Atatürk sevdalısı Mülkime Fıratoğlu, o günleri Cumhuriyet’e anlattı

Cumhuriyet tarihine tanıklık eden Fıratoğlu, “Türk kadını her şeyini Atatürk’e borçlu. Ben onun sayesinde okudum, öğretmen oldum, seçme hakkına, erkeklerle aynı şartlarda haklara sahip oldum. Kimse Atatürk’ü inkâr ederek haksızlık yapmasın, o olmasaydı kadını insan yerine bile koyan yoktu” diyor.

Cumhuriyet’ten on yaş büyük olan Mülkime Fıratoğlu, Atatürkçülük ve ilkelerinden verilen tavizler nedeniyle çok üzüldüğünü söylüyor. Fıratoğlu “Atatürk sevgisini, vatan sevgisini çok iyi verememişiz gibime geliyor. Şu an öyle hissediyorum. Topluma bakıyorum, kıyafetler değişti, düşünceler değişti. Oysa Atatürk kıyafet devrimi yapmıştı. Birçok yerde yeşil sarıklı, şalvarlı, çember sakallı, kara çarşaflı kişilerden geçilmiyor. Müslümanlık bu mu? Müslümanlık şekil dini değil. Müslümanlığın beş şartını bilmeyen, başını kapattığı zaman Müslüman olduğunu zannediyor” diyor.

İzmir Öğretmen Okulunun son sınıfında öğrenciyken 10. yıl kutlamaları için Ankara’ya izci kıyafeti olmadığı için gidemeyen Fıratoğlu, “Atatürk’ün ölebileceğini düşünmedim, nasıl olsa bir gün görürüm dedim. Eğer izci kıyafetim olsaydı Cumhuriyetin 10’uncu yılı kutlamalarında Atatürk’ün önünden resmi geçit yapacaktık, Atatürk’ü görebilecektim, ama olmadı” diyor.

‘Kafanın içi önemli’

Fıratoğlu öğretmenlerden, anne babalardan tek isteği Atatürk’ü ve devrimlerini çocuklara, gençlere öğretmeleri: “Ben sınıfa ‘Atatürk’ der girer ‘Atatürk’ der çıkardım. Atatürk’ü anlatırken benim çocuklarım nefes almadan dinlerdi. Öğretmenlerden tek isteğim, çocuklara Atatürk’ü öğretsinler. Atatürk’ü çocuklara anlatmayan, tanıtmayan öğretmenler var, böyle öğretmen olmaz, bu öğretmenlik değil. Atatürk’ü bütün dünya tanıyor, birçok ülkede heykelleri var. Ben anlamıyorum, Atatürk’e bu düşmanlık neden? Başlarını örtsünler, giyimin çok önemi yok, kafanın dışı değil içi önemli.”
Cumhuriyetin temel ilkelerinin altı ok olduğunun altını çizen Fıratoğlu, cumhuriyetin de yok edilmek istendiğini ve bu sürecin Adnan Menderes hükümetiyle başladığını belirtiyor: “Altı oku kurtarırsanız memleketi de kurtarırsınız. Halkçılık, milliyetçilik, devletçilik hepsi bitti. Bir cumhuriyet kaldı, o da sallanıyor. Memleket altı ok ile kurtulacak. Devletçilik, milliyetçilik, devrimcilik, halkçılık, ille de laiklik.”