Bir Cumhuriyet Beyefendisinin ardından
82 yaşında yaşama veda eden eski toprak caz müzisyeni, kontrbasçı Selçuk Sun, Batı müziği formlarına sadık bir kontrbasçıydı.
Bir insan hayata bakış açısını, yaşam felsefesini, yüce gönüllülüğünü ve insancıllığını bundan daha duru bir dille ifade edebilir mi? “Herkesle yan yana gelmeye açığım, gelin birlikte çalalım. Tüm bildiklerimi öğreteyim; para falan da istemiyorum, bir güleryüz yeter!”
Yukarıdaki sözlerin sahibi, eski toprak caz müzisyeni, öğretmen ve kontrbasçı Selçuk Sun, 82 yaşında yaşama veda etti.
1949 yılında Ankara Devlet Konservatuvarı’nda öğrenci iken gizli gizli caz dinleyen ve çalan kuşaktan Sun. Bu yüzden “yeteneksiz” olduğu bahanesiyle sınıf arkadaşı Tuna Ötenel kovulmuş, ama kendisi kıl payı sıyırmıştı.
Yılgınlık günleri
Bir müzisyen olarak yılgınlık geçirdiği günlerde, takvimler 1960 yılını gösterirken İskandinavya’ya gitmiş. İyi ki de gitmiş, çünkü burada kendisine hem mesai arkadaşlığı ve dostluk yapan hem de okul gibi dersler veren fevkalade müzisyenlerle birlikte çalmış; en önemli hayat derslerini altı ay birlikte çaldığı Bud Powell’dan almış, ama daha sonra Dexter Gordon, Dave Brubeck, Eddie Gomez, Maffy Falay, Erol Pekcan ve İsmet Sıral ile çalarken de edindiği tecrübeyi (yanı sıra o güzel hatıraları) hiç unutamamıştı.
Aynı yıl Stockholm’da yapılan Avrupa Kontrbasçılar Yarışması’nda ikinci olmuştu.Bu ikinciliğe hiç üzülmemiş Sun, zira birinci olan kişi Niels- Henning Orsted Pedersen imiş. Yine de sevincini kursağında bırakan bir şey olmuş; dönemin hiçbir Türk gazetesi bunu tek satır bile olsa haber yapmaya layık görmemişti.
Yine gurbet
Memlekete dönüşünün ardından içinde yer aldığı Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestra’sından 1981 yılında emekli olduktan sonra, Attilâ İlhan’ın TRT’de yaptığı bir programın müziklerini düzenlemişti. Derken gençlik anıları depreşince, kalkmış yine gurbet ellere düşmüş, İskandinavya’da ikinci baharını yaşamıştı.
Nasıl ki, efendiliği, meşrebi ve yaşam tarzıyla tam bir Batılı gibi oturup kalktıysa, müzisyenliğinde de swing-armoniform üçlüsünden hiç kopmadan çalan, Batı müziği formlarına sadık bir kontrbasçıydı Sun. Hatta Erol Pekcan Orkestrası’nda çalarken, caz müziğinde yerli motifleri işleyen (“Allı Turnam”, “Evlerinin Önü Zeytin Ağacı” gibi parçaları yorumlayan) Erol Bey ile kısa bir süre araları açılmıştı, bu sebeple. Sun bu tip araştırmalar karşısında hayatı boyunca caz müziğinin evrensel kök değerlerini savunmuştu, hararetle.
Yaşayan en donanımlı caz müzisyenlerimizden biriydi Sun, özellikle caz standartları repertuvarı konusunda. Yakın arkadaşı Nezih Yeşilnil’in ifadesiyle, “Bu topraklarda kendinden sonraki kuşaklara cazı öğretebilecek, sevdirebilecek nadir adamlardan biri”ydi...
(muratbeser@muratbeser.com)
En Çok Okunan Haberler
- Ünlü ton balığı markalarında 'yasaklı' madde!
- Demokrat Parti Kurultayı’nda adaylık krizi!
- Ünlü peynir markasından 'konkordato' kararı
- Diyanet'in rekor ihalesi 'Cengiz'e verildi
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Süleyman Soylu 'tarafını' seçti
- Grip nedeniyle hastaneye gitti, hayatının şokunu yaşadı
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti
- Hangi suçlara tutuklama geleceği belli oldu