‘Basın ateş çemberinde’

Basın Konseyi geride bıraktığımız 2019 yılında, basın alanında yaşanılan hak ihlallerini ve basın özgürlüğüne uygulanan baskıları değerlendirdi. Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, “2019 yılı, bir önceki yıldan daha karanlık günleri bize getirdi. Bir çok gazeteci ‘terörist’ diye fişlendi, hedef gösterildi. Türk basını tam bir ateş çemberinden geçti. Enseyi karartmayacağız” dedi.

Yayınlanma: 02.01.2020 - 18:26
‘Basın ateş çemberinde’
Abone Ol google-news

Basın Konseyi’nin Şişli’de bulunan binasında bugün yapılan, “Basın Konseyi 2019 Basın Özgürlüğü Raporu”nun değerlendirme toplantısına Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç ile yönetim kurulu üyeleri katıldı. Raporun altı sayfalık değerlendirmesini açıklayan Türenç, gazetecilik faaliyetlerinin 2019 yılında da ‘terör’ sayıldığı ve gazetecilerin yine ağır cezalara çarptırıldığı söyledi.

‘BİRÇOK GAZETECİ FİŞLENDİ’

Raporda, gazetecilerin 2019’u da yine cezaevlerinde geçirdiği sonucuna ulaştıklarını kaydeden Türenç, gazetecilerin mesaisinin yine haber peşinden çok, haklarında açılan davalar nedeniyle adliye koridorlarında geçtiğini ifade etti. Gazeteciliğin susturulduğu ve şeffaflık ilkesinin yok sayıldığını belirten Türenç, “Bir çok gazeteci ‘terörist’ diye fişlendi, hedef gösterildi. Üzerlerine tetikçiler salındı, hayatlarına kastedildi. Cumhurbaşkanlığı, gazeteciler için  yine ‘kısıtlı alan’ olmaya devam etti. Cumhurbaşkanı ve diğer hükümet yetkililerinin basın toplantılarında, önceden gazetecilerden soruları toplandı” diye konuştu. 

‘CUMHURİYET DAVASI KARARI ZORLAMA ’

Türkiye’nin, Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 157’nci, cezaevinde en çok gazetecinin bulunduğu ülkeler arasında ilk 5’inci sırada ve Dünya Demokrasi Endeksi’nde, 167 ülke arasında 110’uncu ülke olduğunu anımsatan Türenç, rapora ilişkin özetle şunları kaydetti:

“Türkiye, siyah ve gri tablodan çıkamadı. Basın ekonomik kuşatma altında yaşam mücadelesi veriyor. Yazılı basın, hiçbir dönemde karşılaşmadığı kadar ağır ekonomik kriz yaşıyor. İktidarın hedefi tek sesli medya yaratmak.Yargı, Basın İlan Kurumu (BİK), Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) gibi kurumlar, bugün basına karşı ‘iktidar sopası’ olarak kullanılıyor. Cumhuriyet ve Sözcü gazetesi davalarında verilen kararlar zorlamadır. BİK; Cumhuriyet, Birgün ve Evrensel gazetelerinin ilanlarının kesmektedir. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı da gazetecilere karşı yine ‘iktidar sopası’ gibi kullanılmakta. Sarı Basın Kartları, kadroları gazetecilikle ilişkisi olmayan kişilerle doldurulan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nca verilmekte. Bugün gerçek gazetecilerin temsil edilmediği bu komisyonca 3 bin 804 gazetecinin basın kartı iptal edildi. 2020 yılında enseyi karartmayacağız. Bu iç karartan tablodan çıkacağımızın umudunu yitirmek istemiyoruz. Karamsarlığa kapılmadan yolumuza devam edeceğiz.”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler