Bakkal Teoman Abi...
.
3 - 4 yaşlarındaydım. Annem Adalet Bakanlığı’nda bir iş için Ankara’ya gitmiş ve dönüşte bana mavi bir tren getirmişti ki bu benim ilk trenimdi. Üç vagonlu ve bir lokomotifli bir tren. Biraz fazla oyuncak görünümlüydü. O dönemin ünlü bir kara oyuncak treni vardı ki ben onu bekliyordum aslında, ama tabii ki buna da şükürdü. Trenin raylarını falan taktık, çalıştırdık, başladı dönmeye. Çuf çuf çuf gidiyor diyeceğim de öyle bir ses de çıkmıyor. “Djııızzzzz” diye sabit dönüp duruyor. Ben de ağzımla çuf çuf çuf çuf falan diyorum. Aslında bir halta benzetemedim ben bu aleti, ama trense tren işte artislik yapmayacaksın 3-4 yaşında. Hem Ankara’ya o zaman Mavi Tren gidermiş, ondan mavi almış annem. Bir mantığı var yani.
GÖTÜR BAKKAL ABİNE
Neyse, ben bunu seyredip duruyorum. O zaman anladım aslında öküzleri. Tren dönüyor, ben bakıyorum falan. Aklımda tek soru; bu mu o kadar beklediğim tren. Zaten sonunda izleye izleye treni bozmayı başardım. Çalışmaz oldu. O gereksiz şey öyle bir kıymete bindi ki gözümde. Bildiğin kör öldü, badem gözlü oldu. Hemen tren tamir edilsin operasyonu gereği anırarak ağlama taktiğine başvurdum ki çok çabuk sonuç verdi. Annem, “Al götür bakkal Teoman Abi’ne. O anlar, yapar belki” dedi. Lüleburgaz’da yaşadığımız yerde bize yakın iki bakkal vardı. Biri Teoman Abi, öbürü Mehmet Efendi. Mehmet Efendi sert mizaçlı, böyle çocuklara sevgi falan hissettirmeyen bir adam. Ben tabii Mehmet Efendi’den tırsma durumlarındayım ve pek de hoşlanmıyorum. Teoman Abi de o zaman 20-25 yaşlarında süper bir abi. Çocukla sohbeti bilen, güler yüzlü, iyi yürekli bir genç. Teoman Abi’yi de pek seviyorum.
DOKUNDU VE ÇALIŞTIRDI...
Neyse... Aldım treni indim Teoman Abi’ye. “Toooman abi, trenim bozuldu” dedim. “Aaa Alperciğim, geçmiş olsun, ver bakayım bir” dedi. Aldı, şöyle bir baktı, azıcık evirdi çevirdi, “Hah bak burada temassızlık var. Dur şunu biraz bastırayım, çalışır bu” dedi. Oradaki dandik açma kapama anahtarının iletken yerini bastırdı ve tren gerçekten çalıştı. Çok sevindim.
Teoman Abi, bir kez daha iyi yüreğini bir çocuğa karşı sergilemiş ve onu sevindirmişti. Treni aldım, eve gittim ve belki de iki kez daha raylarda çevirdikten sonra kaldırdım bir daha oynamamak üzere. Ve şimdi merak ediyorum Teoman Abi ne yapıyordur acaba? İşte biz çocukken ne Ensar vardı ne de bugünkü gibi sapkınlar. Biz 3-4 yaşındayken bakkal Teoman Abi’ye ya da ters bir adam olsa da Mehmet Efendi’ye hem de tek başımıza güvenle gider, sevinçle, mutlulukla, sevgiyle dönerdik. Güzel günlerdi, hem de çok güzel.
En Çok Okunan Haberler
- ATM’lerde yeni dönem başlıyor
- Tartıştığı kişilere ateş açtı: 2 ölü, 2 yaralı!
- Narin Güran cinayetinde yeni ses kaydı!
- Fark bıçak sırtı!
- İmamoğlu'ndan AB'ye sert tepki
- Suriye Milli Ordusu Tel Rıfat merkezinde
- CHP'den Özel'in ifadelerine açıklama
- 'Güç kullanarak yeneceğiz'
- Bir garip İmamoğlu belgesi
- Kendisi 'son defa', danışmanı 'bir daha' dedi