‘Artık bu çığlığı duyun’

Hukukçular, TÜBİTAK raporunun ardından Balyoz davasında delillerin sahteliğinin ortaya çıktığını, yeniden yargılamanın zorunlu olduğunu vurguladı.

‘Artık bu çığlığı duyun’
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 28.01.2014 - 04:00

Balyoz, Poyrazköy ve Amirallere Suikast davalarının temelini oluşturan Gölcük Donanma Komutanlığı’nda bulunan 5 No’lu harddisk için TÜBİTAK’ın verdiği “Tarih ve saatiyle oynanmış” raporunu değerlendiren hukukçular, Ceza Muhakemesi Yasası’na göre “sahte delilin” ortaya çıkması üzerine yargılamanın yenilenmesi gerektiğini vurguladı. Ceza hukukçusu Ersan Şen, Balyoz davasına ilişkin bireysel başvurunun yapıldığı Anayasa Mahkemesi’nin bir an önce bu konuda karar vermesi gerektiğini belirtirken “Bu dosyada sıkıntı var. Artık duyarlı olmak lazım. Burada bu insanların çığlığını duymak lazım” dedi. Sahte delili ortaya koyanların, üretenlerin araştırılarak ortaya çıkarılmasını isteyen YARSAV Başkan Yardımcısı Bülent Yücetürk, “Tüm siyasi davalar, tarafsız ve bağımsız yargıçlarla yeniden görülmeli” çağrısında bulundu.

Gölcük Donanma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü’nün makam odasının zemininde bulunduğu iddia edilen 5 No’lu harddiske ilişkin TÜBİTAK’ın hazırladığı rapor, Balyoz davasında yeniden yargılama tartışmalarını bir kez daha gün yüzüne çıkardı. TÜBİTAK uzmanlarınca hazırlanan raporda, bu harddisk için “Bazı dosyaların 28 Temmuz 2009 tarihinden sonra, sistem saati daha eski olan bilgisayarlardan aktarıldığı değerlendirilmektedir” denildi. Bu raporla; Balyoz, Ergenekon, Poyrazköy gibi davalarda kullanılan bu harddiskin delil olma durumu da tartışmalı hale geldi ve sahteliği ortaya çıktı. Ceza Muhakemesi Yasası’nın 311. maddesinde, “hükümlü lehine yargılamanın yenilenmesi nedenleri” sayılırken “Duruşmada kullanılan ve hükmü etkileyen bir belgenin sahteliği anlaşılırsa” yeniden yargılama yapılacağı hükmü yer aldı. Balyoz davasının avukatları, bu raporun ardından İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurarak yeniden yargılama talebinde bulunacak.

 

Eminağoğlu: Hüküm bozulmalı

 

Raporu Cumhuriyet’e değerlendiren hukukçular, raporla 5 No’lu harddiskin sahteliğinin ortaya çıktığını vurguladı. Yargıçlar Sendikası Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, bu raporla Balyoz davasında kullanılan delillerin tartışmalı hale geldiğini belirtti. Bu delillerin mahkûmiyet için kullanıldığını anımsatan Eminağoğlu, delillerin tartışmalı hale gelmesi ile yargılamanın yenilenmesinin gündeme geldiğini ifade etti, “Mahkeme bunu değerlendirmeli. Bu rapor, hükümden sonra ortaya çıkmış yeni bir vaka niteliği taşımaktadır. Hükmün bozulmasını gerektirir bir durumdur” dedi.

 

Ersan Şen: Yeniden yargılama sebebi

 

Ceza hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen, bu harddiskte çıkan belgeleri mahkeme mahkûmiyette dayanak almışsa, CMY’nin 311. maddesi uyarınca yargılamanın yenilenmesi gerektiğini belirtti. Şen, “Eğer o CD ve içeriği insanların mahkûmiyetine dayanak alınmış esasa etkili bir delil ise bu delilin sahteliği ortaya çıktığında, gerek onu inceleyen bilirkişi raporu ve o delil artık sahte hale gelir. Gerçek tahrif edilmiş hale gelir. Bu bir yargılamanın yenilenmesi sebebidir. Kararla delil arasında illiyet bağı kurulmalıdır” diye konuştu.

 

‘Sahteciler yargılanmalı’

 

Bu sahte delili elde eden, sunan ve kullananlar hakkında ceza soruşturması açılması gerektiğini söyleyen Şen, “Basit şüphe oluşmuştur. Bir delil üzerinde oynama varsa ona göre sorumlular yargılanmalıdır” dedi. Şen, TÜBİTAK’ın yıllar sonra böyle bir rapora imza atmasını ise “İşin siyasi boyutuna gelirsek... Türkiye’de ne oldu da birden hava değişti” sorusuyla gündeme getirdi.

 

AYM Balyoz’a öncelik vermeli

 

Bu davalarda yargılanan insanların artık özgürleşmesi gerektiğini söyleyen Şen, yalnızca 5 No’lu harddiskin değil, dosyadaki diğer CD’lerin de ele alınması gerektiğini ifade etti. Şen, “Bu dosyada sıkıntı var. Artık duyarlı olmak lazım. Burada bu insanların çığlığını duymak lazım. İnsanları çok yatırdılar. Bunun hesabı sorulur mutlaka. Şu anda yapılması gereken bu hatanın düzeltilmesidir” diye konuştu. Balyoz davasında sahte CD tartışmasının ötesinde 1. Ordu’daki seminerde suç olmadığı görüşünü dile getiren Şen, şöyle dedi:

“Bana göre darbe suçuna konu eylem yoktur. Manevi cebir ile tehditle darbe suçu işlenmez. Herkes ‘cambaza bak’ dedi, ‘delile bak’ dedi. Bence Balyoz’da suça konu eylem yok. 2003’teki bir olayın, 2010’da gündeme gelmesi bunun kadük olduğunu gösteriyor. Anayasa Mahkemesi’nin bu konuyu tespit etmesi lazım. Suçta ve cezada kanunilik prensibi vardır. Anayasa Mahkemesi’nin de bu yönde bir karar vermesi gerekir. Anayasa Mahkemesi, olumlu ya da olumuz bir an önce bu başvuruları ele almalı. Başvurulara öncelik vermeli.”

 

YARSAV: Tüm siyasi davalar yenilenmeli

 

YARSAV Başkan Yardımcısı, Ankara Cumhuriyet Savcısı Bülent Yücetürk de aynı görüşü paylaştı. Ceza Muhakemesi Yasası’nın 311/1-a ve e maddelerine işaret eden Yücetürk, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Kamuoyunda Balyoz davası olarak bilinen ve bir kısım sanıklar ile ilgili kesin hükümle sonuçlanan davada mahkeme, kamuoyuna yansıdığı kadarı ile sahte olduğu anlaşılan 5 numaralı CD’yi hükmüne esas aldığından sahteliği tespit edilen bu CD ile ilgili artık yeni bir durum ortaya çıktığından, mahkeme tarafından yeniden yargılama kararı verilerek durumun değerlendirilmesi yasaya göre zorunludur. Mahkeme ben diğer deliller ile mahkûmiyet kararını verebilirdim, bu delilin sahte olması sonucu değiştirmez, diyemez. Bu tartışmayı dahi yapamaz. Bu tartışmaları ancak yeniden yargılama kararı verdikten sonra yeniden duruşma açar, sanıkları ve diğer tarafları çağırır, dinler, sonucuna göre yeni bir karar verir. Artık bu yeni karar da eski kararın tabi olduğu usule göre yeniden temyiz denetimine tabidir. Yeniden kesinleşerek hüküm ve sonuç doğurabilir.”

Yücetürk, savcılığın da sahte olduğu anlaşılan CD ile ilgili derhal harekete geçerek sahte delili ortaya koyanları, üretenleri araştırarak suç faillerini ortaya çıkarması gerektiğini vurguladı, yeni yargıçlarla yeniden yargılamanın bir an önce yapılmasını istedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler