ABD’yi çevreleyen ırkçılık kâbusu

ABD’de gözler 3 Kasım’daki başkanlık seçimlerindeyken ülkede ırkçı yapılanmalara yönelik tartışmalar dinmiyor. Başkan adayları Trump ile Biden’ın geçen ay, seçim öncesi kozlarını paylaştıkları ilk canlı yayın tartışmasında da siyahlara yönelik polis şiddeti, aşırı sağ konusu ana gündem maddeleri arasındaydı.

Yayınlanma: 18.10.2020 - 05:30
ABD’yi çevreleyen ırkçılık kâbusu
Abone Ol google-news

Son kapışmaları ise bu kez Trump’ın koronavirüse yakalanıp iyileştiğinin duyurulması, ardından Biden cephesinin aynı stüdyoda önlem amaçlı karşı karşıya olmak istememesiyle farklı televizyon kanallarından destekçilerine aynı saatte seslenmeleriyle oldu. Karşılıklı suçlamalar yine hız kesmedi. İlk ve tek karşılıklı yapılan tartışmada Cumhuriyetçi kanattan Trump, Proud Boys adlı beyaz üstünlüğünü savunan ırkçı grubu kınamayı reddederek Demokrat rakibi Biden cephesine karşı daha önce de yaptığı gibi tehditsel olarak göstermeye çalıştığı sol üzerinden salvolara girişmişti. Ancak Proud Boys tutumu tepkilere neden olunca ertesi gün tüm ırkçı grupları kınadığı söylemine döndü.

Trump’ın aşırı sağ, beyazların üstünlüğünü savunan grupları kollayan söylemi yeni değil... ABD, koronavirüs salgını gölgesinde olsa da yaz aylarında ırkçılık karşıtı kitlesel protestolara sahne oldu. Eylemler ülkede seçimlere yaklaşılıp salgın nedeniyle bir ölçüde azalsa da hâlâ birçok bölgede tepki, öfke meydanlara taşıyor. Siyah vatandaş George Floyd’un polis tarafından öldürülmesinden, Wisconsin’de sırtından yedi defa vurularak ağır yaralanan Jacob Blake’e kadar birçok olay ABD’nin asırlardır üstüne kurulu olduğu ırkçı bakışı bir kez daha gözler önüne serdi. 

YAZ PROTESTOLAR İLE GEÇTİ

Bu yaz şirketler, beyaz olmayan çalışanlarına ayrımcı tutumlarından dolayı daha geniş çaplı tepkilerin merkezindeydi, birçok şehirde sahipleri siyah olan işletmelerden alışveriş yapılması yönünde kampanyalar başlatıldı ve sosyal medya üzerinden ırkçılıkla mücadeleye yönelik örgütlenme çabaları arttı. Bilgilendirme, doğru terimlerin kullanımı ve Amerika’da siyah olmanın tarihi tartışıldı. Youtuber’lar ve influencer’lar geçmişte yaptıkları düşüncesiz ve ırkçı davranışlar ve şakalardan dolayı özür diledi. New York, DC, Boston ve Portland gibi şehirlerde büyük protestolar bazen çatışmaya dönüştü ama genellikle polis sendikalarına bütçe akışının durmasının istendiği, “adalet olmadan barış olmaz” sloganlarının haykırıldığı, ülke çapında barışçıl protestolar düzenlendi. Haziran ve temmuz ayları Black Lives Matter-BLM (Siyahların Hayatı Önemlidir) hareketi için önemli ve umut verici aylar oldu. 

Veri analizi firması Civis Analytics’e göre, haziran ayında Floyd’un ölümü ile başlayan protestolara en az 15 milyon ABD’li katılmış. New York Times, BLM eylemlerinin ülke tarihindeki en büyük hareketlerden biri olduğuna işaret ediyor. Protestolar karşısında Trump’ın polisten yana, sert önlemler yanlısı çağrıları ise biliniyor. Trump yönetiminin Seattle ve New York için ‘“anarşist şehirler” nitelendirmeleri zaten politik olarak kutuplaşmış bir ABD’yi, gelecek ayki seçimlerden önce daha da uçlara itti. New York gibi Demokrat cephenin kalesi olan eyaletlerde Trump karşıtı kampanyalarda ırkçılık, göçmenler, çevre, sağlık hizmetleri ve adalet konuları merkezde. Ama birçok yorumda kim kazanırsa kazansın ülkenin damarlarına işleyen sistematik ırkçılığın sonlanması için uzun ve zorlu bir yolun olduğu görüşü dile getiriliyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler