Atanmışa ayrımcılık
Sağlık kurumlarına giden yurttaşlar, ek ödemeler yapmak zorunda kalırken atanmış Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, Danıştay ve Yargıtay üyeleri ile bunların emeklileri ve bakmakla yükümlü oldukları aile fertlerine imtiyazlı sağlık hakkı tanındı.
Yurttaşlar, sağlık kurumuna adım attığı andan itibaren muayene, tıbbi malzeme, ilaç, reçete adı altında ek olarak Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) katılım payı ve özel sağlık kurumlarına da ayrıca ilave ücret ödemek zorunda. Öte yandan atanmış Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, Danıştay ve Yargıtay üyeleri ile bunların emeklileri ve bakmakla yükümlü oldukları aile fertlerine, milletvekillerine uygulanan “ayrıcalıklı tedavi yardımı” hükmü getirilerek imtiyazlı sağlık hakkı tanındı. “Ayrıcalıklı hizmet kabul edilemez” diyen Dr. Ergün Demir ve Dr. Güray Kılıç, “Anayasamız ‘Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamayacağına’ hükmetmektedir” dedi.
Dr. Kılıç ve Demir, yaptıkları ortak değerlendirmede ayrıcalıklı tedavi yardımı hükmü getirilmesine tepki gösterdi.
‘ÖMÜR BOYU AYRICALIK’
“Soruyoruz? Atanmış Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, Danıştay ve Yargıtay üyeleri ile bunların emeklileri ve bakmakla yükümlü oldukları aile fertlerine tanınan böyle bir hak neden tüm kamu görevlilerine, hukukçulara ve vatandaşlara tanınmamaktadır” diyen Demir ve Kılıç, şöyle devam etti: “Vatandaş, sağlık kurumuna adım attığı andan itibaren cebinden alınan katılım payı ve ilave ücretleri ile karşı karşıya. Atanmışların ve bakmakla yükümlü oldukları aile fertlerinin sağlık giderleri milletvekillerinin tabi olduğu hükümler çerçevesinde kurumları tarafından karşılanmakta, ceplerinden hiçbir ücret alınmamaktadır. Vatandaşlardan farklı olarak ceplerinden katılım payı ve ilave ücret ödememektedirler. Sadece ayakta sağlanan tedavilerde ilaç katılım payı ödemektedirler. Atanmış Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, Danıştay ve Yargıtay üyeleri ve aile fertlerine tanınan böylesi bir ayrıcalık niçin tüm vatandaşlardan esirgenmektedir? Sağlık ve sosyal güvenlik adaleti bakımından bir vicdan sorgulaması yapılması gerekmez mi? Sağlık hizmetlerine erişimde eşitsizliklerin arttığı, tıbbi hizmetlere erişmenin parası olmayan yurttaşların büyük bir çoğunluğu için adeta imkânsız hale geldiği bir süreçte atanmışlara ve aile fertlerine kıyak geçilmektedir. Vatandaşların sağlık hizmetine ulaşabilmeleri için sadece Genel Sağlık Sigortası primi ödemeleri yeterli olmayıp ek olarak cepten SGK’ye katılım payı, vakıf üniversitelerine ve özel sağlık kuruluşlarına Sağlık Uygulama Tebliği’ndeki (SUT) bedelin yüzde 200 kadarını ilave ücret olarak ödemeleri zorunlu iken; atanmış Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, Danıştay ve Yargıtay üyeleri ile bunların emeklileri ve bakmakla yükümlü oldukları aile fertleri, sözleşmeli/protokollü sağlık kurum ve kuruluşlarına katılım payı ve ilave ücret ödememekte ‘ayrıcalıklı tedavi ve sağlık hakkı’ ile ömür boyu bir ayrıcalık oluşturulmuştur. Düzenlemeler, anayasanın 10’uncu maddesinde tarif edilen ‘Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar’ ilkesine aykırıdır.”
En Çok Okunan Haberler
- Kriminal raporun ayrıntıları ortaya çıktı
- İstanbul'da aile katliamı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!
- Hedefteki teğmenlerle ilgili yeni gelişme!
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması
- 'Açız' diye bağırdı, yaka paça dışarı atıldı!