Batı’ya eğitim göçü

Ülkedeki politik istikrarsızlık, baskı ortamı, gelecek kaygısı ve sınav sisteminde sürekli yapılan değişikliklerle ailelerin eğitim sistemine güveninin sarsılması nedenleriyle giderek daha çok aile, eğitim için çocuğunu küçük yaşta yurtdışına yolluyor. Lise eğitimi için yurtdışına giden öğrenci sayılarında geçmiş yıllara göre ciddi artış bulunuyor. Çocuklarının eğitimi ve geleceği için buradaki evini, işini, düzenini bırakıp yurtdışına göç eden ailelerin sayısı da çok arttı.

Yurtdışı Eğitim Danışmanlık Derneği Yönetim Kurulu üyesi Aslıhan Özenç’in verdiği bilgilere göre, rekabetin gitgide arttığı eğitim ve iş sektöründe avantaj elde etmek isteyen birçok aile, gelişen iletişim ve teknolojinin de sunduğu imkânları göz önünde bulundurarak çocuklarını yurtdışında eğitime göndermek konusunda daha istekli olmaya başladı. Aileler, imkânları dahilinde uygun maliyetlere sahip eğitim alternatifleri arayışına girdi. Özenç, bu konuda şunları söyledi:

"Türkiye’den yurtdışına lise eğitimi için giden öğrenci sayılarında geçmiş yıllara göre çok ciddi bir artış olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim ve daha çok veli bu alternatifleri ve eğitim imkânlarını öğrendikçe burada sınav karmaşası ve belirsizliklerden kurtarmak istedikleri çocuklarını lise seviyesinde yurtdışına gönderecekler. Ayrıca üniversite eğitimini yurtdışında devam ettirmek isteyen öğrenciler için de lise seviyesinde transfer, ileriye yönelik çok daha iyi üniversitelere giriş için de avantaj sağlıyor.’’

Yaş düştü

İngiltere’de Brockenhurst College’in yabancı öğrenci kayıtlarından sorumlu yetkilisi Melissa Murphy’e göre, son yıllarda Türkiye’den İngiltere’ye eğitime giden öğrencilerin yaş ortalaması düşmüş ve üniversite eğitimine ek olarak GCSE ve A Level seviyesinde (ortaöğretim) eğitime talep artmış. Özellikle 2018 eğitim yılı için başvurularda çok ciddi bir artış gördüklerini belirten Murphy, bunun ana sebebinin, Türkiye’deki politik durumun son yıllarda istikrar yitirmesi, eğitim ve sınav sisteminde aralıksız yapılan değişikliklerle ailelerin eğitime olan güveninin sarsılması olduğunu düşünüyor. Türkiye’ye birkaç yıl önce ilk geldiğinde, çok pahalı ve tanınmış birkaç özel okul dışında diğer okullar için hiç talep olmadığını hatırlatan Melissa Murphy, 2017’den itibaren ise maliyeti çok daha düşük ama eğitim kalitesi yüksek olan devlet liseleri için talebin artmaya başladığını söylüyor.