500 avukatın destek yürüyüşü

Aralarında Türkiye'nin çeşitli yerlerinden 500 avukat Cizre'de yaşananları gözlemek için yola çıkmışlardı. Cizre'ye destek vermek, dayanışma göstermek ve birlik olmak için Cizre'ye gitmek isteyen avukatlar, Midyat çıkışında polis ve jandarma barikatıyla karşılaştı. Buradaki barikatları aşan 500'e yakın avukat patika ve dağ yollarından 20-25 km kadar yollarına yürüyerek devam ettiler.

Mardin Midyat'tan Mor Gabriel Manastırı'na kadar yürüyen topluluk, burada köylülerin temin ettiği TIR'larla Karalar Beldesi'ne doğru gittiler.

Görüşmelerin olumlu geçtiğini anlatan Avukat Murat Çelik; Barikatın kalktığını ve avukat kimliklerini gösterenlerin geçişlerine izin verildiğini söyledi. Çelik, "Karalar köylülerinin temin ettiği araçlarla İdil'e ulaştıklarını, yoğun bir denetim olduğunu ve anormal bir askeri kuvvet var." dedi.

 Cizre yolundaki avukatlar İdil'e ulaştı, yarın sabah 8'de Cizre için yola devam edilecek

'25 YILLIK MESLEK HAYATIMDA İLK DEFA BU KADAR AVUKATI BİR ARADA GÖRÜYORUM'

Cumhuriyet'e konuşan Avukat Murat Çelik, Mardin Midyat'ta barikatlarla önlerinin kesildiğini ve yaklaşık olarak 500 avukatın birlikte hareket ettiklerini söyledi. Çelik, "Midyat'taki barikatı aşınca dağ ve patikalardan yolumuza devam ettik, ve Mor Gabriel Manastır'ına kadar yürüdük" diye belirtti. 50 avukatın İstanbul'dan yola çıktıklarını ifade eden Çelik, "25 yıllık meslek hayatımda ilk kez bu kadar avukatı bir arada görüyorum" dedi.

'MÜLTECİ GİBİYDİK'

Murat Çelik sözlerini şöyle sürdürdü, "Midyat'ta 3 saat tutulduğumuz sırada HDP Eş Genel Başakanı Selahattin Demirtaş ve beraberindekiler barikatın kaldırılması için uzun çaba harcadı. Avukatların önemli bir bölümü cübbe ile yürüyorlar. Bulunduğumuz yer olan Karalar Beldesi ile İdil arasında 38 kilometre mesafe bulunuyor. Asıl olan hedefimiz Cizre ise 56 kilometre. Musa Anter'in kızı Rahşan Anter ile Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi de bizimle birlikte hareket edenler arasında. Barikat kalktığında Kamyon ve TIR'larla çıktığımız yola kaldığımız yerden devam ettik. Hareket ettiğimiz sırada mülteci gibiydik. Havasız dorselerin içinde epey zorlandık. Köylerin önünden geçerken hepsi terk edilmiş gibiydi. Yemek konusunda ise halkın bizlere çok yardımı oldu."