Afganistan ve Pakistan’dan göçmenlerin çıktığı yol, bazen cinayet bazen facia ile sonuçlandı

Van’da 12 göçmenin yaşamını yitirmesine yol açan facia, dikkatleri bölgedeki göçmen hareketine çekti. Umut göçünün ABD ve NATO askerlerinin büyük bir bölümünü Afganistan’dan çekilmesiyle hızlandığı görüldü.

Afganistan ve Pakistan’dan göçmenlerin çıktığı yol, bazen cinayet bazen facia ile sonuçlandı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 13.07.2021 - 04:00

Afganistan başta olmak üzere, İran, Pakistan, Bangladeş gibi ülkelerden çok sayıda düzensiz göçmen, yeni bir yaşam umuduyla yola çıkıyor.

Uzun yıllardır süren bu umut göçü, ABD ve NATO askerlerinin büyük bir bölümünü Afganistan’dan çekmesinin ardından Taliban’ın ülkedeki hızlı ilerleyişi ile son günlerde daha çok arttı. Ülkenin yüzde 85’ini kontrol altına aldığını açıklayan Taliban’ın korkusuyla açlığı ve ölümü dahi göze alan Afgan göçmenler, binlerce kilometreyi bin bir zorlukla aşarak ülkemize ulaşıyor. Van üzerinden kaçak yollarla gelen göçmenlerin umutları, hayatları gibi bazen karada trafik kazasıyla, bazen denizde, gölde tekne faciasıyla bazen de çadırda, barakada yangın gibi trajik olaylarla sonlanıyor. Göçmenlerin durumuna ilişkin gazetemize değerlendirmelerde bulunan kentteki sivil toplum kuruluşu, dernek temsilcileri ve sağlıkçılar, “Kazaların en büyük nedeni, devletin sığınmacılar için çözüme dönük bir politikasının, yol haritasının olmamasıdır. Taliban’ın ülkenin büyük çoğunluğunu kontrol altına aldığı bugünlerin etkisiyle önümüzdeki haftalarda daha yoğun bir göç akışını göreceğiz. Ve bununla birlikte çok büyük hak ihlalleri yaşanabilir” uyarısını yaptı. 

‘MÜHENDİS DE VAR, HUKUKÇU DA’

- Van’da bir hastanede sağlık çalışanı olan ve sığınmacılar için sosyal sorumluluk çalışmaları yürüten U.K.: Bir minibüs dolusu insanın acilde önümüze konulduğu oluyor. Bir değil, iki değil... Yıllardır böyle. Dillerini bilmiyoruz. Gelenlerin kimi mühendis, kimi hukukçu. Van’da kırsaldaki çobanların çoğu Afgan. İnsan, o sığınmacılarla empati kurmaya çekiniyor. İnsanın tüylerini ürperten gerçekler oluyor. Ellerinde hiçbir şey yok, ne yemek ne su. Kimisinin ayağında bir ayakkabı bile yok. Bence çoğu gerçek kazalar değil. Süslenmiş şeylerdir. Dur ihtarına uymayan sürücüdür veya göçmeni getiren kişi, “Zaten paralarını aldım, ben ne yapacağım” diyerek sorumluluğu almak istemeyerek aracı bir yere sürüklüyordur. Kangren olmuş bir sorun. Bu sadece Türkiye’yi ilgilendiren bir şey değil. Uluslararası bir politika ile Afganistan’da barış sağlanırsa bu akış durdurulabilir.

‘BÜYÜK HAK İHLALLERİ YAŞANABİLİR’

- Van İHD Şube Başkanı Mehmet Karataş: Kazaların en büyük nedeni, devletin sığınmacılar için çözüme dönük bir politikasının, yol haritasının olmamasıdır. Ahır tipi çok kötü ortamda kalıyorlar. Bir ekmeğe 10 TL verdikleri oluyor. Taliban’ın ülkenin büyük çoğunluğunu kontrol altına aldığı bugünlerin etkisiyle önümüzdeki haftalarda daha yoğun bir göç akışını göreceğiz. Ve bununla birlikte çok büyük hak ihlalleri yaşanabilir.

- Tatvan’ın bir köyünde yaşayan Mamed Demirkol: Öğretmenim ve yıllardır atama bekliyorum. Birçok sorun yaşıyorum. Ben de göç yoluna düşmeyi düşünüyordum ama bu insanların halini gördükten sonra cesaret edemiyorum. Bir keresinde birkaç sığınmacıya ev tutum, birkaçını evime de almıştım. İmkânlarım doğrultusunda köyümün etrafına gelen sığınmacıya yemek veriyorum.

‘16 KİŞİLİK MİNİBÜSE 90 KİŞİ DOLDURUYORLAR’

- Van Barosu Göç ve İltica Komisyonu Başkanı avukat Jindar Uçar: BM’nin 2018’de yerel ofislerini kapatmasıyla sığınmacı ölümlerinde ciddi bir artış oldu. Neredeyse her yıl Van’da 100’e yakın sığınmacı yollarda hayatını kaybediyor. Bu göçmen kaçakçılarının insanlık onuruna yakışmayacak şekilde işlediği bir ‘Göçmen kaçakçılığı’ suçudur. 15+1 olan minibüslerin koltukları sökülerek araca 80-90 kişi sığdırılıyor. İnsanları araçlara bu şekilde sıkıştıranlar, suçların ve faillerin tespiti üzerine adil ve etkin bir soruşturma yürütmeyenler ile düşük cezalarla dosyaları kapatan yargı da bu facialardan sorumludur. Ne yazık ki bu “kaza” ne ilk ne de son olacak. Bu insanların sığınması için “makul gerekçelerinin ne olduğu, geri gönderildiğinde karşılaşacakları yaşam hakkı ihlalleri nedir” sorularının hiçbiri değerlendirmeden, bir başvurularının olup olmadığı araştırılmadan sınır dışı ediliyor. 

Ve çoğu sığınmacının, gönderilen ülkede, hapis cezasına, kötü muameleye maruz kaldığına şahit olduk. İdarenin ihmalleri, yargıdaki cezasızlık politikaları günbegün yaşananlara yol açıyor ve göçmen kaçakçılarını cesaretlendiriyor. Büyük bir finans ağı haline gelmiş durumda. Doğu ülkelerinden Avrupa’ya uzanan bir organizasyon oluşturulmuş.

‘KURTLARA YEM OLANLAR’

Sığınmacılar için sosyal sorumluluk çalışmaları yapan Sinan Kıranşal: Kaçakçıların eski araçları kullanması da kazalara neden oluyor. “Araba yakalansa da bir şey olmaz” diyorlar. TIR’lara yüzlerce kişi konularak Ankara’ya, İstanbul’a kadar kapatıyorlar. 

Afganistan’dan Türkiye’ye kadar ortalama her birinden bin dolar alınıyor. Hayvan yerine bile koymuyorlar. Haftalarca yıkanmayanlar var. Hiçbir ilin resmi yetkilisi bu insanlara karışmıyor. Çünkü kim ilgilenirse bu insanların sorumlulukları onlara kalıyor. 

Bir umutla yola çıkıyorlar, feci bir şekilde can veriyorlar. Hastalanıp yollarda kalanlar, yolları kesilenler, sınırda tarananlar, kurtlara yem olanlar oluyor.


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler