haluk Polat’ın kurucusu ve müzik direktörü olduğu Ychorus ve Procne, Gazturman Gayan Yaz Kampı’nın ev sahipliğinde yarın akşam saat 18.30’da Kınalıada’da dinleyicileriyle buluşacak. Ychorus, kökleri Anadolu topraklarından Ortadoğu ve Balkanlar’a kadar uzanan halk şarkılarının, çok sesli ve özgün düzenlemelerini deneysel bir anlatımla seslendirecek.

Büyüleyici olan birlikte söylemek
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 26.07.2019 - 16:21

Herkesin şarkı söyleyebileceğini düşünmemiştim, Haluk Polat’la tanışana dek. Polat, Cep Sahne’nin hem kurucusu hem de vokal eğitmeni. Tam olarak on korosu var! Müziğe lise yıllarında başlamış. İlk korosunu üniversite öğrencisiyken kurmuş: Boğaziçi Üniversitesi Rock Korosu. Bilgi ve Boğaziçi üniversitelerinde müzik dersleri vermiş. Prodüktörlük yapmış. Anadolu’nun pek çok yerinde çocuklarla müzik çalışmış. Ses Mühendisliği Enstitüsü’nde ders vermeye devam ediyor. Biz kendisiyle çalıştırdığı korolar özelinde konuştuk. Polat, “Boğaziçi’nde okurken zamanımı müzik kulubünde geçiriyordum. Orada öğrendiklerimi Cep Sahne’de yaşatmaya çalışıyorum. Müziğin birleştirici, iyileştirici, çokkültürlü, çokdilli, çoksesli yapısını her zaman gündemde tutmak gerekiyor” diyor.

Candan Erçetin ve Haluk Polat'ın 2015 yılında kurduğu Cep Sahne, 200'ü aşkın vokal öğrencisiyle korolar cenneti. Müziğe ilgisi olan herkes bu sahnede şarkı söyleyebilir. Karga sesli olsalar bile! 

Cep Sahne fikri nasıl oluştu?

Müzik okulu açmak hayalimdi. Candan Erçetin’e “Bir müzik okulu açalım. Hayatın boyunca sahnede mi olacaksın” diye sordum. O da “güzel bir fikir” dedi.
Uzun süre bu mekânı aradık. Ben, müzik markam We Play için küçük atölyeler yapmaya başlamıştım. Cep Sahne’ye 25-30 kişiyle başladık. Zamanla insanlara
şarkı söylemenin ve birlikte şarkı söylemenin iyileştirici gücünden bahsettik. Onları ikna ettik. Festivallere, yarışmalara, konserlere çıkmaya başladık. Kulaktan kulağa yayıldı.

ÖNEMLİ OLAN İSTEMEK

10 farklı koroyu nasıl çalıştırıyorsunuz?

Benim işim bu. Cep Sahne’de şu an 200’ün üstünde vokal öğrencisi var. Procne, en çok çalıştığımız kadın koromuz. Chorvus var; kargalarımız. Güvercinler,
gündüz gelen ev hanımları ve emeklilerden oluşuyor. Papağanlar da aynı. Akşam çalıştığımız ve işe biraz daha fazla zaman ayıran kadın koromuz Simurg. En profesyonel kadın koromuz Procne ama Simurg da o yolda ilerliyor. Serçeler, lise ve üniversite öğrencilerinden oluşan küçük ve seçme bir topluluk. Onlarla hem müzik hem de çokseslilik üzerine çalışıyoruz. Sakalar, benim Boğaziçi Üniversitesi’nde ders verdiğim sınıfta birlikte çalıştığım öğrencilerim.

Grup isimleri neden kuş ismi?

İlk kargayla başladık. Karga benim Boğaziçi’nde müzik kulübünde koro yönetirken koristlerime taktığım bir isimdi. Sebebi de şuydu; önemli olan sesimizin güzelliği değil, önemli olan aklımızı kullanarak müzik yapma isteği. Sesimizin gerçekten hiçbir önemi yok. Önemli olan doğru bir şekilde şarkı söylemek,
şarkı söylemeyi istemek.

Korolar kaç kişilik? Haftada kaç saat çalışıyorsunuz?

En kalabalık koromuz şu an Chorvus, 35 kişi. Procne, 24, Martılar 32, Serçeler 10 kişi. Herkes uyum sağlayabileceği korolarda çalışıyor. Çalışma saatleri de
değişiyor. Ychoros haftada 10, Procne 6 saat çalışıyor...

Katılımcıları nasıl seçiyorsunuz?

Korolarımız şarkı söylemek isteyen herkese açık. Cep Sahne’de vokal atölyelerimiz var. Atölyelere belli bir süre devam ettikten sonra, korolarımızın seçmeleri
oluyor. En az iki, üç ay atölyeye katılıyorlar. Burada önemli olan insanların kendilerini müzikle ifade edebilmeleri. Herkesin profesyonel müzik eğitimi alması zaten mümkün değil, alması da gerekmiyor. Şarkı söylemek isteyen herkesi mutlaka bir koroda barındırıyoruz.

ÇOK KÜLTÜRLÜ TOPLUM İÇİN

Ychoros, diğer korolardan daha farklı. Neden?

