AKP Ankara adayları açıklandı

Başbakan Erdoğan Ankara İlçe adayları tanıtımı toplantısında konuştu. İlçe başkan adayları tek tek halka tanıtıldı.

Yayınlanma: 24.01.2014 - 16:03
Abone Ol google-news

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Ankara Belediye Başkan Adayları Tanıtım Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, AKP'nin tüm belediye başkan adaylarına 30 Mart'a kadar devam edecek yolculukta, ardından milletten yetki almak suretiyle başlayacak hizmet yolculuğunda başarılar diledi.

Erdoğan: CHP’nin özet dosyasını ben açıklayacağım - VİDEO

"Allah yolumuzu, bahtımızı açık etsin. Rabbim inşallah utandırmasın" temennisinde bulunan Erdoğan, AK Parti'nin 12 Haziran 2011'de seçim sandıkları kapandığı andan itibaren bir sonraki seçimin hazırlıklarına başladığını belirtti.

Erdoğan, salondakilerin "Keçiören seninle gurur duyuyor" sloganı atması üzerine "Keçiören, sandıkları patlattığınız gün, bir başka olacak ona göre" ifadesini kullandı. Yerel seçimlere 2,5 sene öncesinden hazırlanmaya başladıklarını anlatan Erdoğan, son aylarda çalışmalara, hazırlıklara hız verdiklerini dile getirdi. Belediye başkan adaylarını, il genel meclisi üyelerini ve belediye meclis üyelerini belirlerken bütün araştırma metotlarını, bütün kriterleri dikkate alarak, herkesin görüşüne değer vererek son derece hassas bir süreçten geçtiklerini söyledi.

Erdoğan, "Büyük bir gururla ifade etmek istiyorum. Türkiye'de 81 il, 919 ilçe, 392 belde var. Yani, toplamda bin 392 belediye var. Bize sadece belediye başkanlığı için aday adaylığı başvurusunda bulunanların sayısı 6 bin 415 kişi. Bu ne demek biliyor musunuz? Bin 392 adaylık için 5 katı. 6 bin 415 aday adayı başvuruda bulundu. Bize adaylık için başvuran 6 bin 415 arkadaşımızın hemen tamamı, belediye başkanımız olacak ehliyete ve liyakate sahiptir."

Belediye başkanı aday adayları arasında eleme yaparken kılı kırk yardıklarını, kuyumcu hassasiyetiyle çok sayıda veri, kriteri ve metodu kullandıklarını anlatan Erdoğan, halkın nabzını tuttuklarını, anketler yaptıklarını, performansları ölçtüklerini, temayül yoklamaları yaptıklarını, il, ilçe başkanlarının, kanaat önderlerinin, gençlik ve kadın kollarının, milletvekillerinin, bakanlarının, genel başkan yardımcılarının değerlendirmelerini aldıklarını aktardı.

Bütün verileri bir araya getirerek adayları belirlediklerine işaret eden Erdoğan, pazar günü İstanbul'da ilçe belediye başkan adaylarının tanıtımı için toplantı düzenleyeceklerini bildirdi.

Erdoğan, salondakilerin destek sloganları üzerine, "30 Mart'a kadar aynı kararlılıkla, aynı heyecanla varız değil mi? Sandıklar, AK Parti'nin, inşallah, ampulüyle Türkiye'nin 780 bin kilometrekaresini aydınlatacak, buna varız değil mi" diye sordu.

 

'30 Mart seçimleri çok önemli'

Son derece önemli bir seçime girildiğine dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti: "11 yılın en önemli, en hayati, aynı zamanda da demokrasi sürecimizdeki en tarihi seçime giriyoruz. 30 Mart seçimleri çok önemli. 30 Mart, millet egemenliğinin, milli iradenin, sandığın ve demokrasinin zaferini ilan edeceği, kayıtsız ve şartsız hakimiyetini ilan edeceği, ülkemiz ve milletimiz adına dönüm noktası niteliği taşıyan bir seçim. Şunu bilmenizi istiyorum: 30 Mart, bugün hala sandık dışı yöntemler arayanların heveslerini kursaklarında bırakacak, bugün hala demokrasi dışı yöntemlerden medet umanları daimi bir yenilgiye uğratacak. 30 Mart, bugün hala milli iradeden, millet egemenliğinden başka yollar arayanların umutlarını bir daha canlanmamak üzere kıracak, statüko 30 Mart'la birlikte tüm umutlarını yitirecek. Demokrasi düşmanları, millet düşmanları, sandık düşmanları, 30 Mart ile birlikte tüm çabalarının beyhude olacağını görecektir. Kardeşlerim, 30 Mart, artık kalıcı olarak Türkiye'de demokrasinin yerleştiğinin, Türkiye'de iktidarları milletin belirlediğinin en güçlü şekilde gördüğü gün olacak."

 

'3 Kasım seçimlerine girerken bu tehdide itiraz ettik'

Erdoğan, 27 Mayıs 1960'da demokrasiye bir müdahale yapıldığını, siyasete el konduğunu, Başbakan ve arkadaşlarının Yassıada'ya gönderildiğini, düzmece bir mahkeme ile yargılandığını, Başbakan ve iki bakanının idam edildiğini hatırlattı. Erdoğan, şunları kaydetti: "27 Mayıs cuntasının, Başbakan ve iki bakanını idam etmesi, sadece o güne has bir olay değildir. Demokrasiye, sandığa, milli iradeye kastedenlerin, aslında çok farklı niyetleri vardı. Merhum Menderes ve iki bakanını idam edenler, aslında geleceğin başbakanlarına, geleceğin hükümetlerine çok açık ama aynı zamanda çok korkunç bir mesaj vermek istiyorlardı. Şunu söylüyorlardı: 'Eğer bizim çizgimize girmezseniz akıbetiniz işte böyle olur. Bizim irademize ram olmazsanız, milletin iradesini dikkate alırsanız işte sonunuz böyle olur' mesajını veriyorlardı. 27 Mayıs'ın bu korkunç mesajı, yıllar boyunca hükümetlerin üzerinde bir tehdit olarak sallandı, başbakanları böyle korkuttular, bakanları böyle korkuttular, bürokratları böyle korkuttular. Menderes'e yapılan zulmü, yıllar boyunca bir tehdit olarak, bir korkutma ve sindirme aracı olarak hükümetlere karşı kullandılar. İşi elbette şansa bırakmadılar. Kurdukları yeni kurumlarla, siyasetin üzerine tesis ettikleri vesayetlerle hükümetleri, siyaseti, yasama ve yürütmeyi her zaman kontrol altında tutmak istediler. Biz, 3 Kasım seçimlerine girerken işte en başta bu tehdide, bu korkutmaya, bu sindirmeye itiraz ettik."

 

'O zaman cevabını alacaksın'

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Ankara Belediye Başkan Adayları Tanıtım Toplantısı'nda, devlete paralel yapının TÜSİAD'ın içinde olanlarının, kendisiyle yaptığı görüşmelerde, AKP iktidarında imkanlarını nasıl geliştirdiklerini ifade ettiklerini, yeri ve zamanı geldiğinde de bunları açıklayacağını söyledi.

"TÜSİAD'ın Başkanı böyle bir ülkeye küresel sermaye gelmez ifadesini kullanamaz. Eğer kullanıyorsa bu, bu ülkeye karşı ihanettir" diyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: "Bunu dediğin andan itibaren sen hangi yüzle bu idarenin, hükümetin bakanlarını TÜSİAD'a davet edeceksin, hangi yüzle buradaki yatırımlarında, başta başbakan olmak üzere bizimle herhangi bir işini görme yoluna gideceksin? Onun için dürüst olmaya mecburlar, dürüst olmadıkları sürece kusura bakmasınlar. Biz, bu makamlara TÜSİAD ile gelmedik, TÜSİAD'a rağmen geldik. TÜSİAD'a rağmen de milli iradeyi, demokrasiyi savunmaya, paralel örgütle mücadeleye devam edeceğiz. 'Türkiye'ye yabancı sermaye gelmez' diye adeta kendi ülkelerine, kendi hükümetlerini tehdit ediyorlar, öyle mi? O zaman cevabını alacaksın."

AKP iktidarına kadar Türkiye'nin 79 yılda 15 milyar dolar uluslararası yatırım çekebildiğini, iktidarda oldukları 11 yılda ise Türkiye'ye gelen uluslararası yatırımın 120 milyar doların üzerinde olduğunu vurgulayan Erdoğan, "79 yılda yapılanın neredeyse 10 katını biz 11 yılda yaptık, bunu AK Parti iktidarı başardı. Bunu istikrar sayesinde, güven sayesinde başta yargı olmak üzere her alanda yaptığımız reformlar sayesinde yaptık. Bunu da TÜSİAD'a rağmen başardık" diye konuştu.

İstikrar ve güven içinde çok daha fazlasını yapacaklarını dile getiren Erdoğan, "Millet iradesi güç kazandıkça, demokrasinin standartları daha ileri seviyelere ulaştıkça, devlet içine sızmaya çalışan çeteler temizlendikçe, Türkiye ekonomisinin de uluslararası yatırımların da çok daha arttığını hep birilkte göreceğiz. Medyaya, belli sermaya gruplarına değil millete kulak verdiğimiz için bugünlere ulaştık, aynı şekilde milletimizle çok daha iyisini başaracağız" dedi.

 

HSYK ile ilgili düzenleme

Başbakan Erdoğan, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kanunuyla ilgili düzenlemenin Meclis'te görüşülmesi sırasında bazı sıkıntılar yaşandığını hatırlatarak, "Gönlümüz arzu ederdi ki HSYK ile ilgili düzenleme, Adalet Akademisi ile ilgili düzenleme bu konuların hepsini biz bir anayasa değişikliğiye çözelim" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün iktidar ve muhalefet partisinin genel başkanlarıyla görüşmeler yaptığını anımsatan Erdoğan, bu görüşmede "birinci derecede anayasa değişikliği konusuna taraftarız, elimizden geleni yapmaya hazırız. İnanmıyorum bunların bize destek vereceklerine, fakat sizin madem böyle bir arzunuz, talimatınız var, buna uyarız, yarın arkadaşlarımı bizzat muhalefet partilerine göndereceğim" dediğini anlattı.

Erdoğan, Cumhurbaşkanı Gül ile görüşmesinin ertesi gününde Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli'nin muhalefet partilerine gittiğini, CHP'nin "cevabımızı perşembe günü verelim" dediğini, MHP'nin bir çay dahi ikram etmediğini, Ergin ve Canikli'nin görüşmelerinin hemen bittiğini söyledi. Erdoğan, "Randevu veriyorsun, bu milletin bir ananesi, örfü var. Eskiden diyorlardı 'kahve içerler, giderler', ama bu sefer bunu da unuttular" diye konuştu.

BDP'nin de görüşmede önce olumlu refleks verdiğini ama anayasa değişikliği için BDP'nin oyunun yeterli olmadığını, CHP'nin de perşembe günü "biz katılmıyoruz" cevabını verdiğini anlatan Erdoğan, "Bu CHP'nin genel müdürü her zaman akşam başka konuşmuştur, sabah başka konuşmuştur, dürüst değildir, sıkıntı burada. Biz o zaman dedik ki yasal düzenlemeyi yapmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

HSYK ile ilgili değişikliğin Meclis görüşmeleri sırasında muhalefetin yaygara yaptığını, dün de Meclis Genel Kurulunda arzu edilmeyen görüntüler yaşandığını dile getiren Başbakan Erdoğan, "Siz, bu ülkenin başbakanına, bakanlarına, bu ülkenin, bu insanlarının ailelerine varıncaya kadar her türlü hakareti yapacaksınız, bu tür hakaretlere karşı AK Parti Grubu, kusura bakmayın açık konuşacağım, ama şamar oğlanı değil. Bir yere kadar sabır sabır, ondan sonra dayanmıyor, tahammülün de bir sınırı var, bizim de onurumuz var, haysiyetimiz var deyip onun gereğini yapıyor" diye konuştu.

AKP'nin en güçlü yanının yolsuzluk, yasaklar ve yoksullukla mücadele olduğuna işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz, yolsuzlukla mücadelede başarılı olamasaydık, ülkemizi bu değişim, dönüşüme kavuşturamazdık. Hatta bugün bir tane köşe yazarı, demek ki bizi hiç takip edemiyor zavallı. Diyor ki: 'Erdoğan, 11 yılda 6 bin kilometre yol yaptık, eğer bu kadar yol yapmasaydık, yolsuzlukla mücadelede iyi noktada olabilir miydik'. Ey köşe yazarı, 6 bin kilometre yolu 79 senede bizden öncekiler yaptı. Biz, 10 yıla 17 bin kilometre bölünmüş yol sığdırdık, önce bunu öğren. Bizim yaptıklarımıza bunların hayalleri bile ulaşamıyor. Şunu da bilmiyor, köşe yazarısın, aç karıştır. 'Biz, geldiğimizde milli gelir 239 milyar dolarmış'. Ah garibim ah... 230 milyar dolar, onu bir düzelt, şu an geldiğimiz milli gelir de 800 milyar doların üzerinde, nereden nereye geldik. Niye yazmıyorsun orada Marmaray'ı bu iktidar nasıl yaptı, bu iktidar Yüksek Hızlı Treni nasıl yaptı? Eğitimde verilen burslar, krediler... Kim müracaat ederse burs, kredi alıyor. Cumhuriyet tarihinde yapılan okulların yarısı kadar okul yaptık. Artık hastanesi olmayan ilimiz kalmadı, ilçelerimizin ciddi kısmında hastanelerin yapımı devam ediyor, enerji de aynı şekilde, KÖYDES ile tüm köylerimize ulaştık. Bunları göremezler. Niye? İftira atacak, çünkü vatandaşımızın yolsuzluk konusunda hassasiyeti var ama biz yolsuzlukla mücadelede başarılıyız."

 

'Sayın Baykal'a bu tezgahı kuranın da kim olduğu ortaya çıkıyor'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na "Ey genel müdür, o klasöre elini koyarak durduğun pozun var ya senin, neydi? İstanbul'a şimdi aday gösterdiğiniz şahsın yolsuzluk klasörüydü. Onu partinizden ihraç ederken o yolsuzluk klasörünün önünde sen poz veriyordun, poz" diye seslenen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: "Sana pazar gününe kadar müsaade. Pazar gününe kadar sen İstanbul Büyükşehir adayınla alakalı o yolsuzluk klasörünü açıklamazsan ben CHP'nin özet raporunu kendim açıklayacağım. Eğer dürüstsen, yolsuzluğa karşı mücadelede samimiysen İstanbul adayının klasörünü açıkla, yoksa ben açıklayacağım. Benim oğlumla alakalı, şahsımla alakalı söylediğin şeylerde eğer namusluysan, şerefliysen kalk belgelerini ortaya koy. Benim oğlumu hiçbir zaman bu tür şeylere karıştıramazsın, ama biz senin Sosyal Güvenlik Kurumunda yaptığın yolsuzlukları da biliyoruz, onları da ben Büyükşehir Belediye Başkanım Melih Bey'e havale ediyorum. Ankara'da bunları yakından takip etmişsindir, bunları açıkla. Rahşan affı çıkmamış olsaydı bugün başka yerdeydin. Sen kendi genel başkanına o kaset olayını yapmamış olsaydın bugün zaten burada değildin. Sayın Baykal'a bu tezgahı kuranın da kim olduğu ortaya çıkıyor zaten, demek ki paralel kasetçiler de var. Her şey çıkıyor ortaya, buralara gelmek isteyenler işte bu oyunlarda kullanmak suretiyle buralara geliyorlar, bu kadar da mahirdir."

 

'Tayyip Erdoğan emirle iş yapmaz'

HSYK ile alakalı dünkü olaylardan sonra akşam arkadaşlarına "Biz, Adalet Akademisi ile ilgili kısmı Meclis'ten geçirelim, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile olan kısmı şimdilik kaydıyla donduralım" dediğini anlatan Başbakan Erdoğan, yerel seçimler nedeniyle 1 Mart'tan itibaren Meclis'te çalışmaların duracağını, sadece Adalet Akademisi ile ilgili kısımla 1-2 maddenin buna ilave edilerek çıkarılacağını kaydetti.

Başbakan Erdoğan, bazılarının "bir yerden emir mi aldın" dediğini hatırlatarak, "Kusura bakmayın, Tayyip Erdoğan emirle iş yapmaz, bunu bilmenizi istiyorum. Kimsenin emriyle iş yapmam, bu benim karakterime terstir, yapıma terstir. Bizimle ancak müzakere yapılır, ondan sonra ortak karar verilir. Biz aldığımız kararları istişareyle alırız, emirler de bunu değiştirmez. Öyle gazetelerde, bazı köşe kapanların, köşe kapmaca oynayanların yazdıkları yazı, AK Parti iktidarına da yön vermez" diye konuştu.



AKP'nin Ankara'daki ilçe belediye başkan adayları belli oldu

"Akyurt: Gültekin Ayantaş
Altındağ: Veysel Tiryaki
Ayaş: Bülent Taşan
Bala:İbrahim Gürbüz
Beypazarı: Tuncer Kaplan
Çamlıdere: Hazım Caner Can
Çankaya: Barış Aydın
Çubuk: Tuncay Acehan
Elmadağ:Gazi Şahin
Etimesgut:Rıza Gezer
Evren: Abdülkadir Demirci
Gölbaşı: Fatih Duruay
Güdül: Havva Yıldırım
Haymana: Hacı Aysu
Kalecik: Filiz Ulusoy
Kazan: Lokman Ertürk
Keçiören: Mustafa Ak
Kızılcıhamam: Muhittin Güney
Mamak: Mesut Akgül
Nallıhan: Mehmet Mete
Polatlı:Yakup Çelik
Pursaklar:Selçuk Çetin
Sincan:Mustafa Tuna
Ş.Koçhisar: Gerda Polat
Yenimahalle: Adem Ceylan".

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler