Almanya'da 'Göçmenleri gaz odalarına atabiliriz' diyen eski AfD sözcüsü partiden ihraç edildi

Almanya'da aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisi (AfD), göçmenlerin vurulabileceği ya da gaz odalarına atılabileceğini söyleyen eski sözcü Christian Lüth'ü partiden ihraç etti.

Önce Christian Lüth'ün bu sözleri Pro7 kanalının Pazartesi günü yayımladığı bir belgeselde söylediği öne sürülmüştü.

Televizyon, 23 Şubat'ta başkent Berlin'deki bir barda gizlice kaydedilen görüntülerde yüzü görünmeyen Lüth'ün adını vermemişti.

Daha sonra Die Zeit gazetesi, "kamu çıkarını gözeterek" Lüth'ün adını açıklamaya karar verdiğini duyurdu.

Görüntülerde Lüth, Lisa Licentia adlı YouTuber'a, AfD'nin kışkırtıcı taktikler kullandığını söylüyor ve "Almanya'nın durumu ne kadar kötüleşirse, bu AfD'ye o kadar yarar. Yoksa partinin oyu yüzde 3'te kalır" diyor.

'Onları sonradan vurabiliriz'

Christian Lüth'ün, Licentia'nın daha fazla göçmenin gelmesinin AfD'nin çıkarına mı olacağı sorusunu şöyle yanıtlıyor:

"Evet, çünkü AfD o zaman daha iyi olacak. Daha sonra hepsini sonra vurabiliriz. Ya da gaz odalarına atabiliriz, hangisini istersen. Umurumda değil. Benim için fark etmez."

AfD'nin Twitter hesabından yapılan açıklamada, Lüth'ün sözleri için "Partimizin özgürlükçü-demokratik ilkeleriyle bağdaşmıyor ve hiçbir şekilde AfD'ye atfedilemez. Lüth artık partimizin üyesi değildir ve Ocak 2018'den beri partimiz adına konuşmamıştır" denildi.

2018'e kadar partinin sözcülüğünü yaptı

AfD, 2013'te kuruldu. Lüth, kuruluşunda katıldığı partinin 2018'e kadar sözcülüğünü yaptı.

Nisan'da kendisini "faşist" olarak tanımladığı öne sürülen Lüth'ün parlamento grup sözcülüğü görevine son verildi. Yaz tatilinden sonra Lüth'ün görevine iade edileceği öne sürülüyordu.

Ancak AfD sözcüsü Bastian Behrens'e göre görüntülerin yayımlanmasından sonra bundan vazgeçildi. Behrens, Lüth'ün kendi isteğiyle parti üyeliğinden ayrıldığını açıkladı.

AfD, 2017'deki genel seçimlerde üçüncü en büyük parti olmuştu. AfD, 1960'lardan bu yana meclise giren ilk aşırı sağcı parti. Ancak koronavirüs salgınında seçmenlerin geleneksel partilere yönelmesiyle AfD'nin halk desteğinin azalmaya başladığı belirtiliyor.