Ankara Hızlı Tren Garı için Limak, Kolin ve Cengiz’e verilen garantinin faturası: 40.6 milyon

CHP Zonguldak Milletvekili ve KİT Komisyonu üyesi Deniz Yavuzyılmaz, Ankara Hızlı Tren Garı için AKP hükümetinin verdiği garanti yolcu sayısında yüzde 92.7’lik sapma olduğunu açıkladı.

Yavuzyılmaz, bu “yanlış hesap” nedeniyle kamunun, hükümete yakınlığıyla bilinen şirketler Limak-Kolin ve Cengiz’e ödeyeceği garanti tutarının 4 milyon 686 bin 559 dolar + KDV (40.6 milyon TL+KDV) olduğunu belirtti. Yavuzyılmaz, şirkete aynı zamanda 185 mağazalı bir AVM, 2 bin 500 araçlık otopark ve 140 odalı da otel tahsis edildiğini aktardı.  

‘YANDAŞ ŞİRKET PARA BASIYOR’

CHP’li Yavuzyılmaz, Ankara Tren Garı’nda müteahhit şirketlere verilen garanti tablosunu açıkladı. Yavuzyılmaz, Ankara Tren Garı’nda Hazine’nin verdiği yolcu garanti sayısının 3 milyon 333 bin 333 olduğunu anımsatarak 2021’in ilk 5 ayında gerçekleşen yolcu sayısının 208 bin 960’ta kaldığını söyledi. AKP’nin hata payının yüzde 92.73 olduğunu vurgulayan Yavuzyılmaz, “Ankara Tren Garı’nı işleten yandaş şirket para basmaya devam ediyor. Hazine, yandaş şirkete sadece 5 ay için ‘4 milyon 686 bin 559 ABD Doları+KDV’ ödeme yapacak. Gelemeyen her yolcu başına ‘1 buçuk dolar+KDV’ ödeme yapacak. Gar ihalesini alan şirket ise Limak-Kolin ve Cengiz konsorsiyumu. Bu gar, 2017 yılında açıldı, 2036 yılında kamuya devredilecek. 14 yıl boyunca ‘Hazine garantisi’ verilmiş. Toplam 106 milyon yolcu için garanti verilmiş. Bununla da kalmıyor aynı zamanda bu şirkete 185 mağazalı bir AVM, 2 bin 500 araçlık otopark ve 140 odalı da otel tahsis ediliyor” ifadelerini kullandı. 

‘GÖREV İHMALİ, SUİİSTİMAL’

Yavuzyılmaz, sözleşmeye “mücbir sebep” hükmünün de konulmadığını aktararak şöyle konuştu: 

“CİMER’e koronavirüs sürecinde görevli şirket ve idare arasında yapılan sözleşmede yürürlüğe girebilecek bir mücbir sebep hükmünün olup olmadığını sorduk. CİMER’den gelen yanıta göre Ankara Yüksek Hızlı Tren projesinin YİD modeliyle yapılması işinde görevli şirket ve idare arasında yolcu garantileri nedeniyle salgın vb. durumlar için sözleşmede maddenin bulunmadığı yer alıyor. Sözleşmeye ‘mücbir sebep’ hükümlerinin konmaması görevi ihmaldir, suiistimaldir. Hazine, adeta bu şirketlere para ödemek, hortumlanmak suretiyle vatandaşın sırtına yüklenmektedir.”