Almanya ile 1915 gerilimi

Alman siyasetçiler Türkiye ile iplerin gerildiği bir dönemde gündeme gelen ‘soykırım’ tasarısının Erdoğan’ın tehditlerine karşın ‘tarihsel sorumluluk’ olarak geçeceğini düşünüyor.

Almanya ile 1915 gerilimi
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 31.05.2016 - 04:32

Almanya’da Yeşiller Partisi’nin öncülüğünde hazırlanan ve hükümet ortağı partilerin desteklediği, 1915 olaylarını “soykırım” olarak niteleyen ortak tasarı 2 Haziran’da federal mecliste oylanacak.

Berlin’e tepki düşük tonda

Merkel'den Binali Yıldırım'a tebrik telefonuna Başbakan: Endişeyle izliyoruz

2 Haziran ilginç bir tarih. 2 Haziran 1921’de Berlin Moabit Eyalet Mahkemesi’nde, Mart 1921’de yakın mesafeden ateş edilerek öldürülen bir adamın katilinin davası başladı. Öldürülen, 1915 olayları sırasında dahiliye nazırı olan Talat Paşa’ydı. Öldüren Ermeni 24 yaşındaki Soğomon Tehliryan. “Katil olan ben değilim, asıl oydu” diye savundu mahkemede 2 Haziran 1921’de Tehliryan kendisini. Ve Talat Paşa’yı, 1915 olaylarından sorumlu tuttu. Henüz ikinci duruşma günü bile sona ermeden skandal bir gelişme oldu. Hâkimler, genç Ermeninin beraatına hükmetti.

2015’te başladı

95 yıl sonra, 2 Haziran 2016’da Alman Federal Meclisi, Osmanlı topraklarında 1915 ile başlayan olaylarla yüzleşmeyi ve Jön Türkler’in de Alman İmparatorluğu’nun da rolüne resmi tanımlar getirmeyi öngörüyor. Alman Yeşiller Partisi, Hıristiyan Birlik ve Sosyal Demokratların 5 sayfalık ortak tasarısında, 1915 ile başlayan olaylar ilk kez “soykırım” diye niteleniyor. Almanya’da ilk kez geçen yıl 1915’in 100’üncü yıldönümü anmasında soykırım kavramı kullanılmıştı. 20 Nisan 1915’te Alman Federal Meclisine gelen tasarı sorumlu meclis komisyonuna aktarılmış, akabinde karşı karşıya kalınan mülteci krizi nedeniyle tekrar meclise gelmemişti.

Tehditlere rağmen

Şimdi ise NDR’in Erdoğan şarkısı, Böhmermann’ın belaltı Erdoğan şiiri, AB-Türkiye arasındaki vize muafiyeti çıkmazı, Türkiye’de muhaliflere yönelik muamele nedeniyle Berlin-Ankara hattında iplerin iyice gerildiği bir dönemde Alman parlamentosunda oylanacak. Ve bütün açıklamalar Türkiye’nin eleştiri ve “sonuçları kötü olur” tehditlerine rağmen tasarının geçeceğine işaret ediyor. Alman meclisinde 2 Haziran’da oylanacak tasarının CDU’lu raportörü Bergner Merkel’in partisi Hıristiyan Demokrat Birlik CDU adına tasarının raportörlüğünü yapan, federal meclis milletvekili Dr.Christoph Bergner,”14 aydır meclisin sorumlu komisyonunda bekleyen tasarının artık oylanması zaruri” diyor. Ancak yapılan açıklamalara bakılırsa, görev bilinci kadar, artık Erdoğan’ın tehditlerine ve danışmanlarından gelen “haddinizi bilin” tarzı alttan alınmak da istenmiyor. Erdoğan’ın “Siz yolunuza, biz yolumuza” veya “Şimdi bize yeni şartlar koşuyorlar” lafları da herkesi kızdırmışa benziyor.

Böylesi bir dönemde tasarı Türkiye ile Almanya arasında daha da ciddi bir krize neden olursa, AB-Türkiye mülteci anlaşmasını bile çıkmaza sokarsa ne olacak? CDU’lu vekil Dr. Christoph Bergner: “Alman politikacılar olarak tarihi gerçekleri açık ve net biçimde dillendirmekle yükümlüyüz. Bundan yüz yıl önce Almanya Osmanlı İmparatorluğu’nun müttefikiydi. Arşivlerimiz, o dönem yaşananlara dair belgelerle dolu. Ayrıca 2 Haziran’da meclise gelecek tasarı Alman hükümetinin değil, Alman Federal Meclisi’nin karar vereceği bir belge. İlaveten bu Ermeni tasarısının AB’nin Türkiye ile yaptığı mülteci anlaşmasıyla da hiç bir bağlantısı da yok. AB üyesi ülkeler, Türkiye ile mülteci anlaşmasının kabulünden çok daha önce, Osmanlı topraklarındaki olaylar konusunda duruşlarını ortaya koymuşlardı.”

‘İlk Almanlar yaptı’

Tasarının hazırlanmasında öncülük yapan Yeşiller Partisi’nin Eşbaşkanı Cem Özdemir ise birçok çevrenin iddia ettiğinin aksine, bu tasarının Türkleri, Ermenileri ve Almanları birbirine düşman etmek için değil, geçmişle yüzleşip, artık huzura ermeleri için önemli olduğunu vurguluyor.

Özdemir: “‘Soykırım’ olarak nitelemesinin hiçbir siyasi art niyeti olmayıp, aksine bambaşka bir önemi var. Nitekim Almanya, o dönemki Osmanlı İmparatorluğu’nun müttefikiydi ve Alman İmparatorluk ordusunun üst düzey subayları ile diplomatlarının Osmanlı devleti içerisinde ciddi ağırlığı vardı. Almanya’nın artık üzerine düşeni yaparak tarihsel sorumluluğunu kabullenmesi çok önemli. Papa’nın iddiasının aksine 20. yüzyılın ilk soykırımı Ermenilere karşı girişilen soykırım değildir. Maalesef bu ayrıcalık Almanlara ait olup Alman İmparatorluğu tarafından kolonisindeki Herero ve Nama’lara karşı yapılmıştır.”

TASARIDA NELER VAR?

* Ermenilerle Türkleri geçmişle hesaplaşmak suretiyle barışmaya götürecek yönde çaba harcanacak.

* Alman İmparatorluğu bu olaylarda suç ortaklığı taşıyor. Alman parlamentosu özel tarihi sorumluluğunu kabul edecek.

* "Soykırım”, Almanya’da okul, üniversite ve siyasi eğitim müfredatlarına konulacak


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon