5 güvenli bölge hayal oldu

Türkiye, ‘güvenli bölge’ hayaliyle açtığı İncirlik Üssü’nden bugüne kadar IŞİD’e karşı sadece 10 operasyon yaparken, geçen zaman güvenli bölgeler hayalinin de daralmasına- küçülmesine neden oldu. Geçen yıl, Kobani’nin de yer aldığı en az 5 güvenli bölge isteyen Davutoğlu bu hayalini en son 3 bölgeye indirdi.

Başbakan Davutoğlu, New York’ta yaptığı açıklamada, “Bizde şu kapasite var: Konteyner kent şeklinde, hatta daha kalıcı bir şekilde Cerablus- Azez arası boşalsa 100’er bin kişilik 3 şehir kurabiliriz. Biz bunu Van depreminde kurduk. Maliyetini siz (AB) üstleneceksiniz, inşasını biz yapacağız. Türkiye’de toplama kampları gibi bir şeyi kabul etmeyiz” dedi.

Oysa Davutoğlu, geçen yıl, Ekim 2014’te güvenli bölgeler için sınırları şöyle çizmişti: “Biz bunun (güvenli bölgelerin) belli yoğunluklu nüfusların olduğu yerlerde, mesela Halep’in kuzeyinde olması lazım. Çünkü Halep’te hem rejim saldırıları var, hem IŞİD saldırıları var. Halep’le Türkiye sınırları arasında olması lazım. İdlib’in Türkiye sınırına yakın yerlerinde, aynı şekilde Lazkiye’nin kuzeyinde, yine Haseke’de belli bölgelerde, şu anki Cerablus bölgesinde, Aynul Arap’da.. BM’nin belirlemesi en doğru olanıdır."

Hayal bölge

Davutoğlu’nun iddiaları arasında Halep’in düşmesi halinde milyonlarca kişinin Türkiye sınırına akacağı da yer alıyordu. Ancak geçen zamanda çoğu kişi bu bölgeden Şam ve çevresine göç etti; Suriye’de yerlerinden edilenlerin sayısı arttı. Temmuz’dan bu yana sadece AKP tarafından sunulan ancak Washington tarafından yalanlanan güvenli bölgenin oluşumunun aşama aşama gerçekleşeceği belirtilmişti. Ankara’nın hayali, eğitilip donatılan güçlerin, sağlanacak hava desteğiyle aşama aşama Azez-Cerablus’ta bölgeleri ele geçirmesi, ardından bu bölgeyi sahada bulunan muhalif gruplarla beraber korumaya alması ve ardından da bu bölgelere Suriyelilerin yerleştirilmesiydi. ABD bu fikri asla kabul etmedi ve söz konusu bölge için ‘IŞİD’den arındırılmış bölge’ ifadesini kullanmakla yetindi.

Davutoğlu, Temmuz’da Partisinin MKYK toplantısında, “Güvenli bölge kuracağız. IŞİD’den arındırılmış bir bölge olacak. PYD’nin de Fırat’ın batısına geçmesine izin vermeyeceğiz. Türkiye’deki Suriyeli mülteciler, bu güvenli bölgeye yerleştirilecek” demişti. Yıllarca “Öncelik Esad” diyerek İncirlik’i açmayan Türkiye’nin, ABD’nin “Öncelik IŞİD” prensibini kabul etmek zorunda kalmasının ve ABD ile ortak operasyonlara başladığını duyurmasının ardından sahada somut hiçbir ilerleme sağlanamadı.