AB raporunda dikkat çeken Türkiye ayrıntısı: "Çocuklar da iyi değil, hakları da"
Avrupa Birliği Komisyonu 2020 ilerleme raporu geçtiğimiz günlerde yayımlandı. Komisyonun, Avrupa Birliği’ne aday ülkelerin farklı açılardan değerlendirildiği raporun incelemeleri gündeme yansıdı. Rapora göre; Türkiye’nin hukukun üstünlüğü ilkesi, temel hak ve özgürlükler, yargı bağımsızlığı, ifade ve basın özgürlüğü konularında gerilediği ifade edildi. Çocuk hakları aktivisti Özge Üstün, raporda çocuk hakları ihlallerini değerlendirdi.
Avukat Özge Üstün raporun çocuk haklarıyla alakalı önemli kısımlarını Twitter’dan paylaştı. Üstün’ün rapora ilişkin değerlendirmeleri şu şekilde:
“1. Türkiye'de yaşayan Suriyeli çocukların okullaşma oranında iyileşme sağlandı, ancak Suriyeli çocukların hala %36,73'ü okula gitmiyor.
2. Cezaevi koşulları hala endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Cezaevlerindeki 2.500 çocuğun, 405'i annesiyle kalan çocuklar.
3. Çocuk yaşta erken evlilikler ve kadına karşı şiddet içerikli davalarda, ön yargı ve mağdurun suçlanması hala büyük bir endişe kaynağı.
4. Ensestteki artış, sivil toplum tarafından dile getirilmesine rağmen, yetkililer bunu görmezden geliyor ve politika üretmiyor.
5. Çocuk hakları konusunda, çok sınırlı bir ilerleme kaydedildi.
6. Çocuk yoksulluğu, çocuk işçiliği ve engelli çocukların durumları endişe kaynağı olmaya devam ediyor.
7. 2013-2017 Çocuk Hakları Ulusal Strateji Eylem Planı ve Çocuğa Karşı Şiddetin Önlenmesi Ulusal Strateji Planı hala güncellenmedi.
8. Eğitime etkin erişim ve çocuk adalet sisteminin desteklenmesi gerekli.
9. Özellikle Romanlara ve savunmasız gruplara yönelik şiddet ve cinsel taciz hala büyük bir endişe kaynağı olmaya devam etmekle birlikte, bu konuda çocuk koruma mekanizmaları çok sınırlı kalıyor.
10. Çocukların tutuklanmaya hala devam ettiği ve özellikle terör örgütü suçlarına ilişkin önemli sayıda çocuğun, uzun süre göz altında tutulduğu ve tutukluluk sürelerinin çok uzun olduğu.
11. Birleşmiş Milletler'e göre; engelli çocukların tam potansiyellerine ulaşmada sorun yaşadığı ve bunun sonucunda toplumdan dışlanma ile karşılaştıkları, fiziksel çevre eksiklikleri, destek
hizmetlerindeki yetersizlikler ile aktif ve pasif ayrımcılığın yaşamlarını zorlaştırdığı.
12. Uluslararası çocuk kaçırılmasına ilişkin davalarda kabul edilebilir bir azalma sağlanması için, Lahey Sözleşmesi'nin etkin bir şekilde uygulanması gerektiği ve uluslararası arabuluculuğa önem verilmesi gerektiği.
13. 2012'den bu yana ilk defa Mart ayında çocuk işçiliğine ilişkin verilerin yayınlandığı, ancak bu verilerin mültecileri içerip içermediği veya ne kadarının mülteci olduğuna ilişkin bir açıklama yapılmadığı.
14. Hane halkı yoksulluğu, olumsuz sosyal normlar, iş hayatının bakış açısı, etkisiz denetim mekanizması ve yaptırımların çocuk işçiliğini olumsuz etkilediği.
15. Çocuk işçiliğini ortadan kaldırmayı hedefleyen 2017-2023 ulusal programın bir etkisinin henüz görülmediği.
16. Göçmen çocukların, çocuk işçiliğine, özellikle tarım alanında giderek daha fazla dahil oldukları.
17. Eğitim alanında; özellikle kız çocukların eğitimine odaklanılarak, eğitimin, dezavantajlı grupları da kapsayıcı bir şekilde geliştirilmesi gerektiği.”
En Çok Okunan Haberler
- Narin Güran davasında ikinci gün sona erdi!
- 'Önümüzdeki 72 saat önemli, bir baba olarak...'
- Milyarlık vurgun iddiası!
- Hâkimin itirafı
- Erdoğan'dan 'sürpriz' 10 Kasım kararı
- 'Kurultay haktır, Genel Başkan padişah değildir'
- Erdoğan'dan kayyum için ilk açıklama
- '22 yılın yükünü sırtıma almam'
- Açıklayacağına söz verdiği 'gizli dosyalar' neler?
- CHP'den Oğuz Kaan Salıcı'ya sert yanıt