Akciğerin tansiyonu

Akciğer yüksek tansiyonu olarak da bilinen “pulmoner hipertansiyon (PH)” hastaların yaşamlarını etkileyen ve hayati tehdit oluşturan bir hastalık. Kalpten akciğere temizlenmesi için kirli kanı götüren atardamarlardaki kan basıncının sürekli yüksek olması şeklinde tanımlanan PH, nefes darlığı, ileri evrelerde çarpıntı, bayılma, göğüs ağrısı gibi şikâyetlerle ortaya çıkıyor. Bu hastalık ile ilgili bilgi düzeyi, teşhis ve tedavi ne yazık ki istenilen düzeyde değil. Türk Kardiyoloji Derneği (TKD) Başkanı Prof. Dr. Lale Tokgözoğlu, tedavisi yapılmayan hastaların sağ kalp yetersizliğinden kaybedilebileceğini belirterek, “Bitkilerle tedaviler bilimsel olarak kanıtlanmış tedavi yöntemleri değildir. Sağlık Bakanlığı’ndan onay almamış hiçbir tedavinin faydalı olma garantisi yoktur” uyarısında bulunuyor.

PH, az görülen ve yeteri kadar erken fark edilmediğinde ölümcül seyreden, hayat kalitesini en çok düşüren hastalıklardan biri. Genç ve en verimli yaşlarında insanları yorgunluk, bitkinlik ve nefes yetmezliği nedeniyle eve bağlayan, ileri safhalarında tek çaresi akciğer nakli olan bir hastalık olan PH, astım, KOAH (kronik obstrüktif akciğer hastalığı) vakaları ile karıştırılabiliyor, hatta by-pass olan PH hastaları bile bulunuyor. Erken teşhis bu hastalık için son derece önemli.

Daha önce çaresiz kalınan bu hastalıkta artık yaşam kalitesini artıran ve ömrü uzatan tedavi yöntemleri olduğunu vurgulayan Tokgözoğlu, hastalık tedavi edilmezse sağ kalp yetmezliği oluştuğunu söyledi.

Korunmak için

* Bacakta pıhtı oluşup akciğere atan hastaların erken tanı ve tedavisi önemlidir. Bacakta pıhtı olmaması için uzun süre hareketsiz ve yatağa bağlı kalmamak, 5 saatten uzun süren otobüs veya uçak yolculuklarında bacakların hareketsiz kalmaması ve bol su içmek önemlidir.

* Doğum kontrol hapı ve bazı hormon tedavileri pıhtıya eğilimi artırabilir. Doktorunuza bilgi verin.

* Nefes darlığı başladığında erken tanı ve tedavi olması hastalığın seyrini olumlu etkiler.

Belirtiler

Hastada başlıca görülen nefes darlığı önceleri hareketle başlayan daha sonra ise istirahatte bile görülen nefes darlığıdır. İleri evrelerde çarpıntı, bayılma, göğüs ağrısı gibi şikâyetler de gelişebilir.