Buraya kıyılır mı ?
Datça Yarımadası’nın sakinleri bakir koylar için endişeli.
Yüzlerce koy ve bük. Koyların bir kısmına sadece deniz yoluyla ulaşılabiliyor. İnsan ayağının değmediği toprakları düşünün. Dünyanın herhangi bir ücra köşesinden bahsetmiyorum. Böyle bir yarımadası var Türkiye’nin, cennetten bir köşesi!.. Evet... “Datça” iki aydır yatıyor, kalkıyor “yeni imar planını”
konuşuyor! Ve büyük bir belirsizlik ve tedirginlik yaşıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Datça Yarımadası’ndaki imar planından söz ediyorum. 30 Mart yerel seçimlerinden sadece 11 gün önce Ankara’daki iktidarın Datça’ya gönderdiği plandan:
“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan Muğla Datça- Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi’ne ait 1/25000 ölçekli Çevre Düzeni Revizyon Planı...”
Revizyon planının en can alıcı noktalarını geziyoruz: Palamutbükü, Akçabük, Hayıtbükü, Kargı Koyu, Kızılbük, Ovabükü, Knidos Antik Kenti’ne yakın Bağlarözü ve Mesudiye Köyü. Plana göre antik kentin yakınına marina, Palamutbükü’ne büyük oteller yapılacak, tek bir çivinin çakılı olmadığı koylar imara açılacak.
Patronlar gelecek
Köylülerle konuşuyoruz... Bize Palamutbükü’nün eski muhtarı Nazmi Gültekin ile bölgenin en büyük butik oteli Mavi Beyaz’ın işletmecisi Madam Louise eşlik ediyor. Palamutbükü ve antik kent Knidos’un yakınındaki tüm koyları geziyoruz.
Köylüler özetle, “Çok tedirginiz. 1/25 binlik plandan dolayı kaygımız. Bu Palamutbükü için ne anlama geliyor? Küçük adama imar yok, büyük adama imar var. Bizim buranın zengini yoktur. Hemen hemen tüm köylünün arsası ufak çapta. Burada 3-4 dönüme sahip2-3 tane köylü vardır. 30-40-50 dönüm arsa alabilecek bir işadamı köylümüzde yok! Bu planla buraya büyük patronlar gelecek” diyor.
Temizlik nasıl korunacak
Mavi Beyaz’ın işletmecisi Madam Louise de “kıyılara yapılacak marinalara” dikkat çekiyor: “Burası hâlâ tahta masaların, tahta sandalyelerin olduğu bir tatil bölgesi. Yarımadada inanılmaz sayıda marina yapılacak alan var. Kulaktan kulağa konuşulanlara göre 10’un üstünde marinanın yapılacağı dillendiriliyor. Datça Yarımadası’nın 1’i güney, 1’i kuzey olmak üzere 2 tane marina inşaatı hâlâ devam ediyor. ‘Datça cennet gibi’ derken birileri ‘marina cenneti mi’ anladı acaba? Greenpeace Ege ve Akdeniz çanağında, 5 milde bir çamur örneği alıyor. En temiz kıyılar Datça’da çıkıyor. Datça’nın da en temiz kıyısı Palamutbükü seçiliyor. Şimdi bu kadar marinanın planlandığı bir bölgede bu temizliği nasıl koruyacaksınız!”
Kimi karşı kimi destek
TMMOB Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhcu
Bu bir kentleşme politikasıdır. Yurttaşların eşit ve serbest kullanımını sağlayacak bir planlama anlayışı söz konusu değil. Özel yararlar, özel çıkarlar ve hatta bütün kıyıların yapılaşmaya açılması söz konusudur. Bu planın birtakım bölgelere yapılaşma yasağı getirmesi gerekirdi.
Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Betül Şengezer
Plan çok geniş bir alanı kapsıyor. Planların amacı mutlu toplumlar yaratmaktır. Ülkemizde plan yapılan hangi alana bakarsanız bakın, ne güzel kent diyebileceğiniz bir yer yok. Planlar farklı kesimlere hizmet ettiği için. Bazı kesimler daha baskın çıkabiliyor. Çok iyi niyetli olsak bile, olumsuz sonuçlar doğurabiliyor. Trabzon Uzungöl’e bakarak Datça’da dikkatli olalım...
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Şehir Planı Uzmanı Umut Müftüoğlu (Planı hazırlayan uzmanlardan)
Bu plana bakıp kıyıların yapılaşmaya açıldığı nasıl düşünülür ben anlamadım. Haritalarda, kıyılarda Poseidon deniz çayırlarının olduğu alanlar, tonozlama yapılacak, iskele konulacak yerler işaretlendi. Tekneler gelişigüzel demir atmasın, atılan demirler dibi tarayıp çayırları bozmasın diye oralara tonoz konuldu. Bu mu kıyıların imara kullanılıyor. Bu planda, en etkin şekilde buraları koruyarak kullanmanın çareleri aramaya çalışıldı.
CHP’li Datça Belediye Başkanı Şener Tokcan
Bu planın AKP hükümeti zamanında hazırlanması, çöpe atılmasını gerektirmez. Hiçbir koy, imara açılmış değil. Geçmişte 70 bin kişinin bu coğrafyada yaşadığı biliniyor. Burada dört tane liman vardı. Şimdi buraya liman yapılacak olmasından, doğanın tahrip olacağı anlamı çıkar mı? Buraya havaalanı gelmesin. Ama denizle ilişkimizi kesmeye kimse kalkmasın.
En Çok Okunan Haberler
- Narin Güran davasında ikinci gün sona erdi!
- 'Önümüzdeki 72 saat önemli, bir baba olarak...'
- Erdoğan'dan 'sürpriz' 10 Kasım kararı
- 'Kurultay haktır, Genel Başkan padişah değildir'
- CHP'den Oğuz Kaan Salıcı'ya sert yanıt
- Açıklayacağına söz verdiği 'gizli dosyalar' neler?
- Erdoğan'dan kayyum için ilk açıklama
- AFAD duyurdu: Elazığ'da korkutan deprem!
- '22 yılın yükünü sırtıma almam'
- Narin'in köyündeki imam açığa alındı