'Başbuğ yargıya gidiyor da, oğlun niye gitmiyor?'

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, "Neyin gerçek olup olmadığını sen mi bize öğreteceksin? Millet öğrensin. İlker Başbuğ yargıya gidebiliyor da senin oğlun, damadın niye gitmiyor?" dedi.

'Başbuğ yargıya gidiyor da, oğlun niye gitmiyor?'
Abone Ol google-news
DHA
Yayınlanma: 06.01.2014 - 18:02

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Erdoğan'ın oğlu, kızı ve damadıyla ilgili iddiaların tümünün gerçek dışı olduğunu söylediğini anlatarak, "Neyin gerçek olup olmadığını sen mi bize öğreteceksin? Millet öğrensin. İlker Başbuğ yargıya gidebiliyor da senin oğlun, damadın niye gitmiyor? Gerçek bakanlığı mı kurdun? Gerçekleri bir tek sen mi söylersin? Ortaya çıksın bakalım" dedi.

 

Başbakan Erdoğan'ın gazetecilerle buluşması 'Saray toplantıları'

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gazetecilerle buluşmasını "Saray toplantıları" olarak niteledi ve bu toplantıların medyayı susturmak amacıyla yapıldığını savundu.

 

'Kamu kaynaklarını talan edenlerin yargılanmasının önünü kapatmaya çalışmaktır' 

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Ergenekon ve Balyoz davalarındaki yeniden yargılama tartışmalarına ilişkin, "Mesele, Ergenekon ve Balyoz tutuklularının sahte delillerle yargılanmasının ya da kısıtlanmış savunmayla yapılan yargılanmasının yeniden yargılanmasının önünü açmak değil, kamu kaynaklarını talan edenlerin yargılanmasının önünü kapatmaya çalışmaktır" dedi.

 

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e gelen mektup

Fethullah Gülen'in Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e mektup gönderdiğini anlatan Vural, şunları söyledi: "Ne kadar utanç verici noktadayız ki bir gazeteci, Cumhurbaşkanı aracılık görevi üstlenmiş. Senin görevin bu mu? Senin görevin, bir partiyle bir camia arasındaki meseleyi sorun yapıp bunun çözülmesi için mi çalışmak? Cumhurbaşkanı olarak göreviniz, Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Türk milletinin birliğini temsil ederek, Anayasa'nın uygulanmasını, devlet organlarının uyumlu çalışmasını gözetmek. Başbakan ve Cumhurbaşkanı, devletin bu makamları, hukuk devletine darbe vuranların üzerine gideceklerine, bu işin üstünün örtülmesi için çaba sarfediyor, aracılar kullanmak istiyor. Sayın Cumhurbaşkanı, yargının önünü açmanız gerekirken, aracılarla bunun üstünü örtmek için çalışma içine giriyorsunuz. Böyle bir çalışma bile devletin kurumlarının sağlıklı çalışmadığını ortaya koyar."

 

'Ne yapmış bu Başbakan? Yan gelip, üstünü örtmüş'

Yargıyı baskıyla susturmak istemenin kabul edilemeyeceğini dile getiren Vural, "Çağrım; milletin hakkına, hukukuna el uzatan haramzadeler karşısında cesur olmaları ve vicdan isyanını devam ettirmeleridir" dedi. Oktay Vural, MİT'in "Rıza Sarraf ile ilişkide olan bakanlar ve haram para çetesi" konusunda Başbakan Erdoğan'a yazı ilettiğini anlatarak, "Ne yapmış bu Başbakan? Yan gelip yatmış, üstünü örtmüş. Başbakan Erdoğan haram para aklamayla ilgili bilgi sahibidir. Yargıya, polise ne kadar baskı yaparsa yapsın su yatağını bulacak, yolsuzluklar gün yüzüne çıkacaktır. Böyle bir yolsuzluğu ancak böyle bir Başbakan savunabilir" ifadelerini kullandı.

 

 '11 yılın kiri, pası daha fazla ortala dökülmesin diye böyle bir hamle yapmakta'

Başbakan Erdoğan'ın Türkiye'yi yönetme kabiliyetinde olmadığını öne süren Vural, "Bu hükümet üyelerinin bırakın bakanlığı, şahitliği bile kabul olmaz" dedi. Vural, Ergenekon ve Balyoz davalarındaki yeniden yargılama tartışmalarına da değinerek, şöyle devam etti: "PKK ve BDP'lileri serbest bırakanlar Engin Alan'ın içeride kalmasından memnuniyet duyduklarını itiraf ediyorlar. Şimdi aynı Başbakan, 'yeniden yargılama konusunda arkadaşlarımız çalışıyor, herhangi bir sıkıntı yok, elimizden geleni yapmaya hazırız' diyor. Yeniden yargılamayla ilgili ortaya atılan iddialar, yolsuzluk ve rüşvetin üstünü örtmek için kullanılıyor. Hukuki hataların giderilerek, daha önce alınmış kararlar konusunda yeniden yargılama yapılması gerektiği açıktır. Daha önce Ergenekon ve Balyoz davalarının savcısı olduğunu söyleyen Başbakan, bugünlerde bunun avukatlığına soyunuyor, bu davalar boyunca meydanlara çıkıp 'vesayetle savaşıyoruz' diyenler, bugün 360 derece dönmüşse rüşvet ve yolsuzluğun ucunun kime dokunduğunu bilmelerindendir. Mesele, Ergenekon ve Balyoz tutuklularının sahte delillerle yargılanmasının ya da kısıtlanmış savunmayla yapılan yargılanmasının yeniden yargılanmasının önünü açmak değil, kamu kaynaklarını talan edenlerin yargılanmasının önünü kapatmaya çalışmaktır. Başbakan ve şürekası yargı önünde hesap vermemek için 11 yılın kiri, pası daha fazla ortaya dökülmesin diye böyle bir hamle yapmakta, denge arayışı oluşturmak istenilmektedir. Yolsuzluk ve rüşveti aklamak için kendi müsebbibi olduğu bu davalarda mağdur olanları kullanmak ahlaksızlıktır."

 

'Adana'nın kurtuluş törenine halkın girmesini bile engelliyor'

 Adana'da dün kurtuluş törenleri olduğunu anımsatan Vural, "Başbakan'ın kavası, Adana'nın kurtuluş törenine halkın girmesini bile engelliyor. Hepimizin özgürlüğüne el uzatan, sadece kendisini düşünen, kendi menfaatini düşünen bu zihniyetin bizi daha fazla tahribata uğratmasını engellemek gerekir" dedi. Türkiye'de hukuk sisteminin çalışmadığını savunan Vural, hukuk devletine darbenin son bulması ve ucu kime giderse gitsin o kişinin yargıda hesap vermesi gerektiğini söyledi.

 

'İlker Başbuğ yargıya gidebiliyor da senin oğlun, damadın niye gitmiyor?'

Vural, Başbakan Erdoğan'ın oğlu, kızı ve damadıyla ilgili iddiaların tümünün gerçek dışı olduğunu söylediğini anlatarak, "Neyin gerçek olup olmadığını sen mi bize öğreteceksin? Millet öğrensin. İlker Başbuğ yargıya gidebiliyor da senin oğlun, damadın niye gitmiyor? Gerçek bakanlığı mı kurdun? Gerçekleri bir tek sen mi söylersin? Ortaya çıksın bakalım" şeklinde konuştu. Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Vural, İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Zekeriya Öz'ün Dubai'de, ücretini bir iş adamının karşıladığı tatil yaptığı iddiasının hatırlatılması üzerine, "Bugüne kadar niye bunun üzerine gitmediler? Bunları yaptılar diye rüşvet ve yolsuzluğun, haram para aklamanın üstünü mü örtelim? Kim yanlış yapmışsa bedelini ödesin" diye konuştu.

 

'Türkiye'nin önceliği haramzade çetenin deşifre edilmesidir'

Ergenekon ve Balyoz davalarında yeniden yargılamaya ilişkin bir soru üzerine Vural, yeniden yargılamaya olumlu baktıklarını belirterek, yasal düzenlemenin nasıl olacağı konusunda bilgileri olmadığını söyledi. Oktay Vural, "Türkiye'nin önceliği haramzade çetenin deşifre edilmesidir. Dünü, milleti kandırarak, 'darbeyi, vesayeti yıktık' diyerek milletin oyunu çalanların şimdi yeniden yargılama yoluyla aklanmasına izin vermeyeceğiz. Hükümetin kurtarılmasına fırsat vermeyeceğiz" dedi.

 

 'Mahkeme kararlarını, savcıların sözünü dinleyen mi kaldı?'

Davalarda delillerin yanlış ve saptırma olduğuna ilişkin iddialar bulunduğunu anlatan Vural, "Başbakan'ın Başdanışmanının 'kumpas' iddiası yeni delil sayılabilir. Yeniden yargılama mümkündür. Somut olarak bize geldiğinde partimizin uzmanları değerlendirme yapar, görüşlerimizi ifade ederiz" diye konuştu. Vural, terör suçlarına bakan özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasını ise doğru bulmadıklarını kaydetti. Başbakan Erdoğan'ın Japonya'ya hareketinden önce Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'a, Danıştay Kanunu Tasarısı'nın bu hafta Meclis'te görüşülmeyeceğini söylediğini ifade eden Vural, "Geçen hafta AKP, Danıştay Kanunu'nu görüşmek için gündemde öne almıştı. Muhtemelen Danıştay Kanunu vasıtasıyla yargıya fiili ve hukuki olarak AKP'nin darbe vuracağı maddeler hazırlanıyor olabilir" dedi. Vural, tahliye edilen BDP milletvekillerine yurt dışına çıkış yasağı konulmadığını, CHP milletvekillerine konulduğunu ifade eden gazeteciye "Silahlı olan zaten istediği gibi girip çıkıyor. Koysalar ne olacak, haberleri mi olacak? Türkiye'de sivil otorite mi kaldı? Mahkeme kararlarını, savcıların sözünü dinleyen mi kaldı?" karşılığını verdi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler