Arka bahçede konudan konuya

Komşum Bay Harold ve eşi Bayan Thelma iki hafta evvel çıktıkları kamping tatilinden döndüler, aramızdaki tahta perde neşelendi. Ne de olsa komşu komşunun külüne muhtaç; iki komşu, biz iyi geçiniriz.

Arka bahçede konudan konuya
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 16.08.2020 - 06:00

Elli yıl önce İngiltere’nin Liverpool şehrinden göç etmiş Mr.Harold ve eşi, Alberta’nın İngiliz Kolombiyası eyaletiyle kuzeyde birleştiği milli parka gitmişti. Rocky Mountain denilen tüm Amerika’yı kuzeyden güneye geçen dağların en tepesine, Eskimolar bölgesine kadar gidip tatil yaptılar.

Anlatıyor, Eskimolardan bahsediyor, eşi Mrs. Thelma da ikide bir lafını kesiyor, bizleri uyarıyor: Eskimo demek bundan böyle ırkçılık, ayrımcılık, ötekileştirme, yabancılaştırma gibi pek çok kavramla örtüşecek.

Eskimo hitabı “Ensest- aile içi cinsel ilişki” anlamında bir çağrışım yapıyormuş, bilmiyorduk; karışık işler. Bundan böyle Eskimo’ya Eskimo denilmeyecek! Aşağılayıcı bir anlama geliyor; biz kırk yıldır böyle bilmezdik!

YERLİ İSİMLERİ TARTIŞMASI

Mr. Harold nasıl konuşsun, evvel eski Kuzey Kutbu coğrafyasında yaşayan yerli halka Eskimo denirdi, o da dil alışkanlığı ile böyle diyor. Eskiden İstanbul sinemalarında, Alaska-Fruko-Eskimo dondurması diye film aralarında satılan bir tür kremalı karamel vardı; demek Eskimo dedikçe ayıp etmişiz.

Ancak, Mrs. Thelma benim Kanada haberlerinden habersiz bulunduğumu zannediyor, Cumhuriyet yazısına lazım olur diye bilgi veriyor; şuncacık çocukların duyduğu şey ama olsun, işini yapıyor.

Söylediği, ünlü spor kulubü “Edmonton Eskimos”un adını değiştirmesidir. Evet, 110 yıl evvel kurulmuş amerikanfutbolu oynayan takımın adı kısa süre evvel Eskimolar unvanından kurtarıldı fakat yeni ismi de belli değil; bulacaklar bir şey.

Buna benzer biçimde Kanada’nın hemen tüm spor, eğlence, turizm ve kamuya ait kuruluşlarının isimleri arasında, Türkçede “Kızılderili” diye adlandırdığımız fakat bundan sonra bizim de dikkat etmemiz gereken hitaplardan ne varsa hepsi kaldırılmaktadır. Yerli halkın isimleri de pek şeker! Bana göre, değişmese ne güzel olur!

Kabile adları kulağa hoş geliyor: Mesela, Tobacco (tütün), Onediyo, KwamKwam, Malahat, HuHayHat, HiHoHa gibi; daha yüzlercesi var. Bunlar da kalkacak mı, belli değil. Çizgi romanlardan hatırlayacağınız, “Oturan Boğa”, “Kızgın Öküz”, “Koşturan İnek” gibi isim tamlamaları da artık kullanılmayacak. Kanada’daki tüm yerli isim ekleri böylece yavaş yavaş mercek altına alınıyor.

Toronto’nun Argonatlar takımı var, şimdilik tehlikesiz görünüyor, antik çağlardan kalan bir isim, kim arayacak kim soracak? Velev ki Yunanistan’da birileri çıkıp atalarımızın adını kullanıyorsunuz demesin.

Bu örnekler uzar gider: ABD’de Washington futbol takımının adı, Red SkinsKızılderililer idi; onu da yakın zamanda değiştirdiler. İşte bu saman alevinde tutuşmuş meselelerden dolayı komşum Mrs.Thelma hassasiyet gösteriyordu, sonra mevzu değişti: “Alberta’da açılmış 20 bin civarında petrol kuyusunun kapatılması” meselesi benim ilgimi çeker miydi, çeker tabii, zaten onlar tatildeyken işi takip ediyordum.

Federal hükümetin Alberta eyaletine çek kesip gönderdiği 1 milyar dolarlık bütçe dahilinde, işletilmiş ve son katresine kadar petrolü çekilmiş kuyuların temizlenip kapatılması için geçen mayıs ayında bir uygulama başlatıldı.

Dev petrol şirketlerinin özel mülk arazilerde sahiplerine komisyon ödeyerek çektiği petrol, o kuyu tükenirse çevre yasaları gereği temizlenecek, itinayla kapatılacaktı. Fakat kapitalizmin ayak oyunları bitmez, bu kuyuları işleten şirketler kuyunun dibi görününce bir ikinci şirket kuruyor, paravan firmalara kuyular satılıyor, yeni şirket “biz dolandırıldık, dibinde petrol kalmamış kuyu sattılar” diye ayak direyip iflasını istiyor, böylece kuyu temizleme maliyetinden dev şirketler, haydi isimlerini burada yazmayalım, benzin istasyonlarında zaten görünüyor, işte onlar bu zahmetten kurtuluveriyorlardı.

Başbakan Trudeau, bu işe el atmak istedi ve kesenin ağzını açınca bu kez kuyuların eski sahipleri sıraya girdi; al parayı, temizle kuyuyu. Sadece bir günde 18 bin başvuru dosyası teslim edilmiştir. Tabii Alberta’nın yeraltı petrolü değil, aynı zamanda toprak yüzeyinde Tar adı verilen çamura bulaşmış petrolü olduğunu, rezervler bakımından dünyanın petrol sıralamasında Kanada’yı ilk beşin içine yerleştirdiğini de söylemeliyiz.

Çevre felaketi açısından uzun dönemli bir baş ağrısı olan kuyu meselesi buydu, petrol bitti ortaklık bozuldu misali. Mrs.Thelma şikâyetçi bir tarzda anlatırken, son zamanlarda yaygınlaşmış ‘KAREN’ diye bir yakıştırma hitap aklıma geliyor, arkasından konuşmuş olacağım ama Thelma’yı biraz Karen’e benzetiyorum: Anglo-Sakson ve Avrupa kökenli, orta sınıftan, eğitimli ama pek başarılı olamamış, belki evliliği de yürümemiş ya da mutsuz, her şeyden şikâyetçi, hep muhalif, sürekli eleştiren, biraz da vıdı vıdıcı tipleme olarak son zamanlarda güncel dile yerleşen KAREN, şimdi çok popüler. Sadece Kanada’da değil, Amerikan-İngiliz gazete ve dergilerinde KAREN aşağı KAREN yukarı...

Mesela, İngiltere’de Guardian gazetesi KAREN’i tanıtan tam sayfa bir yazı yayımladı; önemsiyorlar. Mrs.Thelma, ben böyle düşünürken, evlerimizin arka bahçelerindeki ortak ağacımız olan Saskatchewan kirazına dadanmış kuşlara söyleniyor, onlara çatıyordu. Kuşlar taneleri gagalarken etrafı pisletiyorlar; olsun, temizleriz, temizlemediğimiz toprağa gübre olur. Hem zaten Saskatchewan kirazı da yenir şey değil, acımsı, ekşimsi bir şey, bırakın kuşlar yesin diyecektim, fakat aklıma KAREN geldi, neme lazım sustum.

senolasenola@gmail.com


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon