Alaşehir, Toscana olur mu?

Alaşehir çağdaş bir marka kent olmaya soyundu. Verimli bağları ve antik kenti tamam ama bağların içlerine giren jeotermal santrallar ne kadar izin verecek?

Yayınlanma: 09.09.2017 - 21:48
Abone Ol google-news

Yılda 350 bin ton rekolte, üzümün yarattığı 2.5 milyar dolarlık bir iş hacmi...Uçsuz bucaksız bağları ile Türkiye’nin en büyük üzüm rekoltesine ve çeşitliliğine sahip Alaşehir önüne bir hedef koydu. 2 yılda dünyada üzümle anılan bir marka kent olmak. Bir anlamda Türkiye’nin Toscana’lığına soyunmak... Aslında ünlü çekirdeksiz Sultaniye üzümü, Sarı Kız Maden Suyu, geçmişi MÖ 150’ye dayanan antik kent Philedelphia, Hıristiyanlığın ilk kiliselerinden St. Jean kilisesi ile farklı değerleri de bünyesinde barındıran bir ilçe Alaşehir. Manisa’ya bağlı. Hem diş hekimi hem de bağcı olan Belediye Başkanı Gökhan Karaçoban “Geleceğe sözümüz var. Bu yüzden markalaşma vizyonu çerçevesinde bir sürü projeyi yaşama geçirmeyi hedefledik, işe de başladık” diyor. Bağ bozumu festivali, Toscana’nın Siena kenti ile kardeş şehirlik girişimi, üzümle ilgili katma değeri yüksek ürünlere yönelmek...

Ama... Evet işin her zamanki gibi bir de ama’sı var. O da 287 santigrad derece ile dünyanın dördüncü Türkiye’nin birinci ‘en sıcak yeraltı sularına” sahip bölge oluşu. Hal böyle olunca jeotermal santrallar için de düğmeye basılmış. Şu ana kadar 9 holding enerji üretimi ile ilgili yatırım izni almış. İlk aşamada toplam 200 megawattlık bir üretim söz konusu. Ancak bu kadarla da sınırlı değil. Devamı gelecek. Çünkü bu verimli ovanın her bir metrekaresi MTA (Maden Tetkik Arama) tarafından ruhsatlanmış durumda. İşin ilginci aynı ovanın geçen ay tarımsal sit ilan edilmiş olması.

Bir santralın ömrü 35 yıl, toprak sonsuz

Peki korunuyor” mu diye soruyoruz. Karşımıza bir sürü soru işaretleri çıkıyor ve tabii geçmiş vahim hatalar. Örneğin kuyuların açılması sırasında sıcak suların çaylara, derelere dökülmesi, sondaj sırasında bir kuyunun kontrolden çıkması ve patlaması... Peki bundan sonra? Jeotermal santrallar kapalı devre çalışır, yerin 3 bin metre altından aldığı suyu yine geri verir ama bir taraftan da karbondioksit emisyonu yaratır. Onlarca santral devreye girince bölgeye ne olacak peki? Üstelik Alaşehir 1. dereceden deprem kuşağı. Karaçoban bunları anlatmak için Enerji Bakanı’ndan randevu talep ettiğini ama bir türlü alamadığını söylüyor, “Bütüncül bir havza planı gerek. Bir santralin ömrü 35 yıl ama bu topraklar nesiller boyu” diye ekliyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler