AYM’den ‘canlı bomba’ asılsız ihbarıyla işten çıkarılan çalışan hakkında karar

Anayasa Mahkemesi (AYM), canlı bomba olduğuna yönelik asılsız ihbar ve iş yerindeki arkadaşıyla ilişkisi olduğu ileri sürülerek İş Kanunu’ndaki “ahlak ve iyi niyet kuralları” gerekçe gösterilerek işten çıkarılan özel şirket çalışanı H.Ç.’nin ‘özel hayata saygı’ hakkının ihlal edildiğine hükmederek, işe iade edilmesi gerektiğine karar verdi.

AYM’den ‘canlı bomba’ asılsız ihbarıyla işten çıkarılan çalışan hakkında karar
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 09.12.2020 - 10:29

Özel bir şirkette çalışan H.Ç. hakkında telefonla 30 Ocak 2015 tarihinde “Terör örgütü mensubu. Bombalı eylemde bulunacak. İşyeri sahibine yönelik işyerinde sabotajda bulunacak” diye ihbarda bulunuldu. İşveren 27 Eylül 2007’den beri çalışanı olan H.Ç.’nin iş akdini 5 Şubat 2015 tarihinde İş Kanunu’nun 25’inci Maddesi’nde düzenlenen ‘ahlak ve iyi niyet’ kurallarını gerekçe göstererek feshetti. İşveren fesih gerekçesinde H.Ç.’nin aynı işyerinde çalışan V.B. ile ilişkisi olduğunu, V.B.’nin H.Ç. hakkında söz konusu ihbarı yaptığını ve bunun H.Ç.’nin savunmasından anlaşıldığını belirtti.

H.Ç. Manisa 1. İş Mahkemesi’nde işe iade davası açtı. Dava dilekçesinde savunmasının dahi alınmadığını kaydederek, ahlak kurallarını ihlal edecek bir eylemi olmadığını bildirdi. İşveren işten çıkarma gerekçesini dava dosyasında sunduğu cevapta tekrarladı.

İHBAR ASILSIZ ÇIKTI

Manisa Cumhuriyet Savcılığı ise işyerine yapılan söz konusu ihbarla ilgili soruşturma yürüttü. Soruşturmada ihbarı yapanın işverenin belirttiği gibi V.B. olmadığı, Ö.C. isimli kadın tarafından ihbarı yaptığı belirlendi. Ö. C. savcılık ifadesinde,3-4 sene kadar önce Çankaya’da bir tekstil işinde çalıştığı sırada çay ocağında 3-4 erkeğin konuşurken şirkete canlı bomba koyacaklarını duyduğunu, evlendikten sonra eşinin bu şirkette çalışmaya başladığını ve bilinç altında kalan canlı bomba olayını vatandaşlık görevi olarak bildirdiğini açıkladı. Ö.C. hakkında iftira ve suç uydurma suçlarını işlediği gerekçesiyle kamu davası açıldı. Ö.C. davadan beraat etti.

Mahkeme savcılığın yürüttüğü soruşturmayı da dikkate alarak, V.B. ile H.Ç.’nin iş ilişkisi dışında bir ilişkisi olmadığını ve H.Ç.’nin işe iade edilmesine karar verdi. İşveren kararı temyiz etti. Temyizde H.Ç.’nin ilişkisi olduğu ileri sürülen V.B.’nin savunmasında iş ilişkisi dışında bir ilişkileri olduğunu kabul ettiği iddia edildi.

YARGITAY ‘SAVUNMAYA GEREK YOK’ DEDİ

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, 13 Ekim 2016 tarihinde ilk derece mahkemesinin verdiği kararı kaldırarak, davanın reddine hükmetti. Yargıtay kararının gerekçesinde V.B.’nin savunmasından iş ilişkisi dışında bir ilişkileri olduğunun anlaşıldığını ve ahlak gerekçesiyle işten çıkarmalarda savunma almaya gerek olmadığını belirtti.

H.Ç. 15 Temmuz 2016 tarihinde AYM’ye başvuruda bulunarak, ahlaki durum gerekçe gösterilerek iş akdinin feshedilmesinin özel hayata saygı hakkının ihlali olduğunu ileri sürdü. AYM özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine, kararın bir örneğinin Manisa 1. İş Mahkemesi’ne, Adalet Bakanlığı’na ve Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine oybirliği ile karar verdi.

AYM, yeniden yargılamanın ihlali ortadan kaldıracağı görüşünü paylaşarak, H.Ç.’nin tazminat başvurusunu ise reddetti.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler