AİHM'den Süryanice soyadı kararı
Mardin'in Midyat ilçesinde yaşayan hem Türkiye Cumhuriyeti hem de İsviçre vatandaşı olan çiftçi Nuri Aktaş (52), soyadını Süryanice 'güvenilir kişi' anlamına gelen 'Amno' olarak değiştirmek için 2005'te Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurdu.
Mardin'in Midyat ilçesinde yaşayan hem Türkiye Cumhuriyeti hem de İsviçre vatandaşı olan çiftçi Nuri Aktaş (52), soyadını Süryanice 'güvenilir kişi' anlamına gelen 'Amno' olarak değiştirmek için 2005'te Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurdu.
Mahkeme, Soyadı Kanunu'nda Türkçe olmayan kelimelerin, soyadı olarak kullanılamayacağı gerekçesiyle bu talebi reddetti. Aktaş'ın başvurduğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 'Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 8'inci maddesiyle korunan 'Özel ve aile hayatına saygı hakkı'nın ihlaline karar verdi.
Çifte vatandaşlığı bulunan Nuri Aktaş, soyadını, Süryanice 'güvenilir kişi' anlamına gelen 'Amno' olarak değiştirmeye karar verip, 2005'te Midyat Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurdu. Talebi değerlendiren mahkeme, 'Amno' kelimesinin Türkçe'de bulunmadığını ve Türkçe olmayan sözcüklerin de soyadı olarak kullanımının Soyadı Kanunu'nun 3'üncü maddesinde yer alan 'Yabancı ırk ve millet isimleriyle soyadları kullanılamaz' ifadeleri gerekçe gösterip, Aktaş'ın talebini reddetti. Yerel mahkeme davanın reddine karar vermesiyle Nuri Aktaş avukatı Rudi Sümer aracılığıyla üst mahkemeye başvurdu. Üst mahkeme de Soyadı Kanunu'ndaki maddeyi gerekçe gösterdi. 2 defa Yargıtay'a taşınan davanın temyiz ve karar düzeltme talepleri reddedildi.
AİHM'DEN 12 YIL ARADAN SONRA KARAR
İç hukuk yollarının tükenmesiyle avukat Sümer, davayı 4 Nisan 2007'de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşıdı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 25 Haziran 2019'da 12 yılı aşkın bir süredir devam eden yargılama kapsamında Aktaş'ın başvurusunu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 8'inci maddesinde yer alan 'özel ve aile hayatına saygı hakkının' ihlaline karar verdi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin bu kararı, Anayasa'nın 90/5'inci maddesi uyarınca iç hukukta kanun ve tüzüklerin üzerinde bir hukuki görüş olduğu için Türkçe kökenli olmayan sözcüklerin artık soyadı olarak kullanılabileceği anlamı taşıyor.
'KARAR EMSAL TEŞKİL EDİYOR'
Avukat Rudi Sümer, müvekkilinin, AİHM kararının ardından Midyat Asliye Hukuk Mahkemesi'ne yeniden başvuracağını söyledi. Avukat Sümer, "Nisan 2007 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi sürecini başlattık. Orada Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6'ncı maddesinde korunan 'Adil yargılanma hakkı'nın, 8'inci maddesiyle 'Aile ve özel yaşama saygı hakkının' ve 14'üncü maddesinde yer alan 'Ayrımcılık yasağı'nın ihlal edildiğini ileri sürdük. Çok uzun bir yargılama sürecinden geçtik, 12 yıl sürdü yargılama. Nihayetinde mahkeme bütün bu görüş ve talepleri dikkate alıp bizim iddiamızın yerinde olduğuna karar verdi. Bu karar çok ciddi emsal teşkil ediyor. Bu ve buna benzer davalarda Türkçe olmasa bile artık bu soyadların kullanılmasının önünde hukuken bir engel kalmadığı görüşündeyim. Midyat Asliye Hukuk Mahkemesi, Soyadı Kanunu'nu ve Soyadı Nizamnamesi'nin ilgili maddelerini değil, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin bu konuda verilmiş olan kararını dikkate alıp, talebimizi kabul etmesi gerekecektir" dedi.
En Çok Okunan Haberler
- İşte en yüksek faiz veren bankalar...
- Muazzez İlmiye Çığ’ın ardında bıraktığı ‘karanlık iddia’
- Teğmene çirkin saldırıda yeni gelişme!
- Rize'de heyelan meydana geldi
- Özel'den dikkat çeken Kılıçdaroğlu kararı
- 'Öcalan' çıkışı sonrası AKP-MHP oylarında büyük düşüş!
- 'Ne üdüğü belirsiz' paylaşım
- Bakanlık belediyenin işlerine dahil mi oluyor?
- Mauro Icardi için CİMER'e dilekçe verdi!
- 'Görüş ayrılığı' iddialarına kürsüden yanıt