Bir özür, bir destek projesi: Roboski Müzesi
Roboski'de çoğu çocuk 34 insan katledildiğinde ne yazık ki Batı'dan çok da ses çıkmadı. Oysa acılar paylaşıldıkça bitmese de, azalabilir. İşte farklı kesimden insanların oluşturmak için harekete geçtiği “Roboski Müzesi” biraz da bunun için önemli. Onları hiç unutmayalım ve yeni katliamların yaşanmasına izin vermeyelim diye...
“Roboski Müzesi”, çoğu çocuk 34 kişinin öldürüldüğü katliamı unutmayalım ve bir arada, eşit yaşayabilmenin mümkün olduğunu hatırlayalım diye kuruluyor. Projelendirilmesinden, gerekli maliyetin toplanmasına, inşaat işçiliğine kadar her şey birlikte, dayanışmayla yürütülüyor. Bize de çağrıları var: Çorbada tuzunuz olsun!
“Tam da günlerin giderek karanlığa teslim olduğunu düşünürken, gelen misafirlerden köyde bir müze inşa edileceğini duydum. Öyle mutlu oldum ki… İşte o an içimden Roboskî insanına yepyeni bir kapı açılıyor, dedim... Bu müzenin yapılmasıyla Roboskî Katliamı hem ülkenin dört bir yanında, hatta dünyada unutulmayacak, hem de Roboskî’de devam eden yaşamın temel taşlarından biri olacak. Katliamda sadece 34 can değil; 34 aile, kaç köy öldü? Hayatlarını acı, hüzün, gözyaşıyla süsleyen, üzerlerini kara giysilerle örten, acıdan parçalanan yüreklerinin parçalarını bir türlü bir araya getiremeyenler bu müze ile 'adalet' arayışlarını daha da somut kılacaklar.”
Roboski'de çoğu çocuk 34 insanın öldürüldüğü hava saldırısındaö ölen Nadir Alma’nın 17 yaşındaki kardeşi Selma Alma anlatıyor aslında “Roboski Müzesi”nin amacını, neler yapılacağı, neden yapılması gerektiğini. O yüzden önce ona kulak verin istedim, sonra da bu müzenin kurulması için çalışan Roboski Müzesi Derneği üyesi ve Yarışma Raportörü Mehmet Onur Yılmaz'a.
-Roboski Müzesi kurma fikri nasıl ortaya çıktı, gelişti?
Bu fikir ilk, katliamın birinci yıldönümünde Roboskî'yi ziyaret eden SGDF'li gençlerle Roboskîliler arasında geçen görüşmelerde ortaya çıktı. Gençler 2013’te Roboski’de bir müze yapılması fikriyle bize, Ankara’daki bir grup mimarın oluşturduğu “Ankara İnisiyatifi” dediğimiz grupla görüşmeye geldiklerinde ellerinde iki katlı bir bina krokisi vardı. Bizden asıl istedikleri o binaya ne kadar malzeme gideceğini hesaplamamızdı. Ancak ilk toplantıda bunu her aşaması çok özel bir kampanya olarak örgütlememiz gerektiği konusunda uzlaştık. Sonrasında bu fikir etrafında bir araya gelen farklı toplumsal ve siyasi kesimlerden insanlar Roboskî Müzesi Girişimi’ni ve sonra da Roboskî Müzesi Derneği’ni kurduk. Danışma kurulumuzda da, seçici kurulumuzda da İoanna Kuçuradi, Hüsnü Öndül, Ali Cengizkan, Filinta Önal, Ayhan Bilgen, Ahmet Faruk Ünsal gibi farklı alanlardan ve kesimden önemli isimler bulunuyor.
- Müze projesi için mimari bir yarışma açtınız. Mimarlar nereye, nasıl başvuracak?
Yarışmamız Temmuz'da sonuçlanacak. Destek kampanyamız da hedefine ulaşır, yeterli kaynağı sağlayabilirsek, yaz boyunca üniversiteli öğrencilerin gönüllü destekleriyle müzemizi elleirmizle inşa edeceğiz. Hedefimiz bu yıl içinde müzeyi inşa edip katliamın üçüncü yıl dönümünden önce açmak.
- Neden bir projeyi uygulamak yerine bu yola başvurdunuz?
Projesinin elde edilmesinden her bir duvarına, inşaat işçiliğinden sergilerine kadar her aşaması kolektif bir ruhla ve dayanışmayla elde edilecek bir yapı olsun istiyoruz. Bu yapının önemi büyüklüğünde, ihtişamında değil, insani ve toplumsal anlamında ve elde edilme sürecindeki katılımcı ruhta yatıyor.
Üç aşamalı bir kampanyayla ilerliyoruz. Birinci aşama mimari projenin özgün bir “katılım/yarışma”yla elde edilmesi. Tasarım sürecine mimarların yanı sıra sanatçıların, aydınların, tasarımcıların da katıldığı, seçim sürecinde Roboskîli köylülerin de etkin olduğu bir yarışma olsun istiyoruz. Eş zamanlı yürütülen ikinci aşamaysa, yapının inşası için gerekli finansmanı sağlamak. Bunun için yurdun değişik yerlerinde çeşitli konserler ve sanatçıların Roboskî Müzesi yararına bağışladıkları eserlerin sergileri düzenlenecek. Sergimiz için şimdiden 50’yi aşkın sanatçı fotoğraf, resim, heykel gibi eserlerini bağışladı. 17 Mayıs’ta Ankara'da konserimiz olacak. Servet Kocakaya, Bajar ve Hakan Vreskala hiçbir karşılık almadan sahneye çıkacaklar.
Üçüncü aşama olarak müzenin inşaatını da birlikte yapmak istiyoruz. Üç ay sürmesini planladığımız inşaat işini gönüllülerin katılımıyla ve Roboskîlilerin desteğiyle yapacağız.
Kampanyanın ana hedefi Türkiye’nin batısındaki insanlarla Roboskililer arasında bir köprü kurabilmek. Biz gerçek barışın insanlar arasında kurulacak duygu köprüsüyle; sevgiyle, anlayışla, dayanışmayla olacağına inanıyoruz. Bu yüzden de Roboski Müzesi aynı zamanda bir barış projesi.
Dileğimiz, derin acı ve öfke yaratan katliama rağmen, bir arada ve kardeşçe yaşayabilmenin mümkün olduğunu hatırlatmak için herkesin aklını ve yüreğini Roboskî’ye çevirmesi...
- 19'u çocuk 34 insanın hava saldırısıyla öldürüldüğü olayın üzerinden iki buçuk yıl geçti, ancak bir yargılanma sağlanmadı. Müzenin bu hukuk mücadelesi için de bir yararı olur mu sizce?
Biliyoruz ki Roboskililerin adalet mücadelesi daha uzun yıllar sürecek. Türkiye’de hiç bir katliamın hesabı kısa zamanda sorulamadı. Çoğu zaman hiç sorulamadı. Roboski Müzesi uzun yıllar sürecek bu adalet mücadelesine mekan olsun istiyoruz. Bu müze katliamın yarattığı derin acıya ve öfkeye rağmen, bir arada ve kardeşçe yaşayabilmenin mümkün olduğunu hatırlamak ve hatırlatmak için yitirilen canların hatıralarına sahip çıkılacağı yer olacaktır.
Bu müze, hem Roboskîlilerin katliamda yitirdikleri sevdiklerinin anılarına dokunabilecekleri bir yer, hem de zedelenmiş toplumsal ortaklığımızı ve adalet duygumuzu yeniden kazanabilmemizin olanağı, ortak mekânı olabilmelidir.
Bu müzeye Roboskili ailelerden çok Türkiye’de bu katliamın tanığı olan bizlerin ihtiyacı var. Roboskililer tüm güçleriyle katliamda kaybettikleri yakınlarının hesabını sormak için mücadele ediyorlar zaten. Bu müze bizim yani Türkiye’nin Batısında yaşayanların onlara sunabileceği mütevazi bir destekten başka bir şey değil. Roboskili köylüler de bu müzeyi böyle bir destek mesajı olarak algılıyorlar.
- Neler yapılacak müzede?
Bu müze nasıl bir yapı olacak; İçinde neler olacak, konusunu haftalarca tartıştık. Hem Roboskililerle hem de Danışma Kurulumuzdaki değerli isimlerle. Pek çok fikir çıktı. Öne çıkanlarıyarışma şartnamesinde de paylaştık. Müzenin ne olacağını nasıl olacğaını en iyi bu alıntılar anlatıyor. Birkaçını söyleyeyim; “Roboskî katliamı asla unutulmasın! Roboskî Müzesi, böyle katliamların bir daha asla yaşanmamasının umudu olsun”, “Roboskî Müzesi Roboskîlilerin onurlu adalet arayışının dik duruşunun simgesi olsun”, “Roboskî Müzesi herkesin ziyaret ettiği ama aynı zamanda Roboskîli çocukların içinde kitap okuyabildiği, yaşayan bir ‘ev’ olsun”, “Çocuklarımızın diplomaları orada saklansın”, “Çocuklarımızın izlerini kaybetmemek için... Çocuklarımızın eşyaları, hatıraları kaybolmasın diye... Gidebileceğimiz bir yer olsun diye”.
En Çok Okunan Haberler
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- İstanbul'da aile katliamı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- İstanbul'un 7 ilçesinde yarın su kesintisi uygulanacak
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!
- Hedefteki teğmenlerle ilgili yeni gelişme!
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması
- Bakan Tekin'den, İmamoğlu'na 'kreş' yanıtı