Bayram dayanışması

Metin Özülkü, “İlk 10 günlük şaşkınlığı atlattıktan sonra sektör çalışanlarının durumu açığa çıktı. Onlar için bir şeyler yapmak zorundaydık. Bir buçuk aydır aşağı yukarı her gün iki üç saat video konferans toplantıları yapıyoruz. Sponsorlardan gelirler elde edip ihtiyaç sahiplerine dağıtacağız. POPSAV, bu destek için gücünü iyi yürekli, bilinçli ve sorumluluk sahibi sanatçılarından alıyor” diyor.

BARIŞ İÇİNDE BİR YAŞAM

POPSAV ONURSAL BAŞKANI EROL EVGIN:

- Festivale dair neler söylemek istersiniz?

Ben de ilk gece kısa bir hoş geldiniz konuşmasıyla konserin amacına dikkat çekerek müzikseverlerin bayramını kutlayacağım.

- Bayramın karantinada geçecek olması size neler hissettiriyor?

Karantina günlerinde bahçede yürüyüşle başlıyor günüm, öğünleri ikiye indirdim. Böylece hareketsiz günlerde kilo kontrolü sağlıyorum. Çocukluğumdan başlayarak anılarımı yazıyorum. Resim yapıyorum. Yeni şarkılar ve yeni projeler üzerinde çalışıyorum.

Ofisimiz kapalı, Zoom üzerinden yaptığımız toplantılarla rutin işlerimizi yürütüyoruz arkadaşlarımla, karantinalı da olsa hayat devam ediyor. Bayram deyince kim çocukluğunu hatırlamaz ki.. Cevdet Kudret’in dizeleri gelir aklıma

“Hani benim hayallerim, emellerim\ Suya girince balık sandığım ellerim? Hani benim sevgilerim, kinlerim\ Yüzünde yüzümü gösteren potinlerim?”

En çok da bayramlık potinleri hatırlarım. Karantina da geçecek bu bayram, hiç unutmayacağız. Doğa, “Siz benim sahibim değil, misafirimsiniz..” diyerek insanlığa büyük bir ders verdi.

Bundan sonra doğaya ve birbirimize daha saygılı ve barış içinde bir yaşam dileyerek hepimizin bayramı kutlu olsun !..

FESTİVALE DESTEĞE BEKLİYORUZ

POPSAV Yönetim Kurulu Başkanı Metin Özülkü:

- Müzik sektörünün sıkıntılarını paylaşır mısınız?

Sektöründe sadece önde görülen sanatçılar değil, müzisyenler, sahne çalışanları dediğimiz; rodiler, ses teknisyenleri, ışıkçılar, dansçılar, menajerler, organizatörler var. Bu insanların büyük çoğunluğu performans oldukça para kazanan insanlar. Birçok arkadaşımız çocuğuna süt alamıyor. Evine ekmek alamayacak duruma gelen insanlar var. Yaklaşık 2.5 aydır müzik sektörü durmuş durumda ve herkes endişe içinde gelecek planları yapıyor. Ben her şeye rağmen bu yazın sonlarına doğru ufak ufak performansların başlayacağını düşünüyorum. Öyle umut ediyorum...

- Karantina nasıl geçiyor?

İlk başta bayağı şaşkınlık yaşadık. Ne yapmamız gerektiğini bilemedik. Olanaklar kısıtlı olsa da bu şartlarda neler yapılır diye düşündükçe karantinaya da biraz alışır gibi olduğumuzu itiraf edeyim. Ben kendi adıma insanlarla birlikte olmayı, paylaşmayı seven biriyim. İnşallah kısa sürede normalleşiriz.

- Bayram karantinada geçecek, ne düşünüyorsunuz?

Elli küsur yıllık sanat yaşantımda yaşadığım en enteresan bayram bu olacak herhalde. Tüm ülkemin, tüm dünyanın, tüm Müslüman âleminin bayramını içtenlikle kutluyorum. Bu bayramda biz POPSAV online festivali konserinin yayını için çalışıyor olacağız. Ön hazırlıklarımızın hepsini tamamladık. Canlı yayında herkesle bayramlaşma fırsatımız olacak. Müzik festivalimize, müzik emekçilerine destek adına herkesi bekliyoruz.

İLK BAŞTA UMUTSUZDUM

POPSAV Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ferhat Göçer:

- Siz sektöre dair neler söylersiniz?

Müzik sektöründe artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak... Covid-19 pandemisi ile yaşanan şok sürecinde, henüz dijital dönüşümünü tam gerçekleştirememiş olmasından dolayı neredeyse koma durumu gerçekleşti ve tahminim yaz döneminde biraz canlanma gayreti gösterse de 2020 sonuna kadar bu durum pek değişmeyecek. Özellikle ilk dönemlerde sosyal mecralarda yapılan müzik performansları, gerek kalite açısından gerek ses gerek görsel tatminden uzak. Daha da vahim bir konuya gelecek olursak sahnede izlediğimiz sanatçının, gösterinin perde arkasında birçok insan emek veriyor. Bu dönemde POPSAV olarak ilk ve acil olarak bu emekçi arkadaşlarımıza bir destek sağlanması gerektiği düşüncesi ile bu festivali hazırladık. Sponsorlardan elde ettiğimiz kaynağı, onlara destek olmak için kullanacağız. Müzik sektörünün geleceği artık dijital dünyanın kaderi ile şekillenecek. Bu sürecin getireceği olumlu, olumsuz tüm etkileri hep birlikte yaşayarak göreceğiz. Önemli olan bu dönüşüm sürecinin dışında kalmamak ve adaptasyonu başarıyla gerçekleştirebilmek. Bunu her açıdan başaranları parlak bir gelecek bekliyor. Pandemi sonrası normalleşme ise yaz sonrası ikinci dalganın olup olmaması, olduğu takdirde şiddeti ile doğrudan alakalı.... Ben virüsün mutasyonlarla insanlarla daha barışık daha az yıkıcı bir dönüşüme uğrayacağına inanıyorum.

- Karantina günleriniz nasıl geçiyor?

Karantinanın ilk günlerinde oldukça zorlandım. Her şeyi sorguladım... Çokça umutsuzluğa kapıldım... Sonrasında rutin çalışmalarıma dönüp yeni düzene adapte olmaya başladım; artık evde daha kaliteli vakit geçiriyorum, üretebiliyorum, stüdyo çalışmalarımı, tüm toplantılarımı, görüşmelerimi, video konferanslar gibi tüm işlerimi evde organize edebiliyorum. Yeni düzene adapte olmaya çalışıyorum.

- Bayram mesajı sorsam...

Akrabalarımla, arkadaşlarıma bir arada yaptığım her şeyi çok özledim. Halı saha maçlarımı, oğlumla sinemaya gitmeyi, anneme sarılıp koklamayı, konserlerimde binlerce kişiyle koro halinde şarkılar söylemeyi.... Daha önce yaptığım ve şimdi değerini anlayıp hasretini çektiğim daha böyle yüzlerce şeyi çok özledim... Bayramda benim özlediklerimi özleyenleri... 24-25-26 Mayıs tarihlerinde 20.00 -22.00 arasında NetD YouTube kanalından ve YouTube Türkiye #EvdeKal kanalından canlı yayımlayacağımız POPSAV festivaline bekliyorum.

BAYRAM DA SINIFSAL

Zülfü Livaneli:

Türkülere baktığımız zaman Anadolu halkının hissiyatını çok güzel anlatır türküler, kimi der ki bayram geldi kanlı kinli barışır, kimi de der ki bayram gelmiş neyime kan damlar yüreğime... Sınıfsal bir şey bu da. Bir de biz son yıllarda kutuplaşmaya meraklı bir ülke olduğumuz için Ramazan Bayramı diyenlerle, Şeker Bayramı diyenler birbirine düşüyor. Oysa bu bir bayram... Hem müzik emekçilerinin hem de herkesin Şeker ve Ramazan Bayramı kutlu olsun!

TEDBİRİ BIRAKMAYALIM

Grup Gündoğarken’den Gökhan Şeşen:

Bayramlar güzeldir, hakkıyla kutlamak lazım ama bu dönem ne yazık ki böyle... Geçecek bu günler, haberler doğruysa, normalleşmeye doğru çabuk döndük. Tedbiri elden bırakmayalım. En büyük zararı gören sektörlerin başında müzik sektörü. Ekranlarda müzikten sanattan söz eden kimse yok açıkçası, herkes kendi derdinde... Ferhan Şensoy’la Şahları da Vururlar oyununa başlayacaktık. Ferhan’la geçenlerde konuştum, ekim gibi başlamayı planlıyoruz. Umarım ikinci dalga olmaz...

SANATÇILAR YALNIZ KALDI

Suzan Kardeş:

Öncelikle POPSAV'a çok teşekkür ederim. Bir arada olmaya ve birlik beraberliğimizi koruduğumuza dair bizlere bu hissi yaşattıkları için. Sanatçılar bu süreçte çok yalnız kaldılar, iyisine de kötüsüne de göğüs gerdiler ama yalnız olmadığımızı, POPSAV vesilesiyle bir kez daha görmüş olduk. Ayrıca sizlerin vesilesiyle en başta sağlık çalışanlarına çok teşekkür etmek istiyorum. Hepimizden fazla emek harcayıp, virüs ile savaştılar. Emekleri ödenmez. Tüm vatandaşlarımızın bayramını kutlarım. Sağlıklı günlerde bir arada olmak dileğiyle.

KARANTİNADA OLMASAM

Nükhet Duru:

Karantinada en çok özgürlüğümü özledim tabii. İstediğim zaman istediğim yerde olabilme şansımı, temiz havayı, denizi, ağacı, yolda yürümeyi ve elbette mesleğimi göz göze seyircime baka baka icra etmeyi... Sağlıklı günlerde buluşmak en büyük temennim. Birbirimizin, bir arada olabilmenin, sevdiklerimize dokunabilmenin ne demek olduğunu daha iyi nasıl öğrenebilirdik? Daha sakin, daha tevekküllü, daha çok üretip daha az tüketen bireyler olmamıza, doğaya ve dengesine saygı duymamıza bir nebze bile olsa imkân sağlar umarım bu yaşadıklarımız diye düşünüyorum... Karantinada olmasam sahnede olurdum hoş karantinada da sahnedeyim, neredeyse her gün online olarak buluşacağım seyircimle... Sağlıklı, huzurlu olalım bize her gün bayram.

DERS ÇIKARIRIZ UMARIM

Yeşim Salkım:

Karantinada en çok üretmeye çalışarak zaman geçirdik. Canlı yayınlar yaptık bu arada görmediğimiz dostlarımızla hayata dair fikirlerimizi konuştuk... Bayramlar benim için hep aile demektir... Bu sefer biraz farklı olacak; çünkü evde olacağız, biraz ayrı olacağız sevdiklerimizden; ama bu da bize belki bir ders verecek. Bayramda daha çok tatile çıkan veya işte olup sevdikleriyle olamayan insanlar belki şu anda onlarla olmak için çok çok büyük bir mücadele veriyor olacak. Aslında her şerden bir hayır doğarmış sözü bence böyle günler için geçerli umarım biz de almamız gereken dersi bu yaşadığımız süreçten çıkarmış oluruz hep beraber. Herkese hayırlı bayramlar diliyorum.

MİNNACIK VARLIK ÖĞRETTİ

Şevval Sam:

Müzik emekçileri ciddi bir mağduriyet yaşıyor. POPSAV’ın organizasyonuna katılarak “çorbada tuzumuz” olsun dedik, umarım karşılık bulur. Müzik emekçilerinin biraz olsun ihtiyaçlarının karşılanması hepimizi mutlu eder. Elimizden çok fazla bir şey de gelmiyor, süre uzadıkça kimse önünü görmüyor. Bayramlarda genelde konserlerimiz oluyordu, sahnede olmak aslında en büyük eğlence bizler için. Umarız bir an önce eski coşkulu günlerimize geri döneriz. Bir arada olduktan sonra bayram olmuş olmamış çok da önemi yok. Bu sürecin insanlara öğrettiği bazı şeyler var, tabiatın, özgürlüğün kıymetini bilmek, gezegene saygı göstermek... İnsan, dünyanın sahibi değil parçası. Küçüçük minnacık bir varlık insanı dize getirdi. İnsan bir durup düşünsün dedi, umarım dersi almış oluruz.

ESKİYİ ÖZLÜYORUM

Eda Özülkü:

Bayramlar manevi duygularımızı çok yoğun yaşayacağımız özel günler. Ailemizle, arkadaşlarımızla, dostlarımızla daha çok görüşme imkânı bulduğumuz zamanlar. Ama tabii ki eski bayramların tadında geçmiyordu son zamanlar. Herkesin bir koşuşturma içinde olduğu bu günlerde gerçekten ihmal ettiğimiz ilişkilerimiz vardı, eski bayramları bu yüzden çok özlüyorum. Bu karantina dönemi aslında yıllardır neleri ihmal ettiğimizi anlamamız için bir sebep oldu. İnşallah bir daha böyle sevdiklerimizden ayrı geçireceğimiz bayramlar olmaz. Bu son olur; ama yine de ailelerimizi, sevdiklerimizi, dostlarımızı arayıp gönüllerini alarak, hatırlarını sorarak vazifemizi yerine getireceğiz.

ANNESİZ BABASIZ BAYRAM

Sibel Alaş:

Karantinada en çok kitaplarla vakit geçirdim. Elimde tercüme edilmeyi bekleyen romanlar vardı. Hâlâ onlarla haşır neşirim. Sevdiceğim, kedilerimiz, köpeklerimiz, hayatı eve sığdırdık. Konserleri özledim en çok. Bayram benim için aile demek. Birlikte oturulan sofralar, mendillerin arasına saklanan harçlıklar, kırmızı pabuçlar demek. Karantinanın benim için en üzücü tarafı hayatımda ilk kez annemi ve babamı görmeden bir bayram geçirecek olmam. Karantina olmasaydı soluğu onların yanında alır, çocukluğumun bayramlarından birini yaşardım. Herkesin bayramını kutluyorum. Evde olmak bayram sevincini azaltmasın sakın.

SAĞLIK EN ÖNEMLİSİ

Murat Evgin:

Karantinada en çok telefonumla vakit geçirdim. İspanyolca öğrenmeye ve şarkılarımı İspanyolca söylemeye başladım. Biz ailece her Ramazan Bayramı’nda rahmetli babaannemin evinde buluşurduk. Bayağı da kalabalık bir aileyiz. O saatler çok eğlenceli geçerdi. Bir de o yaşlarda büyüklerimizin elini öpüp alacağımız harçlık bizim için çok önemliydi. Kuzenlerimle harçlıkları sayar neler alacağımızı konuşurduk. Bu sene biraz buruk geçecek toplu buluşmalar, aile buluşmaları olamayacak; ama sağlık hepsinden önemli. Sağlıklı günlerde hep beraber olmayı diliyorum. Bayram kutlu olsun.

BÜTÜN PLANLAR DEĞİŞTİ

Reyhan Karaca:

Bugünlerde tabii ki meslektaşlarım gibi en çok sahnede olmayı özledim. Bayram benim için yıllardır ailemle ve sevdiklerimle olmakla birlikte, yoğun sahne aldığımız özel günler. Karantina olmasaydı, bayramın her günü konserimiz olacaktı; ama tabii ki sağlık, tüm planlarımızı değiştirdi. Şimdi ailemizle bile doya doya kucaklaşmıyoruz... Tüm sevenlerimin ve İslam âleminin Ramazan Bayramı’nı kutlarım.