Balat'ta sur dibine inşaat

Balat’ta sur kalıntılarının üstünde binalar yükseliyor, binaların bazıları ise sivil mimari örneği olarak tescil edilmiş. Uzmanlar , “Bu yapılar yeniden ayağa kaldırılacaksa, geleneksel malzeme ve teknikte olmalı, surlarda da gerekli bakım ve onarımlar yapılmalı” diyor.

Balat'ta sur dibine inşaat
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 14.04.2019 - 23:16

İstanbul’un önemli simgelerinden ve 1. derece tarihi eser olan “deniz surları”nın İstanbul’la ve kentliyle bugünkü ilişkisi nasıl? Surlar bugün ne durumda? “Deniz surları”nı, Prof. Zeynep Ahunbay ve İstanbul Kültür Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Nisa Semiz’le yerinde inceledik. Ahunbay ve Semiz’in bilgileri ışığında İstanbul Deniz Surları’nın bugünkü raporunu tuttuk. Restorasyon uzmanı ve mimarlık tarihçisi Prof. Zeynep Ahunbay, deniz surlarının, Tarihi Yarımada’nın kuzey ve güney sınırlarını belirleyen değerli anıtlar olduğunu vurgulayarak “Ne yazık ki birçok yerde bakımsız ve kötü durumdalar. Ggerekli koruma önlemlerinin alınması önemli” diyor.

2. derece hatalı
Ahunbay ile Semiz, şehri savunmak amacıyla, yapımına milattan önce 7. yüzyılda başlanan deniz surlarının 1. dereceden tarihi eser olduğunu ancak yer yer tescil eksikleri bulunduğuna dikkat çekiyor: “Sur gibi arkeolojik varlıkların 2. derece olarak tescil edilmesi hatalıdır.”
Ahunbay ve Semiz, deniz surlarının bugüne ulaşan kısımlarıyla ilgili olarak da “Deniz surları zamanla yıkılmış; bugün bazen tek bir kule, bazen de nispeten sürekliliğini koruyan değişik uzunluktaki parçalar halinde. Topkapı Sarayı’nı deniz tarafından saran duvarlar ve Samatya’dan Yedikule’ye uzanan bölüm nispeten iyi korunmuş” diyor.

Yapılar zarar veriyor
Ahunbay ve Semiz’le ilk olarak Ayvansaray’a gidiyoruz. Kara surlarının kuzey ucuyla Haliç surlarının bitiştiği bu kısımda zemin koşullarından dolayı duvarlar ve kulelerde düşeyliğin bozulduğunu ve buna bağlı çatlaklar olduğunu gözlemliyorlar. Ardından, Bulgar Mektebi’nin yakınında ortaya çıkan sur kalıntısı önünde yapılan betonarme yapı dikkatimizi çekiyor. Balat’ta Bulgar Mektebi’nin yanındaki kule kalıntısı da bakımsızlıktan yıkılmış. Batıya doğru devam eden bölümde de önüne eklenen binanın içinden bakıldığında, sur duvarını yıkarak binanın genişletildiğini tespit ediyorlar. Sonrasındaki bölümde ise surlar üzerinde çok katlı binaların yükseldiğini görebiliyoruz. Ancak surlar üzerinde bulunan bu yapıların çoğu sivil mimari örneği olarak tescilli. O yapıların bazıları da bakımsızlıktan dolayı yıkılmış. Dr. Nisa Semiz, bu durumun surlara zarar verdiğine dikkat çekiyor.

Muhtemelen kaçak
Haliç tarafında, surların tam bitişiğine betonarme inşaat temelinin atıldığını gördük. Bunun bir skandal olduğunu söyleyen Ahunbay “Sur, arkeolojik değer taşıyan bir varlık olduğu için onun çevresinde yapılan kazılar, Arkeoloji Müzesi denetiminde yürütülmeli ve ortaya çıkan kalıntıların korunması için de gerekli belgeleme ve projelendirme çalışmaları Koruma Kurulu onayıyla gerçekleşmeli. Betonarme temel ancak kaçak olabilir” dedi.
Dr. Semiz ise şu yorumu yaptı:
“Orada arkeolojik bir kalıntı ortaya çıkmış. O kalıntıya ilişkin Arkeoloji Müzeleri tarafından bir inceleme yapılmadan, betonarme yapının inşa edilmesi yasal değil. Koruma kuruluna dilekçe yazdım. Ama cevap vermediler.”

 

AYAKTA KALANLAR...

-Haliç surlarının kara surlarıyla bitiştiği batı ucunda ilk dört kulenin yer aldığı bölüm nispeten bütünlüğünü koruyor. Ardından gelen bölümde ise kesintiler var, tekil parçalar karşımıza çıkıyor. Ayios Demetrios Kilisesi’nin önünden doğuya doğru ilerleyen ve sürekliliğini koruyan bölüm üzerindeki iki kuleyle dikkat çekiyor.

-Balat Çarşısı içinde binalar arasında sur kalıntılarını yer yer görmek mümkün. Bulgar Mektebi’nden itibaren Fener ve Aya Kapı’ya uzanan kısımlar nispeten sürekliliğini korurken bu kısım, surlar üzerlerinde yükselen binalarla dikkat çekiyor. Aya Kapısı günümüze ulaşan kapılardan biri, ardından Cibali Kapısı da ayakta. Bu iki kapı arasındaki surları da yer yer görmek mümkün. Sonra Kadir Has Üniversitesi’nin önünden geçen Hisarüstü Caddesi’nin altında kalan sur bölümü boylu boyunca takip edilebiliyor.

-Eminönü’nde Zindan Hanı’na bitişen kule, Kiraz Hanı’nın bitişiğindeki sur parçası, Yeni Cami Hünkâr Kasrı’nın bitişiğindeki kule, Ticaret Odası’nın bugün yapılmakta olan binası arkasında ortaya çıkan diğer bir kule ve vaktiyle sur üzerine inşa edilen Sepetçiler Kasrı’nın altında görülebilen kule izleri var.

Yok edilenler

-Marmara Surları ise Sarayburnu’ndan başlayarak Yedikule’ye kadar uzanıyor. Ahırkapı’ya kadar Topkapı Sarayı’nı deniz yönünden nerdeyse kesintiye uğramaksızın çevreleyen bölüm, Ahırkapı ile Çatladıkapı arasındaki surlar yer yer ayakta. Ardından Bukoleon Sarayı’nın surlar üzerinde yükselen kalıntılarının olduğu bölüm geliyor. Bu kısımda surlar demiryolu gerisinde içeriye doğru girdiğinden, bunlara ilişkin kalıntılar binalar arasında kalmış ve bakımsız halde.

-Küçük Ayasofya Camii’nin önünde yer alan ve eski Fransız Hapishanesi’nin üzerinde yükseldiği sur bölümü ile Kadırga ve Kumkapı’da vaktiyle buralardaki liman koylarını saran surlara ilişkin kalıntılar, demiryolunun gerisinde binalar arasında yer yer ayakta.

-Kumkapı Tren İstasyonu’ndan sonra demiryolunu kuzeyden sınırlayan sürekli bir sur kalıntısından sonra Yenikapı’ya doğru uzanan bölümler yok olmuş.

-Atatürk Bulvarı’nın Yenikapı’ya ulaşan güney ucundan Etyemez’e kadar uzanan bölümler Menderes döneminde sahil yolunun yapımı sırasında yok olmuş. Burada daha geride kuzeyde vaktiyle Langa Limanı/Theodosius Limanı’nı şehir içinden saran surlara ilişkin kısımlar parçalar halinde görülüyor. Yenikapı kurtarma kazıları sırasında başka bazı sur parçaları da çıktı. Ortaya çıkan bu parçaların korunması ve yerinde sergilenmesi yönünde karar alınmasına karşın buna ilişkin bir şey yapılmadı!

-Samatya’ya doğru uzanan surlar önce sahil yolu kenarında karşımıza çıkıyor, sonra Samatya Tren İstasyonu gerisinde binalar arasında kalan sur bölümleri var. Samatya’dan batıya doğru Yedikule’ye kadar devam eden bölüm nispeten bütünlüğünü koruyor.

-Yedikule Gazhanesi’ne ait yapı kalıntıları daha batıda karşımıza çıkıyor. Bugün bu bölgelerde yapılması düşünülen projeler hem surlara hem de buradaki endüstri mirasına zarar verme riski taşıyor.

HALİÇ SURLARI

Uzunluk: 5 bin 420 m

Kule sayısı: 117 n Kapı sayısı: 23

MARMARA SURLARI

Uzunluk: 8 bin 460 m + 1080 m (Theodosius Limanı / İç Surlar)

Kule sayısı: 103 n Kapı sayısı: 56

Yarın: Surlar geçmişin belgeleri


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon