Alman Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel: Para politikayı takip eder

AB ile Türkiye arasında 25 Temmuz’da yapılan Yüksek Düzeyli Siyasi Diyalog toplantısı öncesinde, Alman Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’in AB üst düzey yetkililerine yazdığı “fonların askıya alınması” talepli mektubuna Brüksel sahip çıktı. AB Sözcüsü, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada üye ülkelerle AB arasında “sürekli diyalog” olduğunu anımsatırken, AB Komisyonu’nun Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) fonlarını da gözden geçirdiğini söyledi. Sözcü, “Komisyon, Türkiye’de, hassas alanlarda, devam eden ve gelecekte yapılacak tüm mali yardımların çıkarlarımız ve değerlerimizle tamamen uyumlu olduğuna emin olmak için, sıkıca gözden geçirmektedir. AB’nin kurallarına göre, IPA yardımlarının askıya alınmasına dair olası bir karar, siyasi sürece bağlıdır. IPA fonları ile müzakeler arasında doğrudan ilişki vardır; para politikayı takip eder” dedi.

Ankara tepkiliydi

Ankara, 25 Temmuz’daki toplantı öncesinde, Türkiye’ye yönelik fonların askıya alınmasını isteyen Gabriel’in mektubundan haberdar olan AB Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ve AB’nin Genişlemeden Sorumlu üyesi Johannes Hahn’ın bundan hiç söz etmemesine tepki göstermişti.

AB Sözcüsü’nün Cumhuriyet’in sorularına verdiği yanıtlar şöyle:

Fonlar gözden geçiriliyor: Gabriel’in mektubunda işaret ettiği IPA fonlarının askıya alınması çağrısının müzakere süreciyle doğrudan bağlantılı olduğunu Brüksel de doğruladı. Katılımın aday ülke tarafından “yeterli hazırlık” ile “üyelik kriterlerine tamamen saygı ve AB’nin yeni üyeleri entegre kapasitesine” bağlı olduğu belirtilen yanıtta, IPA fonlarının sıkı kurallara bağlı olduğu anımsatıldı. IPA fonlarının üçte birinin özel siyasi ve demokratik reformlara odaklandığını anımsatan Sözcü, önceliğin “Demokrasi ve yönetim, sivil toplumun güçlendirilmesi, hukukun üstünlüğü ve temel haklar” da olduğunun altını çizdi. Sözcü, IPA fonlarının askıya alınmasına yönelik bir kararın doğrudan Türkiye-AB ilişkileriyle bağlantılı olduğunu ve şu ana kadar böyle bir karar alınmadığını vurgularken, şunları söyledi: “Komisyon, Türkiye’de, bu hassas alanlarda, devam eden ve gelecekte yapılacak tüm mali yardımların çıkarlarımız ve değerlerimizle tamamen uyumlu olduğuna emin olmak için, sıkıca gözden geçirmektedir. AB’nin kurallarına göre , IPA yardımlarının askıya alınmasına dair olası bir karar siyasi sürece bağlıdır. IPA fonları ile müzakeler arasında doğrudan ilişki vardır; para politikayı takip eder”

Her üye ülkeyle ikili ilişki önemli: Geçmişte, Türkiye’nin Rum Kesimi ile ilişki kurması için baskı yapan AB; Hollanda, Avusturya, Almanya gibi ülkelerle yaşanan gerilimlerin ardından artık Türkiye’nin üye ülkelerle ikili ilişkilerini düzeltmesini de bir paramatre olarak sıralıyor. Sözcü de Gabriel’in mektubunun, 25 Temmuz’da Türk heyetinden gizlendiği iddialarına karşılık, önce AB’nin üye ülkelerle ‘sürekli diyaloğu’ olduğunu anımsattı ardından şu ifadelere yer verdi: “AB tarafı, (25 Mart’ta) AB-Türkiye işbirliği ve diyaloğunun, hukukun üstünlüğü ve temel özgürlükler konusunda somut, olumlu adımlar kadar, her AB üyesi ülkeyle iyi ilişkilerle sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.”

Artık sadece Suriyeliler değil, 3’üncü ülke vatandaşları da kabul edilecek: Türkiye ile AB arasındaki vize karşılığı mülteci mutabakatının bir parçası olan ve Türkiye’nin 3’ncü ülke vatandaşlarını da 1 Ekim 2017 itibarıyla kabul etmesini öngören mutabakatı, AB, vize serbestisinin vazgeçilmez bir kriteri olarak görüyor. Türkiye’nin Suriyeliler harici, AB’ye geçen 3’üncü ülke vatandaşlarını da almasını öngören düzenlemelerle ilgili AB, Türkiye’den uygulama kayıtlarını beklediği mesajını iletti.