AKP'li Şirin Ünal'ın evinde yaşamını yitiren Nadira'nın ağabeyi konuştu: "Kardeşimin odasının şekli değiştirilmiş"

AKP'li milletvekili Şirin Ünal'ın evinde ateşli silahla şüpheli şekilde hayatını kaybeden Nadira Kadirova’nın odasında polis ekipleri tarafından yapılan olay yeri incelemesine ait yeni görüntüler ortaya çıktı.

AKP Milletvekili Şirin Ünal’ın evinde 23 Eylül 2019 tarihinde ateşli silahla şüpheli şekilde hayatını kaybeden Özbekistan vatandaşı Nadira Kadirova’nın ölümüne ilişkin “Kovuşturmaya yer yoktur” kararı verilerek kapatılan dosya Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşınırken, Nadira Kadirova’nın hayatını kaybettiği gün polis ekipleri tarafından yapılan olay yeri incelemesine ait yeni görüntüler ortaya çıktı.

BirGün'ün yayımladığı görüntülerde polis ekiplerinin kamerasına Nadira'nın odasında yere düşen bir saksı, etrafa saçılan kum ve çiçekler yansıyor. Görüntülerde bir sehpanın tamamen ters döndüğü ve bir abajurun da yere düşerek devrildiği görülüyor. Nadira Kadirova’ya ait olduğu tahmin edilen çantaların yerde olduğu da kameralara yansırken 3-4 ayrı yerdeki kan izleri de dikkat çekiyor.

Polis kamerası ile kayıt altına alınan bir başka görüntüde de Nadira Kadirova’nın “intihar ettiği iddia edilen” silah ile çalışma masası göze çarpıyor.

Polis ekipleri tarafından kayda alınan bir görüntüde ise usule aykırı olarak Şirin Ünal’ın kızı Duygu Ünal’ın olay yeri inceleme ekipleriyle Nadira Kadirova’nın odasında bulunduğu görülüyor. Görüntülerde olay yeri inceleme polisinin, “Duygu Hanım, telefon burada çalışan bayana mı ait?" diye sorduğu ve Duygu Ünal’ın da “Evet, doğrudur” dediği görülüyor.

AĞABEY KADİROVA'DAN ÇARPICI İDDİA: ODANIN ŞEKLİ DEĞİŞTİRİLMİŞ

Görüntülerin ortaya çıkmasının ardından Cumhuriyet'in ulaştığı Nadira Kadirova'nın ağabeyi Muhammed Ali Kadirova, yaptığı açıklamada, kız kardeşinin odasının değiştirildiğini, birçok kez yanına gittiği kız kardeşi Nadira'nın odasındeki eşya yerleşiminin basına yansıyan görüntülerdekinden farklı olduğunu belirtti. 

Kız kardeşinin şüpheli bir şekilde yaşamını kaybetmesinin ardından tarifsiz bir acı çektiklerini ve acılarının katlanarak arttığını dile getiren ağabey Kadirova, "Benim kardeşim hakkında iğrenç iftiralarda bulundular. Şizofren olduğunu söylediler. Ben kardeşimle çok iyi iletişim kurabilen bir ağabeydim. Onunla her şeyi konuşabilirdim. Bebekliğinden bu yana kardeşimin psikolojik açıdan rahatsızlığı olduğuna dair en küçük bir kanıt ortaya konamaz. En küçük bir belirti olmadı. Son derece sağlıklı ve güçlü bir insandı. Görüntüleri izledim. Odanın şekli değiştirilmiş. Her şey ortalığa saçılmış, devrilmiş. Kardeşimin darp edildiğini ve bunu birkaç kişinin yaptığını düşünüyorum. Fiziksel açıdan çok güçlü bir kızdı" dedi. 

Telefon konuşması sırasında zaman zaman ağlayan ağabey Kadirova sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben kardeşimle birlikte öldüm. Artık ömrümü kadınların mücadelesine adıyorum. Kadınlar, analarımız, eşlerimiz, kardeşlerimiz olan kadınlar öldürülmesin"... 

KADİROVA: "ÖZBEK YETKİLİLER HİÇBİR ŞEY YAPMADI"

Özbek vatandaşı olan Nadira Kadirova'nın ağabeyi Muhammet Ali Kadirova, kendi ülkesinin yetkililerine ise ateş püskürdü. "Türkiye'den Özbekistan'a bir paket zeytin götürsek paketi parçalayıp içine bakarlar. Didik didik ederler. Ben ülkeme genç bir kadının cesedini, iki ciğerimin parçası kardeşimin cansız bedenini indirdim. Bir kişi bile 'Bu nedir, bu insan bizim ülkemizin insanı erede, nasıl öldü?' diye sormadı. Ölüm sessizliğine büründüler" dedi.

Özbek yetkililerin duyarsızlığını anlatırken hıçkırarak ağlayan Kadirova, çok güçlü iktidar partisi temsilcilerinin Özbekleri arayarak şüpheli ölümün üzerine gidilmemesini rica ettiğini bile düşündüğünü söyledi.