'Bu heyecanı Ankara'nın dışına taşımamız gerekiyor'

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye'nin AB üyeliğinin sadece Ankara'da, hükümet tarafından gösterilen çabalarla yerine getirilecek bir süreç olmadığını belirterek, "Bu heyecanı Ankara'nın dışına taşımamız gerekiyor" diye konuştu.

'Bu heyecanı Ankara'nın dışına taşımamız gerekiyor'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 24.05.2010 - 10:19

İçişleri Bakanlığı ile İngiltere'nin Ankara Büyükelçiliğinin ortaklaşa organize ettiği "İçişleri Bakanlığı personelin AB fonlarının etkin kullanımında desteklenmesi projesi" seminerinde konuşan Bağış, Türkiye'nin 81 ilinde AB ilişkileri irtibat noktaları olarak atanan vali yardımcıları bulunduğunu hatırlatarak, "Sizler bizim gözlerimiz, kulaklarımız, sesimiz, tüm duyularımız olarak varsınız. Artık AB süreci Ankara'daki, İstanbul'daki 5 yıldızlı otellerin toplantı salonlarından çıkmış Türkiye'nin bütün köylerine, ilçelerine, mahallelerine yayılmış durumdadır" dedi.

Türkiye'nin AB sürecinde ne kadar kararlı ve azimli olduğunu 51 yıldır gösterdiğini belirten Bağış, Türkiye'nin bıkmadan, usanmadan, içerideki ve dışarıdaki direnç odaklarına rağmen AB yolunda kararlılıkla yoluna devam ettiğini söyledi. "Hiçbir ülkenin müzakerelere için tarih alması 45 yıl sürmemişti" diyen Bağış, Türkiye'nin 45 yıl sabrederek, sonunda sürecin en zor hamlesini gerçekleştirdiğini ve "Türkiye trenini AB raylarına yerleştirdiğini" belirtti.

Bağış, müzakerelere başlayıp da bitiremeyen tek bir ülke bulunmadığını ve Türkiye'nin istisna olmayacağını kaydederek, bu süreçte gösterilen çabaların sonucunda varılacak noktanın buna değeceğini ifade etti. Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinde birtakım çevrelerin ciddi bir dezenformasyon kampanyası yürüttüğünü belirten Bağış şunları söyledi: "Bunların o kadar profesyonelce yapılmış olmasından edindiğim intiba şudur ki, birileri Türkiye'nin demokratikleşmesini istemiyor. Birileri Türkiye'nin çağdaşlaşmasını istemiyor. Birileri Türkiye'de devletin hala çeteler tarafından yönetilmesini istiyor ve bütün bu amaçlarına ulaşabilmek için Türkiye'nin AB sürecine saldırıyor. Onun için bizim çok bilinçli olmamız ve bütün illerde vatandaşlarımızı doğru bilgilerle donatmamız gerekiyor."

İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın AB sürecinde çok ciddi destek verdiğini bildiren Bağış, Atalay'ın Türkiye'nin demokratikleşmesi için elini taşın altına koyduğunu ve birçok siyasetçiye örnek olduğunu belirterek, "Öyle kahvehane diliyle AB sürecinden bahsetmedi. Bugün Türkiye'de siyaset yapmaya çalışan birileri gibi söylemler yerine, Türkiye'nin gerçek meselelerini ve kendi edinmesi gereken kazanımlarını ortaya koydu" diye konuştu.

Bağış, "Biz AB'nin parası için peşinden gitmiyoruz" diyerek, AB'yi "Türkiye'nin diyetisyeni" olarak gördüklerini, insanların sağlıklı olmak için diyetisyenin reçetesine ihtiyacı bulunduğunu ve AB'ye üye 27 ülkenin bu reçeteyle çok daha sağlıklı, demokratik bir yapıya kavuştuğunu söyledi. Anayasa değişikliği paketinin 12 Eylülde referanduma sunulacağını anımsatan Başmüzakereci Bağış şunları kaydetti: "Türkiye'nin gerçekten AB üyeliğinde aynı süreçten geçmiş, Portekiz gibi, İspanya gibi sivilleşen bir anayasaya ihtiyacı var. Darbeden tam 30 yıl sonra darbe anayasasının üzerinde en kapsamlı değişikliği TBMM yapmak üzere büyük Türk milletine sevk etti. Artık söz milletin. Bu anayasayla AB standartlarına yükselme konusunda çok ama çok önemli bir adım atmış olacak. 12 Eylülden sonra Türkiye'nin AB sürecinde çok ciddi hızlanmalar göreceğimize yürekten inanıyorum."

İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Reddaway

İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi David Reddaway ise programda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin AB üyeliğine İngiltere'nin her zaman çok güçlü destek verdiğini belirterek, Türkiye'nin üyeliğinden hem Türkiye'nin hem de AB'nin büyük faydalar sağlayacağını ifade etti. İngiltere'de yeni bir hükümetin işbaşına geçtiğini hatırlatan Reddaway, yeni hükümetin de Türkiye'nin AB üyelik sürecini desteklediğini, iki ülke başbakanlarının ve bakanlarının işbirliğini geliştirmek için irtibata geçtiğini kaydetti. "Bu tip projelere verdiğimiz destekle Türkiye'nin üyelik sürecine katkı sağlamaktan memnuniyet duyuyoruz" diyen Büyükelçi, AB üyelik sürecinin uzun, yorucu ve zor olduğunu kendi tecrübelerinden bildiklerini belirterek, "Fakat gözleri nihai hedefe kilitlemek çok önemli. Ancak kendi tecrübelerimden söyleyebilirim ki buna değer" dedi. Reddaway, İçişleri Bakanlığı personelin AB fonlarının etkin kullanımında desteklenmesi projesinin Türkiye'nin üyelik sürecine yardım edeceğini ve tüm ülke çapında kapasite artırmada önemli olduğunu vurguladı.

AB Türkiye Delegasyonu Başkatibi Odoardo Como ise yerel olarak oluşturulan enstitülerin üyelik sürecinde önemli olduğunu belirterek, bunun birçok AB üyesi ülkede tecrübe edildiğini kaydetti. Como, Türkiye'de yerel yönetimlerin ve enstitülerin yeni yeni güçlenmeye başladığını ve bunların desteklenerek daha da güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.

 

'AB reformlarının izlenmesine büyük hassasiyet gösteriyorum'

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, İçişleri Bakanlığının Avrupa Birliği (AB) reformlarının uygulanması ve izlenmesi konusunda önemli görevler yürüten bir bakanlık olduğunu belirtti. İçişleri Bakanı olarak kendisinin de AB reformlarının izlenmesine büyük hassasiyet gösterdiğini ifade eden Atalay, toplantıya katılan vali yardımcılarına hem yurttaşların AB konusunda bilgilendirilmesi hem de diğer tüm yerel bürokrat ve yöneticilerin AB sürecine katılımının sağlanması konusunda büyük görevler düştüğünü söyledi.

 

AB reformları ve demokratikleşme çalışmaları

Bakan Atalay, AB reformları ve demokratikleşme konularında İçişleri Bakanlığı'nın yürüttüğü çalışmalara değinerek, şunları kaydetti: ''İçişleri Bakanlığı, özellikle insan hakları ve Kopenhag kriterlerinin uygulanması konusunda önemli ve kilit bir bakanlık. Hem güvenlik mekanizmaları üzerinde, hem yerel yönetimlerle ilgili farklı çalışmalar yürütüyoruz. Bunların en önemlilerinden biri, Bağımsız Kolluk Denetim Mekanizması... Yeni bir mekanizma kuruyoruz. Bununla, güvenlik birimleri üzerinde yeni bir denetim, şikayet mekanizması getiriyoruz. Tasarı, bakanlar kurulundan çıktı, TBMM'de görüşülecek. Polis teşkilatımızda şeffaflığı çok önemsiyoruz. 2009 yılını polis merkezleri yılı ilan etmiştik. Bu çerçevede bütün polis merkezlerini yeniledik. Hem fiziki ortamlarını yeniledik hem de nezarethaneleri kameralı hale getirdik. Polis merkezlerinin şeffaflaşması bir anlamda hem vatandaşımız için güven verici hem de polislerimizi, teşkilatımızı haksız suçlamalardan koruma açısından önemli. Bunun yanında şunu gönül rahatlığıyla ifade ediyorum, işkence, kötü muamele gibi suçlamalar ve bu konularla ilgili ülkenin uluslar arası gündeme gelmesi dönemi bitti. Şu anda kötü muamele, işkence gibi konularla ilgili açılan dava sayısı artık bir elin parmağı kadar sınırlı. Türkiye bu lekeden kurtulmuştur. Uluslar arası mahkemelere artık Türkiye bu konularla gitmiyor. Güvenlik birimlerinde çalışan arkadaşlara teşekkür ediyorum.''

Türkiye'nin insan hakları alanında ciddi mesafeler aldığına işaret eden Atalay, ''AK Parti hükümetleri kurulduğu günden itibaren, işkenceye sıfır tolerans ilkesini uyguluyoruz'' dedi. Atalay, İçişleri Bakanlığı'nın, ''İnsan Hakları Bakanlığı anlayışıyla çalıştığını'' vurguladı.

 

'Türkiye, çetelerle mücadelede büyük başarı yakaladı'

Atalay, polislerin eğitimine de özel önem verdiklerini belirterek, bu yıl 10 bin üniversite mezunu polis alacaklarını bildirdi. Polislerin eğitiminde insan hakları, insan ilişkileri ve hukuk eğitimini ön plana aldıklarına dikkati çeken Atalay, ''Polisimizin çalışma sisteminde, vatandaşın memnuniyeti en ön planda. Son kamuoyu araştırmalarında, en güvenilir kurum kimliğine ulaştı polis teşkilatımız. Bunda etkili olan, vatandaşlara, ilişkilerde gösterdiği insani tutumdur'' diye konuştu.

Bakan Beşir Atalay, AB sürecinde yürütülen çalışmalar çerçevesinde yeni pasaport uygulamasını 1 Haziran'dan itibaren uygulamaya sokacaklarını, bu konuda bütün hazırlıkların tamamlandığını anlattı. Atalay, AB sürecinde İçişleri Bakanlığını ilgilendiren ''Entegre Sınır Yönetimi''yle ilgili çalışmaların hızla sürdüğünü, göç ve iltica konusunda ise AB ile ''Geri Kabul Anlaşması''nın hazırlık çalışmalarının devam ettiğini söyledi. İnsan kaçakçılığı, uyuşturucuyla ve çetelerle mücadelenin de sürdüğünü belirten Atalay, ''Çetelerle mücadele konusunda Türkiye büyük bir başarı yakalamıştır'' dedi.

Öte yandan, Atalay konuşmasının ardından, çıkışta gazetecilerin sorusu üzerine, Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı'na yapılacak atamayla ilgili çalışmaların sürdüğünü kaydetti. Toplantıya, Devlet Bakanı Egemen Bağış, İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi David Reddaway, AB Türkiye Delegasyonu Başkatip Odoardo Como ile İçişleri Bakanlığı Dış İlişkiler ve AB Dairesi Başkanı Abdurrahman Savaş da katıldı.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler