'Avrupa Birliği’nde Almanya’nın liderliği imkansız'

Açılış konuşmasını Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hakan Yılmaz'ın yaptığı toplantıda Sheffield Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü’nden Prof. Simon Bulmer konuşmacı olarak yer aldı.

2010’daki Eurozone krizinden sonra Avrupa Birliği üzerine “Avrupa Birliği kendi içinde entegrasyon sağlayabilecek mi?” ve “Almanya Avrupa Birliği’nin yeni egemen gücü mü oluyor?” sorularının tartışıldığını belirten Prof. Bulmer, “Oysa Avrupa Birliği’nin kurulmasındaki amaç devletlerarası bir oluşum aracılığıyla lidersiz bir Avrupa yaratmaktı” dedi.

Avrupa Birliği’nde Alman hegemonyası tartışmalarının üçlü kriz olarak adlandırdığı 2010’daki Eurozone, Ukrayna ve mülteci krizleri sonrasında ortaya çıktığını söyleyen Simon Bulmer, “Almanya bu krizlerde ve çözüm süreçlerinde etkin bir rol üstlendi. Bundan dolayı Almanya’nın AB üzerindeki liderliği düşüncesi ortaya çıktı. Ancak varsayalım ki böyle bir egemenlik var, bu egemenlik Almanya için gerekli mi?” ifadesini kullandı. 

Prof. Simon Bulmer, üçlü kriz olarak tanımladığı Eurozone, Ukrayna ve mülteci krizlerinde Almanya’nın etkin tavrını “Eurozone krizinde Almanya kurala dayalı politikalarını sistematik bir şekilde uygulamaya çalıştı. Ukrayna konusunda da Rusya ile ekonomik ilişkileri olmasına rağmen Fransa’yla beraber AB dış politikasını şekillendirici bir unsur olarak rol oynadı. Bu yaz mülteci krizinde Angela Merkel her ne kadar AB içerisinde ahlaken bir liderlik üstlendiyse de bu durum Almanya’nın partnerleriyle arasını açmasına ve Schengen denetlemeleri gibi AB içerisindeki ortak uygulamaların bir süre askıyla alınmasına yol açtı” ifadeleriyle özetledi. 

Bu dönemde yaşananların “AB içinde bir Alman hegemonyası” algısı yarattığına değinen Prof. Bulmer, “Almanya’daki İkinci Dünya Savaşı sonrası kurumlar ve Alman siyasi kültürü böyle bir dominasyona izin vermez. Aynı zamanda AB içerisindeki diğer partnerlerin de böyle bir hegemonyaya onayı olmaz” dedi.