'Aç yattılar, aç öldüler'
Akşehir’de gün aydınlanmadan yollara düşen tarım işçileri boğaz tokluğuna ‘dayıbaşları’nın kölesi oluyor.
Konya’nın Akşehir ilçesinden Isparta’nın Yalvaç ilçesine elma toplamaya giderken üst üste bindirildikleri midibüsün frenlerinin patlaması sonucu meydana gelen kazada yaşamını yitiren, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu işçiler dün Akşehir’de toprağa verildi. Acı, öfke ve çaresizliğini iç içe geçtiği Akşehir’de ölenlerin yakınlarının anlattıkları Türkiye gerçeğini bir kez daha ortaya koydu. Tarım ve hayvancılığın bitirildiği ve fabrika olmadığı için işsizlikle boğuşan Akşehir’de kadınlar ve çocuklar, günde 35 liraya sabahtan akşama kadar çalışırken çoğunluğu yine kadınlardan oluşan “dayıbaşları” işçi başına 20-25 liradan günde ortalama 1000-1500 lira kazanıyor.
Beş çocuk yetim kaldı
Kazada kardeşini ve yakınlarını kaybeden Selçuk Bozkurt, “Kardeşim yeni ev yaptırmıştı onun borçlarını ödüyordu. Para yetiştiremedikleri için ‘Hiç olmazsa benim de katkım olsun’ diyerek çalışmaya gidiyordu. Sabah 8.00’den akşam 17.00’ye kadar bahçelerde çalışıyorlar. Yemeklerini ve sularını kendileri götürüyor. Birisi 2.5 yaşında 5 çocuğu kaldı. Yüreğimiz yangın yeri” dedi.
Gündeliğin yarısı dayıbaşına
Arkadaşlarının cenazesine gelen ve iş bulamayacağından korkarak ismini vermek istemeyen bir kadın işçinin anlattıkları ise “kölelik düzenini” tüm ayrıntılarıyla ortaya koyuyor. Akşehir’de işsizliğin yoğun olduğunu, büyük çoğunluğun dar gelirli olduğunu anlatan kadın işçi, “Dayıbaşları bir işçinin yarı gündeliğini alıyor. Gündelik 60 liraysa 20-25 lirasını onlar alıyor. Çalışanların herhangi bir sigortası yok. Dayıbaşları işçinin üzerinden günlük 1000 liradan fazla para kazanıyor” dedi.
Koyun gibi üst üste
Daha önce de birçok kez kaza tehlikesi atlattıklarını anlatan kadın işçi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Araçlar hep böyle, insanları koyun gibi üst üste bindiriyorlar. Jandarmanın denetim alanının dışına çıkıldığı zaman otobüs değiştiriyorlar. Bir de önden giden bir araç oluyor. Denetim varsa telefonla haber veriyorlar. Sabahın 4’ünde çıkıyorlar eve gelmeleri akşam 8’i buluyor. Trafik engelleyince orada polisin gitmesini bekliyorlar. Kaza yapan araç bir hafta önce ceza yemişti. Hiçbir önlem alınmaz. Olan yineihtiyacı olup da çalışan insanlara olur.”
Kendisi de tarım işçisi olarak çalışan Nurten Doğancı da tarım işçilerinin ucuz olsun diye freni tutmayan, kapısı kapanmayan araçlarla taşındığını vurgulayarak, “Arabalar çok hızlı gidiyor, giden gelen araçlar selektörlerle bilgi veriyorlar birbirlerine. Biz 35 TL alıyoruz, dayıbaşları adam başına 20 TL alıyor. Bizim sırtımızdan para kazınıyorlar. Ne kahvaltımız var, ne akşam yemeğimiz. İşçiler, fakirlikten ses de çıkartamıyorlar. ‘Evde aç oturacağımıza en azından boğaz tokluğuna çalışırız’ diyorlar. Bazen paralarımızı bile alamıyoruz. Hayvandan farkımız yok” dedi.
Kaza hafta içi oldu diye şükrediyoruz
Genelde tarım işçisi olarak kadınların çalıştığını anlatan Doğancı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dayıbaşları civardaki herkesi bildikleri için telefonla haber veriyor. Gelmek isteyeni kapıdan arabayla alıyorlar. Mahalleden topluyorlar. Biz şükrediyoruz ki hafta içi oldu bu kaza. Eğer ki hafta sonu olsaydı ölenlerin çoğu öğrenci olurdu.”
‘Gelmezseniz amele çok’
“Bir daha iş bulamam ismimi yazmayın” diyen bir kadın ise günde 35 lira yevmiye ile çalıştıklarını ifade ediyor. “Altmış kişi bir arabaya binip gittiğimiz zaman oldu” diyen kadın şunları anlatıyor: “Polis varsa yolu değiştirip arabanın içinde bekliyoruz. Ne işe götürürlerse onu yapıyoruz. Bazen çapa yapmaya, meyve toplamaya gidiyoruz. Tuvalete gittiğimizde bile bazen azar işitiyoruz. Dayıbaşlarının çoğu da kadın. Biz bir şey söylediğimiz zaman, hakkımızı aramaya kalktığımız zaman, ‘gelmezseniz amele dolu’ diye bize tepki gösteriyorlar. Sonra kimsenin sesi çıkmıyor. İhtiyacı olmasa kimse gitmez ama herkesin ihtiyacı var. Ölenlerin hepsi aç susuz öldü. Sabahın 4’ünde ayazda kalkıyorlar insanlar. Öyle gidiyorlar. Bakalım o ölen insanlar akşam yorgunluktan yemek yiyebildiler mi? Hepsi aç aç öldüler. ”
İkizleri kaza ayırdı
Yaşamını yitiren 18 kişiden 14’ü için Nasreddin Hoca Mezarlığı’nda toplu cenaze töreni düzenlendi. Cenaze törenine Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Konya Valisi Muammer Erol da dahil yaklaşık 10 bin kişi katıldı. İkiz kardeş 24 yaşındaki Emel ve Meral Arslanalp, çeyiz alabilmek için elma toplamaya gidiyordu.
Kazada Emel Arslanalp öldü, bacaklarında kırıklar oluşan Meral Arslanap’ın tedavisi ise sürüyor. Tören alanında bulunan Nasreddin Hoca’yı eşeğe ters binerken gösteren heykelin, cenaze nedeniyle üstünün örtülmesi dikkat çekti.
En Çok Okunan Haberler
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- İstanbul'un 7 ilçesinde yarın su kesintisi uygulanacak
- İstanbul'da aile katliamı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- Malatya depremi: 'Endişe verici' diyerek uyardı!
- Hedefteki teğmenlerle ilgili yeni gelişme!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!