Adliyeden izlenim: Masumiyet yargılanıyor

"Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" iddiasıyla tutuklanan gazetemiz yönetici, yazar, muhabir ve avukatları hakkındaki dava, gözaltılardan 9 ay, iddianamenin hazırlanmasından 3 ay sonra dün başladı. 12'si tutuklu 19 kişinin yargılandığı davanın ikinci duruşması dün görüldü. Ankara Temsilcimiz Erdem Gül, Cumhuriyet Davası'nın görüldüğü Cağlayan Adliyesi'den izlenimlerini aktardı.

Adliyeden izlenim: Masumiyet yargılanıyor
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 26.07.2017 - 05:05

Çağlayan’da önceki gün başlayan Cumhuriyetçilere yönelik dava, bir süredir iktidar sözcülerinin ağız birliği ederek yaptıkları “Türkiye’de gazetecilik yaptığı için tutuklu olan kimse yok” açıklamasını mahkeme eliyle tekzip etti. Üç kuvveti bilmeyen yoktur. Yasama, yürütme ve yargı. Bilmeyenler olabilir ama tüm dünyada dördüncü kuvvet de basındır. Cumhuriyet’ten arkadaşlarımızın acımasız suçlamalarla yargılandığı dava, dördüncü kuvvetin üçüncü kuvvet aracılığıyla etkisizleştirilmesi girişimidir. Aslında 16 Nisan referandumunda Türkiye’de kuvvetler ayrılığının sona erip üç kuvvetin de tek elde toplandığı değerlendirmeleri çokça yapıldı. Tüm gelişmeler de bu değerlendirmedeki kaygıları haklı hale getirecek şekilde yaşanıyor. Bu kaygılar çerçevesinde bakılırsa Cumhuriyet’e ve arkadaşlarımıza yönelik dava üç kuvvetin birleşerek dördüncü kuvvete savaş açmasıdır.

Buz gibi

Biz gazeteciler ne kadar elimizden geleni yapsak da iktidarın “Türkiye’de gazetecilik yaptığı için tutuklu olan kimse yok” sözünü bu dava kadar etkili anlatamazdık. Bu dava mahkeme eliyle iktidarın içeriye ve dış dünyaya dönüp söylediği “Hapiste gazeteci yok” sözünü net bir biçimde ortadan kaldırdı. Çağlayan’daki duruşma salonu buz gibi bir gazetecilik davasıdır. Hatta bugüne kadar gazetelere ve gazetecilere yönelik davaların daha da ötesine geçip, doğrudan gazeteciliği yargılayıp kriminalize etme amacını gözler önüne net bir şekilde serdi. Zaten savcının iddianamesi de, arkadaşlarımıza sorulan soruların içeriği de artık gazeteciliği yargılayıp cezalandırmak amacının hiçbir şekilde gizlenmediğini gösterdi. Yani açık açık bu davada “yazdığınız, çizdiğiniz, manşet yaptığınız her şeyi yargılarım” deniliyor.

İç huzurun nedeni

Zaten tutuklu olarak peşin peşin cezalandırılan ve üstüne de OHAL nedeniyle her türlü hakları elinden alınan arkadaşlarımızı 9 ay sonra ilk kez mahkeme salonunda görebildik. Yüzlerinde, bakışlarında, tavırlarında alabildiğine iç huzuru taşıdıklarını gördük. Bunun nedeni çok basit. Evet, Türkiye’deki adalet sistemi açısından kendilerine yöneltilen akılalmaz suçlamalar konusunda üzgünler. Ama yüzlerine yansıyan iç huzurunun asıl nedeni masum oluşları. Savunmalar cumaya kadar devam edecek. Cuma günü mahkeme tutukluluklarının devamı ya da tahliye konusunda karar verecek. Mahkeme cuma günü ne karar verirse versin, iki günlük duruşmanın özetinin başlığını sorarsanız rahatça söyleyebilirim: “Masumiyet yargılanıyor”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon