AB gemisi şarkılarla yürümüyor

AB gemisi şarkılarla yürümüyor

AB gemisi şarkılarla yürümüyor
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 31.05.2015 - 16:47

Kimimiz uyduruk müzik deyip ciddiye almıyor, pek çok kimse yarışmanın heyecanına kapılıp televizyonun karşısına çakılıyor. Eurovision Şarkı Yarışması’na en fazla ilgi gösteren ülkelerden biri İsveç.

Halkın yarışmaya ilgisi şöyle açıklanabilir. Çocuk yuvasından itibaren müzik aletleriyle haşır neşir olduklarından, herkes müzikle az ya da çok ilgili. Korolara katılımın en yaygın olduğu ülke İsveç. Yarışma düzenlemeyi ve eğlenmeyi de severler. Müzik sektörü, Avrupa’da İngiltere’den sonra en güçlü olan ülke. Eurovision Şarkı Yarışması’nın merkezi organizasyonundaki kilit isimler de İsveçlidir.

‘Avrupalı kimliği’

Müzikle bu kadar içli dışlı olan İsveç, Eurovision Şarkı Yarışması’na katılacak yarışmacıyı bölgesel yarışmalarda kazananların katıldığı finalde seçmektedir. Altı hafta süren bu maraton cumartesi akşamları televizyonda yayımlanmakta ve kazanan halk tarafından belirlenmektedir. Bu arada İsveçliler de uluslararası yarışma için iyice ısınmaktadır.

Måns Zelmerlöw, Viyana’ya bu süreçten geçerek gitti ve İsveç’e birincilik kazandırdı. İsveç böylelikle ilki 1974’te efsanevi ABBA topluluğu ile olmak üzere 41 yıl içinde altı kez Eurovision Şarkı Yarışması’nı kazanmış oldu. Bu kadar değil. İsveç yarışmalarda şarkıcılarının yanı sıra bestecileriyle de yarışıyor. Viyana’da ikinciliği kazanan Rus şarkıcı Polina Gargarin’in olduğu şarkının bestesi de İsveçlinin. Dahası, Gürcü, Azeri ve İspanyol şarkıcılar da İsveçlilerin besteleriyle yarıştılar. Eurovision Şarkı Yarışması bu tür müziği sevenler arasında heyecan yaratıyor ama uzmanlara göre bu yarışma müzikten çok Avrupalı kimliği ile ilgili.

Bilindiği gibi yarışma 1956’da başladı. O sırada Avrupa iki bloktan oluşmaktaydı. Berlin Duvarı yıkılıp Avrupa bütünleşince şarkı yarışmasının alanı da genişledi. Epey bir süredir İsrail de, Kafkas ülkeleri de yarışmaya katılıyor. Sevsek de, sevmesek de yarışma yüz milyonlarca kişi tarafından izleniyor. Çin televizyonu da bu yıl ilk kez yarışmayı yayımladı.

Bütünleşmiş bir Avrupa hayali ile yola çıkanların AB projesinin yanı sıra “Avrupalı kimliği” için Eurovision Şarkı Yarışması’nı başlatmaları demek ki boş bir çaba değilmiş. Zaten akademik çalışmalarda da yarışmanın, değişik Avrupa kültürleri arasında temas iletişim ve yakınlaşma amacı taşıdığına işaret ediliyor.

Televizyon karşısına oturanların ülkelerini temsil eden yarışmacılar için heyecanlanırken ortak Avrupalı kimliğini zaman içinde benimsemeleri bekleniyor. Ortak Avrupa vizyonunun kültürel entegrasyon sürecinde sınırlar, ulusal zıtlıklar yok sayılmakla birlikte yarışmada kurallara aykırı olarak politik mesajlar verilmek isteniyor. Ermeni şarkıcının Viyana’da “İnkâr Etme” adlı parçayla katılmak istemesi gibi.

Birlik gelecekten kaygılı

Kültürel cephede işler yolunda gitse de AB’nin geleceğinden endişe ediliyor. İflasın eşiğindeki Yunanistan Avro’yu bırakacak olursa AB öldürücü bir darbe yemiş olacak. Yunan şarkıcı yarışmada “Geri Gel ve Beni Kurtar” adlı parçasıyla AB kodamanlarına mesajını verdi. Avro’nun üzerinde kara bulutlar dolaşırken politik sorunlar da AB vizyonunu tehdit ediyor. İngiltere gelecek yıl AB üyeliği için “Tamam mı”, “Devam mı” halk oylaması yapacak. Finlandiya’da koalisyon hükümetinin AB Bakanlığı’na üyeliğe karşı olan Gerçek Finlandiyalılar partisinin lideri getirildi.

Eurovision Şarkı Yarışması 60 yaşında ve hâlâ gelişmekte. Avro ise 16 yaşında krizlerle yüz yüze. AB gemisi şarkılarla yürümüyor.

osman.ikiz@gmail.com


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler