Atatürk Havalimanı'nda 15 Temmuz anması: Güçlenen rabia ve bozkurt kardeşliği

Reuters

"Tek yürek olarak yazdığımız destanı dünyaya yeniden haykırmak için Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın teşrifiyle 15 Temmuz Pazartesi saat 20.00'da Atatürk Havalimanı'nda buluşalım."

Son günlerde milyonlarca İstanbullunun cep telefonuna Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan bu mesaj geldi.

Şehrin ana arterleri olmak üzere farklı yerlerine büyük duyuru afişleri ve pankartları asıldı.

Medya da günler öncesinden etkinlik programını duyurmaya başlamıştı.

2016'daki darbe girişiminde yaşamını yitirenleri anma programı bu kez, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde değil Atatürk Havalimanı'nda yapılacaktı.

15 Temmuz akşamı geldiğinde on binlerce İstanbullu, ücretsiz toplu taşıma araçlarını kullanarak Atatürk Havalimanı'na varmak için yola koyuldu.

Biz de İstanbul Havalimanı açılmadan önce son derece popüler bir rota olan Atatürk Havalimanı durağına varmak üzere Yenikapı'dan metroya bindik.

Vagona bindiğimizde, İstanbul'daki toplu ulaşım araçlarının ekranlarında yayın yapan Modyo TV'de; A101, Trendyol, Biruni Üniversitesi vs. reklamlarının yanında İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ekrem İmamoğlu imzalı bir 15 Temmuz duyurusu da dönüyordu.

• 15 Temmuz: Kritik noktalarda neler yaşandı?

Duyuruda darbe girişiminde yaşamını yitirenler anıldıktan sonra Mustafa Kemal Atatürk'ün ünlü 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' sözü çıkıyordu.

Duraklar ilerledikçe ellerinde Türk bayraklı yolcuların sayısı artmaya başladı.

EPA

Atatürk Havalimanı yolcuları ellerde bayraklarla bol bol toplu selfie çekiyordu. 'Öz çekimler' saatlerce sürecekti.

Son durağa varıldığında bu kez, merdivenlerle eskiden olduğu gibi havalimanının içine değil dışındaki bir alana çıkıldı.

Bu sırada diğer bir yönden ise E-5 karayolunu kullanan binlerce kişi geliyordu.

Bir noktada karışan kalabalıklar, ilk olarak çubuk kraker, maden suyu, kek gibi ürünler dağıtan Kızılay görevlileriyle karşılaştı.

Kadın katılımcıların sayısı fazla

Sonrasında iki ayrı polis arama noktasından geçerek etkinliğin yapıldığı alana varıldı.

Reuters

Alanda ciddi bir kadın katılımcı sayısı olması dikkat çekiciydi. Kadınların bazıları yanlarından hiç erkek olmadan gruplar halinde gelmişlerdi buraya. Önemli bir bölümü tesettürlüydü. Böyle olanların bir kısmı da siyah çarşaflıydı.

Cübbeli, sarıklı, şalvarlı kimi cemaat mensupları da katılanlar arasında yerlerini almıştı.

Dakikalar ilerleyip alan doldukça, dağıtılan Türk bayraklarıyla dört bir yan kırmızıya büründü. Kırmızı renk Erdoğan bandanaları da kırmızıyı artıyordu.

Şarkılar, dualar derken darbe girişiminde yaşamını yitirenlerin adları tek tek anıldı. Binlerce kişi hayatını kaybedenlerin her birinin adını duyduğunda "Burada" diye bağırdı. Bu sırada özellikle kadınlardan ve yaşlılardan ağlayanlar oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçağı Havalimanı'na indiğinde herkes pür dikkat, dev ekranlardan Erdoğan'ı izlemeye başladı.

Erdoğan'ı takip eden kameranın el sıkışma anı sırasında kısa süre İmamoğlu'nu gösterdiği sırada alanın bazı noktalarından cılız bir yuhalama sesi yükseldi.

Coşkunun en fazla arttığı an ise Erdoğan'ın sahne aldığı an oldu.

'Avrupa görsün, Türk milleti yıkılmadı'

Erdoğan, konuşmasının başlarında "Burası anlamlı bir mekân. O gece burası iki anı tespit etti. Bunlardan bir tanesi saat 23.15 civarı ve tankların arasından Bay Kemal gelip Bakırköy'e geçti" dediğinde alanda güçlü bir yuhalama sesi duyuldu.

Kalabalıklar bütün bir etkinlik boyunca en fazla "Şehitler ölmez vatan bölünmez" sloganını atıp "Recep Tayyip Erdoğan" diye tempo tuttu.

AFP

Alanda rabia işareti dışında yoğun olarak bozkurt işareti de yapılıyordu.

Konuştuğumuz; genç, yaşlı, kadın, erkek katılımcılar genelde Türkiye'nin 15 Temmuz'daki girişimi atlatarak güçlendiğini, kendini kanıtladığını söyledi.

Onur Şimşek adlı genç, "Tüm Avrupa milleti görsün, Türk milleti yıkılmadı, ayakta. Avrupa milleti Türkiye'yi hep bir barbar ülkesi olarak gördü. Ama gördüler, tankların önünde de, füzelerin önünde de durduk" dedi.

Nurşen Demirci, 15 Temmuz gecesi darbecilere karşı kilometrelerce yol yürüdüğünü belirtti ve şunları söyledi: "Şehitlerimizin sayesinde ülkemiz daha iyiye gitti. Ben yaşadım, gözümün önünde o tank, şehitlerimizi ezip ezip gitti. Arkama bakmadan nasıl yürümüşüm ben? O duygu, kalbimizdeki ruh değişik. Özürlü çocuğumu evde bıraktım, onu bile gözüm görmedi. Arkamdaki şehitlerime bakmadan ben yoluma devam ettim."

O gece Esenler-Bayrampaşa civarından saatlerce yürüyerek Atatürk Havalimanı'na geldiğini belirten Mustafa Tuzun ise "Şükürler olsun ki Allah bu ülkeyi o kafirlere teslim ettirmedi. Aman bir daha böyle bir şey olmasın çünkü İslam'ın buradan başka bir kalesi yok" diye konuştu. Tuzun şunu da ekledi: "Geldik burada bu kalabalığı gördük, bu belediyeyi nasıl kaybettik ona da şaşırıyorum."

Sultan Vahdettin portresi Atatürk Havalimanı'nda

Konuştuklarımızın söyledikleri, alandaki el işaretleri, taşınan dövizler ve atılan sloganlar, katılımcıların önemli oranda Cumhur ittifakı tabanından olduğu izlenimini veriyordu.

Programın sonuna doğru alan çıkışında izdiham yaşanınca sinirler gerildi, bazı görevlilere tepki gösterenler oldu ancak havalimanının ana giriş kapısına gelindiğinde yüzler gülmeye başladı.

Katılanların coşkuyu en fazla yaşadıkları yer de burası oldu. Darbe girişimi gecesindeki fotoğraflarda da görülen, devasa DHMİ Atatürk Havalimanı yazısı önünde meşaleler yakıldı, sloganlar atıldı, bol bol selfie çektirildi.

Burada bir kişinin elinde Osmanlı İmparatorluğu'nun son padişahı Sultan Vahdettin'e ait büyük bir portreyi taşıması da herkesin dikkatini çekti. Bazıları, bu portreyle resim çektirdi.

Dönüş yolunda metroda yoğun kuyruklar oluşmuş, E-5 karayoluna bağlanan yolda ise trafik tamamen tıkanmıştı.

Alandan ayrılanları evlerinde vardıklarında ise İstanbul'un dört yanında camilerden okunan selalarla karşılacaktı.