Barış için de bir şeyler yapabiliriz
Dünya liderlerine, savaşan ülkelerin başkanlarına, başbakanlarına ve savunma bakanlarına mektuplar, dilekçeler, mesajlar, tweet’ler yollayalım...
Orhan Veli, “Neler yapmadık şu vatan için” der, “kimimiz öldük, kimimiz nutuk söyledik!” Bugünlerde meydanlar, vatan için ölümü göze alanların kadrini bilmeyenlerin nutuklarından, palavralarından, çığırtkanlığından geçilmiyor. Neyse ki Uluslararası PEN Barış Konferansı bahane oldu da bu gürültü ve görüntü kirliliğinin dört gün uzağında kalabildim. Bu ayrıcalığa bir de gittiğim ülkenin güzelliği eklendi. Tanrı, dünya üzerinde bir cennet tasarlamak için Slovenya’yı seçmiş olmalı.
Doğanın eşsizliğini, o muhteşem doğada otlayan hayvanların etinin, sütünün, kremasının lezzetini haydi bir kenara bırakayım; tutuklu yazarların ifade özgürlüğünü gözetmek amacıyla kurulmuş bir örgütün üyelerini, saraylarda ağırlayacak kaç kültür bakanı vardır acaba bölgemizde? Değil tarihe mal olmuş bir sarayda, bir bakanın konuğu olmak, beş dakikalık görüşme olanağı yaratmak dahi çoğu zaman mümkün olmaz, özgürlük mücadelesi veren derneklere. Kısacası Slovenya’da sadece memleket cennet değil, kültür bakanları da melek!
Dünyanın dört bir köşesinden, dünya liderlerine barış çağrısı yapmak üzere gelen biz yazarlar, böyle bir atmosferde, şu anda yaşanmakta olan tüm sıcak savaşların hemen durdurulması için bir yıl önce kaleme alınan BARIŞ MANİFESTOSU’nu nasıl etkin bir hale getirebileceğimizi tartıştık aramızda. Barışa nasıl dikkat çekseydik? Amaçlara dikkat çekmek için cinayet ve teröre başvuranların çok yol kat ettiği çağımızda, biz yazarların yolu ancak sadece söz ve yazıdan geçebileceği için elbette önce medyayı aracı etmeyi hedefledik. Bu yüzden, benden gazetemizin konuk köşesinde, savaşların kazanana dahi hiçbir yararı olmayacağına dair yazıları sıkça okuyacaksınız, bundan böyle. Ama sadece yazarlara değil, hangi meslek dalından olursak olalım, hatta özellikle çocuklu ev kadınları olalım, hepimize düşen bir iş var.
Dünya liderlerine, savaşan ülkelerin başkanlarına, başbakanlarına ve savunma bakanlarına mektuplar, dilekçeler, mesajlar, tweet’ler yollayalım. Mesajlarımız basit ve samimi olsun: Savaşmayın Beyler, diye yazalım, çocuklarımızın geleceğini, sağlığını, mutluluğunu çalmayın! Yeryüzü ve dünya nimetleri, savaşmadan da hepimize yeter!
Barışa inanan gazeteler yazılanları yansıtsın, televizyonlar ayda bir kerecik olsun, SAVAŞMAYIN kampanyasına yer versin. Özellikle biz kadınlar, bıkmadan usanmadan mesaj atalım, savaşlar dursun diye. Mektuplarımız milyonları bulsun ve savaşan, savaşı özendiren, manipüle eden liderlerin kimini rahatsız etsin, kimini uyarsın, kimini vicdanlarından vursun.
Kulağa hayal gibi geliyor ama bakarsınız bir mesaj menzile ulaşıvermiş!
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Mahruki yine yandı
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!