Ychoros, 1996’da Boğaziçi’nde kuruldu. O yıl “Renkler” adlı bir albüm yayımladı, sonra dağıldı. Cep Sahne’de koro müziği ile uğraşmaya başlayınca
Ychoros’u tekrar kurduk. Ychoros, benim durduğum noktanın müzik yansıması. Ben çokkültürlü, çokdilli, çokrenkli bir dünya istiyorum. Bunu müziğimle hayata
geçirmek istedim. Ychoros, tekrar bir araya geldiğinde Anadolu’nun farklı kültürlerinin, dillerinin müziklerini söylemeye başladı. Balkanları içine alan Kafkasya’ya kadar ulaşan çok büyük bir coğrafyanın tüm etkilerini müziğimizle hissettirmeye çalışıyoruz.

Türkiye’de yaptığınız işin karşılığını görüyor musunuz?

Hiçbir pişmanlığım yok, iyi ki Türkiye’deyim. Türkiye değişik bir dönemden geçiyor, yaklaşık 25-30 yıldır böyle. Özellikle bunun son 17 yılı tek bir iktidarla
geçti ve o iktidarın bütün olumsuzluklarını özellikle 2000’li yıllarda genç olanlar yaşadılar, yaşamaya da devam ediyoruz. Umarım bir toplumsal değişim kısa
süre içerinde kendini gösterir.

Toplumsal sorunlarımızı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bence en önemli şey çokkültürlü, çokdilli, çok renkli toplum yapısının gittikçe tek tipleşmesi, tek kültürleşmesi. Ülkede çok ciddi sorunlar var; kadın hakları, insan
hakları, çocuk hakları, hayvan hakları ihlalleri var. Bunların her biri aslında çözülebilecek meseleler fakat bu iktidarın bakış açısıyla çözülmesi güçleşen noktalar
haline geliyor. Ama ne olursa olsun müziğin birleştirici, iyileştirici, çokkültürlü, çokdilli, çoksesli yapısını her zaman gündemde tutmak gerekiyor. Ychoros’unda,
Procne’nin de esasında yapmaya çalıştığı şey bu.

Ya kadınlar?

Bence temel sıkıntı toplumda kadınının işlevini geri plana atmış olmamız. Kadının bastırılması çoksesliliği de olumsuz yönde etkiliyor. 10 koronun içerisinde herhalde toplasanız 20 erkek var. 200’e yakın kadın koristle çalışıyorum. Kadın sesinin öneminin farkındayım.

Çok büyük bir coğrafyanın müziğinden söz ettiniz. Ne tür duygular hissettiriyor size o ritimler?

Özellikle halk şarkılarından, türkülerden hep bu toprakların hüznünü alıyorum. Ritmi ne kadar hızlı olursa olsun, melodik yapısından kaynaklı
bir hüzün var. Ben o hüznü vermeyi, hissetmeyi ve hissettirmeyi çok seviyorum. Özellikle ağır tempodaki türküler, ağıtlar çok etkileyici. Onları
çoksesli enstrümanları kullanarak düzenlediğiniz zaman ortaya çok keyifli işler çıkıyor. Türküler, halk şarkıları bu topraklardaki hüznü
ve sevinci çok iyi yansıtıyor. Bu topraklar yüzyıllardır hüzünlü. Hüzünden ve acıdan kaçış yok.

Procne’nin üç altosu...

Pınar Karadeniz, Haluk Polat, Teni Yeşiltepe ve Arzu Değer 

Polat, "Bu dönem başlayacak çocuk atölyesinde müzik, drama, resim ve dans çalışmalarımız olacak. Cep Sahne olarak Van'da ilkokul öğrencileriyle müzik yapacağız, konser vereceğiz. Yurtdışı programlarımız da var" diyor.

Teni Lorin Yeşiltepe (23): İtalyan dili ve edebiyatı mezunu. We Play çalışanı. “Kendimi bildim bileli şarkı söylemeyi seviyordum. Cep Sahne karşıma çıktı. Bir ay öğrenci vokal atölyesine katıldım, sonra Procne’ye geçtim. ‘Teni, hayal et 30 kadınla şarkı söyleyeceksin’ deselerdi, kaçardım. Ama şimdi güven hissediyorum. İyi hissediyorum kendimi. Çok
fazla renk var, bu renkler çok güzel bir yansıma sağlıyor bize, bir bütün olduk, özlüyoruz birbirimizi...”

Arzu Değer (45): Güzel sanatlar mezunu. Sahne tasarımcısı. “Benim kız kardeşim Cep Sahne ilk kurulduğu zaman başlamıştı. Büyük bir zevkle anlatıyordu. 70’ler atölyesi vardı. Ben de öyle başladım, tek sesli olarak. Sonra Haluk hocamız Procne’ye davet etti. Burada olmak, çoksesli olmak, Haluk Polat’la çalışmak heyecan verici.”

Pınar Karadeniz (45): Avukat. Hukuki tercümanlık yapıyor. “Ortaköy’de yaşıyorum. Müzikle ilgili arayışlarım vardı, tam o sırada sosyal medyadan Cep Sahne’yle ilgili bilgiler gördüm. Bir uğradım, o gün bugündür buradayım. Procne, babalarının zulmüne uğrayan iki kız kardeşin duasından doğuyor. Mitolojide o kızlardan biri kırlangıç, biri bülbül oluyor. Biz kırlangıç olan Procne’yiz. Yaşlarımız, mesleklerimiz, hayat birikimlerimiz, inançlarımız çok farklı ama bir aradayız” diyor. Karadeniz, toplumsal sorunlara dair farkındalık oluşturmaya çalıştıklarını da anlatıyor: “Kuşadası’nda verdiğimiz bir konserde kadına şiddet konulu bir organizasyonda yer aldık. En son Mersin’de korolar festivalinde çocuk istismarı üzerine farkındalık yaratıcı bir dokunmamız oldu. Elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler