Başbakan'ın Savcı Öz'e gönderdiği iddia edilen elçiler
Zekeriya Öz’ün Başbakan Erdoğan tarafından kendisiyle görüşmek üzere gönderildiğini söylediği isimlerin Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu ve Yargıtay 13. Ceza Daire Başkanı İsmail Rüştü Cirit olduğu anlaşıldı.
Bakırköy Başsavcı Vekilliği'ne atanan Zekeriya Öz, yaptığı basın açıklamasında Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yolsuzluk operasyonunu durdurması için kendisine iki kişi gönderdiğini ileri sürmüştü. Başbakan Erdoğan’ın iddiaları yalanlamasına karşın, Öz’ün aktardığı buluşmanın gerçekleştiği ve açıklamasında bahsettiği “yüksek yargı kökenli” hukukçunun Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu ve Yargıtay 13. Ceza Daire Başkanı İsmail Rüştü Cirit olduğu, DHA muhabiri Selahattin Günday ve cemaate yakın Cihan Haber Ajansı tarafından doğrulandı.
ALİ EFENDİ PEKSAK İSMİ YALANLANDI
Kulislerde dün akşam saatlerinde görüşmeye katılan ikinci ismin Ali Efendi Peksak olduğu iddia edildi. Hakim Ali Efendi Peksak, Balyoz davasında ismi sıkça gündeme gelen bir kişiydi. Sanık avukatları, hakim Peksak'ın dosyayı iyi incelemeden, savcılığın mahkemeye gönderdiği herkesi tutukladığını söylemişlerdi. Ayrıca TÜBİTAK raporlarını isteyen avukatların taleplerini de reddetmişti. Ancak Peksak'ın ismi bu sabah saatlerinde yalanlandı. O ismin Yargıtay 13. Ceza Daire Başkanı İsmail Rüştü Cirit olduğu anlaşıldı.
CİRİT KRİTİK İSİM
Aralarında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eski İstanbul Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna gibi isimlerin de bulunduğu "Akbil davası" sanıkları hakkında beraat kararı veren, dönemin Üsküdar Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı İsmail Rüştü Cirit, AKP iktidarı döneminde Yargıtay'da Daire Başkanlığı'na kadar yükseldi. Cirit'in Yeni Şafak gazetesi sahibi Ahmet Albayrak ile eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Kahraman ile biraraya geldiği fotoğrafları kamuoyuna yansımıştı. Cirit, İlhan Cihaner'in tahliye edilmesine de muhalefet şerhi koymuştu.
Yarsav’a karşı, 12 Eylül Referandumu'nda evet kampanyasına destek veren Cirit, Yargıtay 13. Ceza Daire Başkanı olmuştu.
ÖMEROĞLU-ÖZ İLİŞKİSİ
Savcı Zekeriya Öz’ün kamuoyunda “Ombudsman” olarak bilinen Nihat Ömeroğlu’na “ağabey” diyecek düzeyde bir yakınlık duyduğu belirtilirken, ilgili buluşmanın Öz’ün ailesinin de yaşadığı Bursa’da gerçekleştiği konuşuluyor. Aktarılanlara göre, Öz ile Ömeroğlu ve Cirit, yolsuzluk operasyonu başladıktan altı gün sonra, 22 Aralık’ta Bursa’daki Crowne Plaza Otel’de buluştu.
ZEKERİYA ÖZ'ÜN ARACILAR HAKKINDA DİLE GETİRDİĞİ İDDİALAR
Savcı Zekeriya Öz’ün HSYK’dan aldığı izin üzerine dün (8 Ocak 2014) yaptığı yazılı açıklamanın ilgili bölümü şöyleydi:
“Hakkımdaki bu iddialar (Öz, “Dubai’deki tatilinin faturasını yolsuzluk soruşturması kapsamında gözaltına alınan iş adamı Ali Ağaoğlu’nun ödediği” ve “iki sene içinde 22 kez yurt dışına çıktığı” iddialarını kast ediyor- T24) Sayın Başbakan tarafından açıklanmadan önce Yüksek Yargı kökenli olan, daha önceden tanıştığım ve saygı duyduğum iki kişi bizzat Sayın Başbakan tarafından bana gönderilmiştir. Bursa’da bir otelde görüştüğüm bu kişiler Sayın Başbakan’ın bana çok kızgın olduğunu, hakkımda ağır laflar ettiğini, bir mektup yazarak kendisinden özür dilemem gerektiğini, hükümete yönelik soruşturmaların derhal durdurulmasını, aksi takdirde zarar göreceğimi ve bunun sonuçlarının benim için ağır olacağını, emniyete neden gittiğimi, bunun herkesi çok kızdırdığını söylediler. Tehdit niteliğindeki bu haberi getiren kişilere, soruşturmanın benim dışımda vicdanları ve kanunlar çerçevesinde görev yapan savcılar tarafından yönetildiğini, kaldı ki kuvvetli deliller nedeniyle bir çok şüphelinin tutuklandığını, kuvvetli deliller bulunduğunu, emniyet müdürlüğüne yeni atanan personelin şüphelilere sorulmak için hazırlanan soruları değiştirdiği yolunda bir ihbar yapılması üzerine gittiğimi ve sorulacak soruları kapalı zarf içinde mühürlü olarak teslim aldığımı, başıma gelecek en kötü şeyin ölüm olduğunu, görevim nedeniyle ölmem halinde de görev şehidi olacağım için bunun benim için şeref olduğunu ifade ettim. Bu cevabımdan sonra çok zarar göreceğim bana söylendi.
Daha sonra kamuoyunda ikinci yolsuzluk operasyonu olarak isimlendirilen dosyada ilgili savcılarla görüşerek bu soruşturmaya müdahale etmem gerektiğini, işin farklı boyutlara kaydırılmasını, bu konuda yardımcı olmam gerektiği söylendi. Ben de o soruşturmadan bilgimin olmadığını, soruşturmanın TMK 10. maddesiyle ilgili yetkili başsavcı vekilliği tarafından yürütüldüğünü belirttim Bu gelişmeden bir gün sonra Sayın Başbakan tarafından şahsıma yönelik gerçek olmayan iddialar dile getirildi. Bazı basın yayın organları da bundan sonra şahsıma yönelik yıpratma kampanyasına başladı ve halen bu saldırılar devam etmektedir. Bu konuda gönderdiğim tekzipler de yayınlanmamaktadır.”
En Çok Okunan Haberler
- Cüneyt Özdemir'den teğmen Ebru Eroğlu'na iş teklifi
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu
- Emekli askeri hakimden Varank’a sert yanıt!
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Fikret Orman'dan Talisca yanıtı!
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti
- Salim Güran'ın ses kayıtları ortaya çıktı!
- Mustafa Kemal’in askerleriyiz!
- Kazaya müdahale eden polislerden biri şehit oldu!
- Bakan Tekin skandal sözlerine sahip çıktı