Babadağ'a insan yağdı

Yağıyor, Babadağ’dan Ölüdeniz’e insan yağıyor... Bir, iki, üç, .. yirmi, .. yirmi dokuz... Yok yok daha fazla, sayamıyorum. Resmen binlerce kilometre uzaktan gelip paraşütleriyle masmavi gökyüzünde renk cümbüş yapıyorlar. Kimi zaman nefesler tutuluyor. Akrobasi şovlarını “Aaaa düştü, düşecek, hadi aç artık şu paraşütü” bağırışları altında izliyoruz. Sonra alkış tufanı!..

İstanbul’un stresinden iki günlüğüne kendimi Fethiye’ye atarken ne yamaç paraşütü festivalinden haberim vardı; ne de bu kadar kalabalıktan! Belcekız plajında denize girecek, yıllardır görüşmediğim üniversiteden sınıf arkadaşlarımla “sezon finali” yapacaktık. Ama o da ne!.. Bir anda kendimizi ‘adrenalin’ denizinde bulduk!.. 1950 metreye çıkacaksın, oradan kendini gökyüzüne bırakacaksın ve bir saat uçacaksın... Birisi söylese, içimden güler, “yok artık” derdim...

Bu ne acele!

Evet... Böyle bir deneyim aklımın ucundan bile geçmezken, pazar sabahı 11.30’da kendimi yarım saatlik bir yolculuğun ardından Babadağ’ın zirvesinde buldum. Son anda cayarım diye, beni Ölüdeniz’in en tecrübeli paraşütçülerinden Saffet Taşdelen’e teslim ettiler. Zirvede, 1950 metredeyiz... Saffet “kaçarım” diye, hızlı davranıyor. 5 dakikada paraşütü uçmaya hazır hale getiriyor. Herkes Saffet’e tecrübesinden saygı gösterdiği için bize öncelik veriyorlar. “Ya bu kadar hızlı davranmayın, bi kendimi hazırlayım” diyorum, takan yok!.. Neyse ki akşama büyük aşkımız Fenerbahçe’nin, Cimbom’la maçı var. Saffet’le uçacağımız paraşüt de “sarı-lacivert” olunca “tamam” diyorum, “uçacağım!..”

Ve bir anda beklenen komut geliyor: “Koş Aykut!..” 7-8 adım atıyorum; sonrası büyük bir boşluk, gökyüzü. Saffet ‘sıcak hava yakaladım’ diyor, ne demekse!.. Aradan 5 dakika geçiyor, “2 bin 350 metredeyiz” diyor... Kendimi 1950 metreye alıştırmışken, 2 bin 350 metre de nereden çıktı diyeceğim, sesimi bile çıkarmıyorum, ne olur ne olmaz...

Kelebekler Vadisi’ni 2 bin metreden görmek insanı etkiliyor. Heyecan da paraşüt de zirvede... Bir yandan paraşütü kullanan, bir yandan rotamızı anlatan Saffet, Ölüdeniz ve Belcekız’ın üzerinde o simgeleşen fotoyu çekiyor. Otellerin üzerinden Belcekız’a iniyoruz. Ama sanki hâlâ havada gibiyim, ayaklarım yere basmıyor!..

6 günde 10 bin atlayış

Türkiye’nin dünyaca ünlü turizm merkezi Fethiye’deki Ölüdeniz semaları 6 gün boyunca yamaç paraşütçülerinin renkli gösterilerine sahne oldu. 45 ülkeden 610 paraşüt pilotunun katıldığı 18’inci Uluslararası Ölüdeniz Hava Oyunları Festivali, dünyaca ünlü yamaç paraşütü merkezi Babadağ’da yapıldı. 1965 metre yüksekliğindeki Babadağ’daki 1700 metrede yer alan uçuş pistinden ardı ardına atlayan yamaç paraşütçüleri doğa harikası Ölüdeniz ve çevresindeki eşsiz güzellikleri izleyerek unutulmaz anlar yaşadılar.

Fethiye Belediyesi ve sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle düzenlenen festival süresince Babadağ’dan Ölüdeniz sahiline 10 binden fazla yamaç paraşütü uçuşu yapıldı. 20 kuş adam, 40 akrobasi pilotu ve 15 yabancı tandem pilotu, Ölüdeniz semalarında gösteriler yaptı.

Fethiye Belediyesi Başkan Yardımcısı Mete Atay, festivali, “Fethiye Ölüdeniz Hava Oyunları dünyada aralıksız devam eden kendi sektöründe iki organizasyondan biri. Diğeri Fransa’da Coupe Icare. Bu sporu belli bir kesimin hobisi olmaktan çıkarmayı başardık. Halk uçuşları yapıldı. Engelli vatandaşlar bile uçuruldu. Turizm çeşitlendi, 12 aya yayıldı. Uzakdoğu’dan yeni bir pazar açıldı. Çinli, Güney Koreli turistler gelmeye başladı” sözleriyle özetledi...