"Ben şampiyon olamam"

Aslında haftalardır bağırıyor Galatasaray takımı, "Ben şampiyon olmamam.." diye de, biz dahil kimse duymadı; taa ki bu geceki Karagümrük maçına kadar...

Çünkü 6 maçta 1 kez kazanıyorsun son 5'te hep kayıpsın!

O yüzden kimse hakem Ali Palabıyık'ı suçlamasın!

Sezon başından beri Galatasaray'a takıntılılar zaten; bu hafta Ali Palabıyık, geçen hafta Halis Özkahya, daha önce Cüneyt Çakır, Mete Kalkavan, Ahmet,Mehmet...

O yüzden bugünkü beraberliğin nedeni hakemler değil!

Sırf, Lens'in Yedlin'e ama bilerek ama bilmeyerek taban girişinin cezasız kalması bile VAR odası, yardım hakem, hakem grubunun bakış açısını ortaya koyuyor Galatasaray'a karşı. Faul çıkmadı o pozisyonda. Bırakın sarı ve kırmızı kartı tartışmayı. Faul çalınmadı; hadi Ali hocanın aklı başka yerde peki VAR odası'ndakiler? AVAR falan!

Eğer Yedlin oyunda kalsa takımın tek koşan ismi olarak oyuna katkı sağlar mıydı değerlendiremiyoruz bile çünkü Amerikalı oyuncu ayağını Telekom'da bıraktı! 

Ve o pozisyonu hatırlayın; herkes  Yedlin'e 'kalk' dedi. Mesela Yedlin kalkamasa acaba VAR 'biz ne yaptık' diye ekrana gider miydi? Benzer pozisyonda mesela Karagümrüklü oyuncu yerde yattı, hakem VAR'a gitti, Donk atıldı!

Demek ki, Galatasaraylı futbolcular inanmıyor birşeylere,Galatasaray kulübüsi de 'acemi..'

Ve bir Ali Palabıyık-VAR pozisyonuna daha tanıklık ettik ilk bölümde!

Hani Galatasaray'ın belki de öne geçeceği pozisyon; Babel'in göğüsü ile kontrol ettiği sonras vücuttan ele giden top, değip değmediği de TV incelemeleri ile bile net  olmayan pozisyon; işte orada ip koptu!. Babel'in indirip Mustafa'nın ağlara bıraktığı vuruş galiba maçın kırılma anıydı hakemli-hakemsiz anlamda!

Gol VAR’dan dönünce maç da kırıldı!

Aynı Babel’in ikinci yarıda da bir el pozisyonu vardı, Karagümrüklü resmen elle oynuyordu. Konu Galatasaray lehine olduğu için kimse oralı olmadı; biz bu duruma hakem bir VAR’mış, bir yokmuş diyoruz!  MHK Başkanı Serdar Tatlı ne der acaba, hakemliğindeki gibi “Yarı yarıya doğru” diyebilir mi?

Bu arada maçın sonlarındaki kırmızı kart ve penaltı iptali ise - bence - hakem ekibinin tek doğru kararı olabilir. Öyle bir ‘temasçık’la düşen forvet olmaz, eğer tabana darbe yoksa!  Bu pozisyonda Kerem'e kızsın Galatasaray! Karşı karşıya nasıl kaçırdı o golü diye!

Neyse fazla takılmayalım hakemlere! Musafa Denizli'nin dediği gibi "Hakemleri de yeneceksin bazen.." Yenemiyorsan susacaksın! 

Sakın ola eksiklere de takılmayın! O yok, bu yok! Ki gerçekten kilit oyuncular oynamadı ama ya olanlar?

 Örneğin Beşiktaş Cenk'i (Taylan-Emre ile aynrı dönemde korona oldu) çatır çatır oynatıyor. Ama sen 'hasta' diye kullanmıyorsun elindeki nadide isimleri!

Bu olan-olmayan futbolcular ve hakem muhabbetini bir yana bırakırsak; maçın 60'lı dakikalarıydı. Galatasaray bir korner kazandı; skor 0-0 ama Ömer Bayram atışı kullanmak için taksi bekledi, gelmeyince aheste aheste gitti köşeye. Adama Fitness salonunda bile böyle ağır davranma izni vermezler Ömer Bayram!

Bu pozisyon bile Galatasaraylı oyuncuların nasıl lige havlu attığını gösteriyor!

Fatih Terim bu  Ömer Bayram’a nasıl dayandı anlaşılır gibi değil. Tabi dayandığı sadece Ömer Bayram değildi. Etebo çok koşan bir 2. lig futbolcusu. Bakın 1. lig demiyorum çünkü Adana Demirspor'un teknik direktörü Samet Aybaba  TFF 1. ligde bu Etebo'ya ancak forma taşıtır. Samsunspor'da forma giyemez!

Düşünün Galatasaray'ın vurdumduymazlığını; biyonik adam Donk bile kötüydü. 3 kere kayıp düştü, sonra gitti adama arkadan faul yaptı atıldı.

Feghouli'ninki ise resmen laubalilik. Kurtarıcı olarak giriyor, sahada yürüyor!

Biraz Babel, az buçuk Muslera, Marcao, oynadı; geri kalanı futbol tarihinin tozlu raflarına gönderebilirsiniz bu maç özelinde!

Galatasaray 11'i ve sonradan girenler için kullanılacak ifade çok; laubalilik belki de en hafifi. Üstelik bu futbolcular Süper Lig'in en fazla para veren 2 ekibinden birinde oynuyorlar. Ama bas bas bağırıyorlar: "Şampiyon olamayız.." Ekliyorlar da: "Olmak istesek de sistem bizi şampiyon yapmaz.."

Evet, son düdük çaldığında geçen hafta BAY çeken ve dinlenen Galatasaray, şampiyonluğa 'Bay Bay' diyordu. Çünkü bu kadar isteksiz oynayan, üstüne hakemlerin gazabına uğrayan bir takım şampiyon OLAMAZ!