'Benim narlarımı kimse yiyemez'

Muzaffer Akyol, “İrkildim Uyandım, Bir Daha Uyumadım” sergisinin adını 12 Eylül sonrası yazdığı bir şiirden aldığını söylüyor.

'Benim narlarımı kimse yiyemez'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 06.04.2015 - 10:32

Muzaffer Akyol’un 52 yıllık resim hayatının bir yansıması olan “İrkildim Uyandım, Bir Daha Uyumadım” adlı sergisi İş Sanat Kibele Salonu’nda devam ediyor. Sanatçının 1963 tarihli, Trabzon’dan bir görünümü işlediği resminden bugüne resim yolculuğunun görülebileceği sergi 18 Nisan’a kadar açık kalacak.

Serginin kendisinin hesaplaşma sergisinin olduğunu söyleyen Akyol “Bu sergi geçmişle günümüze ve geleceğe uzanan köprüm. Aynı zamanda aynam. Açıldığı günden bu yana da aynamla yüzleşiyorum, nereden nereye geldiğimin muhasebesini yapıyorum” diye konuşuyor.

Hepsi birer hikâyeyi barındıran eserler arasında mübadillerin yaşanmışlıklarının anlatıldığı kapılar da var, Gezi’de kaybedilenleri işlediği kapı da, “Yoğunlaşmış düşünce potansiyeli olarak” değerlendirdiği nar imgeleri, doğadan yansıyan canlı renkleriyle figürler de... Akyol, “benim narlarımı kimse yiyemez” dediği nar figürü için “İçinde yüzlerce tanecik, birbirini incitmeden, üzmeden kırmadan, birbirinin hakkını yemeden yaşayabiliyor. Bir arada yaşama sevdasıyla keşke nar olabilseydik” diyor.

Akyol, serginin adının ise 12 Eylül sonrası yazdığı bir şiirden geldiğini söylüyor: “Postal sesleriyle uyandım / Boğaz’dan kan akıyordu, irin akıyordu. / İrkildim, uyandım / Bir daha uyumadım.” Sonra da ekliyor, “Yıllar önce yazdıklarım bugün bir serginin adı oldu. Bu da sanat yaşamımın dipnotu, özeti.”

Son gününde birlikte zaman geçirdiği Tuncel Kurtiz’i çizdiği “Dağ Adam, Adam Dağ, Dostuma Saygı” gibi tablolarının da olduğu sergideki eserlerin her birisinin ismi de birer şiirden alınmış gibi duruyor, sanki birer espri de barındırıyor.

Akyol, “160 Yıllık Kapının Mübadeleyle Yolculuğu” adlı eserini anlatırken “Bu orijinal bir Ayvalık kapısı. Bu kapının ait olduğu evi gördüm. Tarihini, üzerindeki taş plakadan çıkardım. Bu bir mübadele kapısı. Mübadillerin yaşanmışlıklarını, sancılarını, içlerindeki hüzünleri, gizemi, mutluluğu, beklentileri tanık olarak gösterebileceğimiz bir kapı” diye konuşuyor. Mübadillerin bağlı oldukları topraklardan koparılmalarını kapıya işlediğini söyleyen Akyol’un sergide dört “Mübadele Kapısı” sanatseverleri karşılıyor.

Muzaffer Akyol’un bu retrospektif sergisinde toplam 83 eseri sergileniyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler