‘Beş benzemezi bir araya getirdi’
Türkiye tarihinin en büyük sivil itaatsizliği olan Gezi Direnişi’nin 5. yıldönümünde Taksim Dayanışması, “Karanlık gider, Gezi kalır” diyerek, 31 Mayıs 19.00’da Gezi Parkı’na çağrı yaptı. Taksim Dayanışması’nın önde gelen ismi mimar Mücella Yapıcı, “Gezi’nin bize hediye ettiği barış, sevgi ve kardeşlik umududur” dedi.
Gezi Direnişi’ni, Taksim Dayanışması’nın önde gelen isimlerinden mimar Mücella Yapıcı, “Seçimlere günler kala yine bir umut ikliminin ortalığı sardığını görüyorum. İşte bu umut ortada dolaşıyorsa insanlar birbirine daha kardeşçe yaklaşıyorsa, hiçbir araya gelmeyen 5 benzemez siyasetler bir araya gelip bir şeyler yapmaya çalışıyorsa bu Gezi’dir. Gezi’nin bize hediye ettiği barış, sevgi ve kardeşlik umududur” diyor.
Gezi ruhu devam ediyor...
Yapıcı, Gezi’nin bugüne kadar dünyanın gördüğü, kamusal alanın korunması konusundaki en demokratik, en barışçıl, en renkli direniş olduğunu vurguluyor. “Bir araya geldiğimizde ne kadar yaratıcı olduğumuzu ne kadar sevgi dolu kardeşleştiğimizi gördük” diyen Yapıcı, şöyle devam ediyor:
“Bize kazandırdığı ruhun hâlâ devam ettiğini düşünüyorum. Parkın yıkımını önlemek için bir sene hep birlikte müthiş bir mücadele verdik. Belediyeye ilk itiraz dilekçelerimizi götürdüğümüz gün polisle karşılaştık. Aylarca bütün gece Taksim Meydanı’nda nöbetler tuttuk. Hukuk davalarını kazandık. Ama ne yazık ki bütün bu hukukusal mücadelelerimize karşı iktidar büyük bir inatla ‘ben buraya bu parkı yapacağım hatta Taksim Meydanı’nı da unutun. Size iki tane dolgu alanı yapıyorum. Artık buralar sizin meydanınız değil’ diyerek Taksim Meydanı’nı da kapatmaya kalkmıştı. 27 Mayıs akşamı hiçbir kurul kararı ve izin olmadan gizlice bir gece parkımıza iş makineleri girdi... Üzerimize inanılmaz gaz sıkıldı. Kamusal alanı korumaya çalışırken kamu tarafından şiddete uğradık. Haktan hukuktan yana talebi olanlar o şiddetin karşısında Gezi’yi gerçekleştirdiler.”
‘AKM mücadelesi bitmedi’
AKM’nin yıkımını da değerlendiren Yapıcı, “AKM kitabına uyduruldu. Davalarımız sürüyor. AKM mücadelesi bitmiş değil. Ancak o kadar yanlış ve yalan propaganda var ki demokratik kamuoyu bile bu propagandanın esiri oldu. ‘AKM yıkılacak adı aynı kalacak’ gibi... O binanın taşıdığı değer bambaşka bir değerdi... Gezi’nin güzel yanlarından biri şiddete karşı direndik. 36 tane canımız gözlerini yitirdi. 8 bine aşkın yaralı vardı. Hâlâ bilmediğimiz hayatını çok zor devam ettiren insanlar var. Halkın bir araya gelip, hakkını savunmasından korkan iktidar o günden itibaren baskıyı iyice artırdı. İnsanlar en demokratik haklarını koruyamaz oldu. Yüzlerce öğrenci içeride. Türkiye’de müthiş bir baskı rejimi hüküm sürüyor. Tüm bunları unutup Gezi’den buraya ne kaldığını düşünmek bence doğru değil” diyor.
‘Gezi’den umut iklimi kaldı’
Yapıcı, “Gezi’den çok büyük bir umut iklimi kaldı. Yıllar geçse de hepimiz bu umudu içimizde taşıyacağız” diyor ve ekliyor: “Bir gün mutlaka bu umudun yaşarttığı cesaret, bir arada olma azmi bizi güzel günlere taşıyacak. Zaten iktidar bundan korkuyor. Bütün baskısı Gezi değil aslında. Korktukları şey halkın uyanıp üzerindeki baskıyı fark edip sunulan yalanların farkına varıp ‘Yeter artık’ demesi. Gezi bir mekâna bağlanamaz. Tabii ki inat olarak bunu yeniden yapmaya çalışabilir. Çünkü iktidar mekân üzerinden meydana akıyor. Zaten iktidar inşaat üzerinden var olan bir iktidar. Bütün ormanlarımızı, kıyılarımızı satışından faydalanan bir iktidar. Bu iktidarın yumuşak karnı bu. Gezi sadece bizim değil tüm dünyanın koruduğu bir park. Evrensel olarak korunuyor.”
UMUDUN VE İSY ANIN ATEŞİ BEŞ YI L ÖNCE YAKILDI Türkiye tarihinde eşi görülmemiş isyan ateşinin yakıldığı Gezi Parkı Direnişi’nin 5. yıldönümü. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2013 yılında Gezi Parkı’na ‘Topçu Kışlası’ yapmak istemesi üzerine başlayan direniş, tüm yurda yayıldı ve milyonlarca insan sokaklara döktü. AKP iktidarının TOMA’lı, gaz bombalı saldırılarına karşı, ‘orantısız zekâ’ harikalar yarattı. 27 Mayıs Pazartesi günü iş makineleri 5 ağacı yerinden söktü. 28 Mayıs Salı günü parkta, nöbet tutan bir grup genç vardı. O gün ilk polis müdahalesi yaşandı. Ertesi gün parkta nöbet tutan çevrecilerin çadırları sabaha karşı yakıldı ve tüm Türkiye ayağa kalktı. Bir ayı aşkın süre devam eden direnişte 8 genç yaşamını yitirdi. 8 bini aşkın insan yaralandı. |
En Çok Okunan Haberler
- Bahçeli'nin 'Öcalan' çağrısına ilk yanıt
- İşte en yakın deprem riski olan yerler!
- Bu zamdan 10 milyon yurttaş etkilenecek
- Hakim, savcı eşini Ağır Ceza Başkanı’yla yakaladı
- İşte 500 bin liranın aylık getirisi!
- İki jandarmanın davası görüldü
- DEM Parti’den açıklama!
- CHP'li isimden Cevizoğlu'nun sözlerine tepki
- Çakıcı, Hrant Dink'in katiliyle görüştü!
- Halk TV'ye 'Bahçeli', Arka Sokaklar'a 'tarikat' cezası