Acı acı gülümsetti
Kılıçdaroğlu’na sataşan Erdoğan, konuşması biter bitmez salonu terk etti
Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte katıldığı TOBB 70. Mali Genel Kurulu’nda protokolü hiçe saydı. Kılıçdaroğlu’ndan önce kürsüye çıkan Erdoğan, kendisine “diktatör” diyen anamuhalefet liderini eliyle işaret ederek “Tayyip Erdoğan’a diktatör diyen ve şu an karşımda oturanlar var. Ben diktatör olsaydım, meydanlarda rahatça dolaşamazdınız” dedi. Erdoğan, konuşmasını bitirdikten sonra Kılıçdaroğlu kürsüye gelirken salondan ayrıldı. Protokol düzeni nedeniyle TOBB yönetimine tepki gösteren Kılıçdaroğlu, “Eğer TOBB’un yöneticileri korkuyorlarsa korkmasınlar” derken “Yasama ve yargı benim için ayak bağıdır diyen, anayasayı çiğneyen, güçler ayrılığı ilkesini reddeden bir kişiye ne denir?” sorusunu yöneltti. Kılıçdaroğlu, 17 Aralık sürecinin kilit ismi olan ve Türkiye’nin cari açığını kapattığı ifade edilen Rıza Sarraf’ın 3 yılda ödediği vergi tutarının 185 bin 200 TL olduğunu açıkladı.
TOBB Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmaya Soma’daki maden faciasına değinerek başlayan Erdoğan, şöyle konuştu:
“Tevekkül asla ve asla tedbirsizlik anlamına gelmez. Kaza ve kadere iman asla ve asla her şeyi akışına bırakmak, tabii mecrasına bırakmak, tedbiri elden bırakmak anlamına gelmez. Tayyip Erdoğan, kaza ve kadere iman eder, kaza ve kadere iman edenlerin şu topluluk içerisinde kahir ekseriyette olduğunu da biliyorum ama buna inanmayanların olduğunu da biliyorum. Toplumda birçok köşe yazarının bununla alay ettiklerini de gördük ve görüyoruz.”
Olayın ardından iktidara yönelik eleştirilere de değinen Erdoğan, Gezi direnişi ve 17-25 Aralık’ta yaşananların tekrarlanmak istendiğini savundu. Erdoğan, “Bizim eleştiriden korkumuz yok, hukuk içinde yapılan gösteriden, ifade özgürlüğünden asla endişemiz yok ama eleştiri, protesto, gösteri hakkı adı altında eğer demokrasimiz, milli irade, ekonomi, hele hele istiklalimiz hedef alınıyorsa kusura bakmayın buna biz de müsaade etmeyiz” dedi.
‘Diktatör diyenler tam karşımda’ dedi, güldürdü
Konuşmasının son bölümünde kendisini dinleyen Kılıçdaroğlu’na sataşan Erdoğan, “Bana diktatör ifadesini kullanan kişiler var, karşımda şu anda bulunuyorlar” derken eliyle de protokol sırasında tam karşısında oturan CHP liderini işaret etti. Ses tonundan sinirli olduğu anlaşılan Erdoğan’ın bu sözleri Kılıçdaroğlu ile Hisarcıklıoğlu’nu gülümsetti. Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Tayyip Erdoğan diktatör olacak, sen meydanlarda dolaşacaksın öyle mi! O diktatörün olduğu bir ülkede bunu yapamazsınız ama bu tür yakıştırmalarla ülkenin huzurunu bozarsınız, milletini huzurunu bozarsınız. Önce ağzınızdan çıkanı kulaklarınızın duyması lazım.”
‘Sen sivil değil misin, aday ol’
Ardından Cumhurbaşkanlığı seçimlerine değinen ve Kılıçdaroğlu’nun “sivil cumhurbaşkanı” ifadesini anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Sen nesin? Sivil değil misin? Hadi aday ol. Ben de sivilim. Sayın Demirel sivil değil miydi? Turgut Özal sivil değil miydi? Sayın Sezer sivil değil miydi? Siz siville neyi ifade ediyorsunuz? Hâlâ apoletli arıyorsanız o ayrı mesele ama sivil arıyorsanız kusura bakmayın, biz demokratik parlamenter sistem içerisinde sivil milli iradeyi temsil edenleriz. Bunu göreceğiz ve bundan da hiçbir zaman gocunmayacağız.”
Salonu terk etti, Kılıçdaroğlu çok kızdı
Başbakan Erdoğan, konuşmasını tamamladıktan sonra, tam CHP lideri Kılıçdaroğlu kürsüye davet edilirken salondan ayrıldı. Erdoğan ile birlikte kalabalık bir grup da salonu terk etti. Kürsüye çıkar çıkmaz TOBB’a yönelik eleştirilerini sıralamaya başlayan Kılıçdaroğlu, her saygın devletin protokol kuralları olduğunu anımsatırken “Şimdi ben TOBB’un değerli yöneticilerine seslenmek istiyorum: Siz neden bu protokol kurallarına uymuyorsunuz, hangi gerekçeyle uymuyorsunuz?” dedi. Anayasa Mahkemesi’nde, Danıştay, Kutlu Doğum Haftasında, Mevlana’yı anma törelerinde protokol kurallarının uygulandığını ancak TOBB’a gelince bu kuralın uygulanmadığını ileri süren Kılıçdaroğlu, “Eğer TOBB’un yöneticileri korkuyorlarsa korkmasınlar, bu ülkede cumhuriyet ve demokrasi var. Neden korkuyorlar. Derler ki; ‘kusura bakma Sayın Başbakan, sizin koyduğunuz, devletin koyduğu protokol kuralları var, bu kurallara göre herkes konuşur, sıranıza göre siz de konuşacaksınız.’Konuştu ve ayrıldı. Neden beni dinlemiyor? Cesaret edemiyor” diye konuştu. Erdoğan’ın Soma’daki faciayla ilgili olarak kendilerinden başka herkesi sorumlu tuttuğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu,“301 kişi hayatını kaybediyorsa, onun mutlaka bir siyasal sorumlusu vardır. Siz o siyasal sorumlunun kim olduğunu biliyor musunuz? Hepimiz biliyoruz aslında” dedi.
Erdoğan’ın, “Ana muhalefet partisinin genel başkanı bana diktatör diyor” dediğini anımsatan Kılıçdaroğlu, “Allah aşkına, bir bilboarda, ‘vatandaş vergisini ödüyorsa hükümet de hesabını verecek’ilanını yasaklayan bir Başbakan’a, dünyanın hangi modern ülkesinde sıradan bir devlet adamı kimliğiyle seslenilir? Yasama ve yargı benim için ayak bağıdır diyen, anayasayı çiğneyen, güçler ayrılığı ilkesini reddeden bir kişiye ne denir?” diye sordu.
‘700 binlik kol saatini darbeciler mi taktı?’
Erdoğan’ın 17 Aralık operasyonunu “darbe girişimi” olarak nitelemesine de tepki gösteren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Senin bakanının koluna 700 milyar liralık kol saatini darbeciler mi taktı? Senin bakanlarını çoluk çocuğuyla umreye, rüşvet parasıyla darbeciler mi götürdü? 18 Nisan 2013, unutmayın bu tarihi. 18 Nisan 2013, Rıza Sarraf’ın, bakanlarla olan ilişkilerini ortaya çıkaran ve Başbakan’ın önüne konulan MİT raporunu, darbeciler mi oraya koydu? 18 Nisan’dan 17 Aralık’a kadar ‘Dur herhangi bir işlem yapma, bu bakanlar görevlerini sürdürsünler’ diye darbeciler mi sana öğüt verdi? Neden müdahale etmedin? Bakanların çocuklarının yatak odalarına boy boy, bir değil, iki değil, üç değil, yedi para kasasını, para sayma makinelerini, içindeki milyon dolarları, Avro’ları darbeciler mi koydu? Biz bununla uğraşıyoruz değerli arkadaşlarım. Kim darbe yapıyorsa emin olun gelsinler, hep beraber karşı çıkarız. Ama kimse rüşvet olaylarını, darbeci diye gizlemesin. Buna tevessül etmesin.”
Erdoğan’ın “Ben diktatör olsam, sen gezemezdin” sözlerine de tepki gösteren Kılıçdaroğlu, “Zaten bizi rahat bırakmıyorsun ki, telefonlarımızı dinliyorsun. Çoluk çocuğumuzun telefonlarını dinliyorsun. İşten çıkartıyorsun. Ama biz korkmayız, yılmayız” dedi. TOBB delegelerine, “Bu kadar büyük olaylar oluyor, işveren olarak sizin de sorgulamanız gerekir” diye seslenen Kılıçdaroğlu, sözlerini, Atatürk’ün “Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden rahat yaşamak isteyen toplumlar, önce haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini ve daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybederler” sözleriyle bitirdi.
Sarraf’ın üç yıllık vergisi: 185 bin 200 TL
Kemal Kılıçdaroğlu, TOBB’un Genel Kurulu’nda 17 Aralık’ın kritik isimlerinden Rıza Sarraf’ın son 3 yılda ne kadar vergi ödediğini açıkladı. Kılıçdaroğlu, Sarraf’ın 2011 yılında sadece kira geliri beyan ettiğini ve bunun üzerinden 21 bin 800 TL vergi ödediğini söyledi. Kılıçdaroğlu’na göre Sarraf 2012 yılında ise yine kira geliri beyan ederek 30 bin 400 TL vergi ödedi, 2013 yılına gelindiğinde ise Sarraf ticari faaliyetleri üzerinden 133 bin TL vergi ödedi.
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- Yıkılması gerekiyor!
- Ünlü markanın adı bir kez daha listede!
- CHP'den duruşma sonrası ilk açıklama