4 milyar Avro’luk yatırım beklemede
Türkiye güneş cenneti ama enerjideki payı sadece yüzde 0.95. İstikrarsızlık ve yüksek maliyetler yeni yatırımların yapılmasını frenliyor.
Güneş kuşağında bulunan Türkiye’de enerji ihtiyacının büyük bir bölümü kömür, petrol ve doğalgaz gibi fosil yakıtlardan karşılanırken, güneş enerjisinin payı yüzde 1 bile değil. Yaklaşık 944 santralın üretimi 750 megavat’ı (MW) bulurken, Türkiye’ye göre daha az güneş ışığı alan Almanya’nın üretimi ise neredeyse 45 kat daha fazla. Türkiye’nin günlük ortalama 7.5 saat güneş alan bir ülke olmasına rağmen güneş bile görmeyen ülkelerden geri kalmasının ardındaki nedenler ise bürokrasi, yüksek yatırım maliyetleri ve finansman sıkıntısı. Şu anda onaylanıp, bağlantı anlaşması imzalanan yaklaşık 4 milyar Avro’luk proje uygun finansman bulunamaması ve bürokratik engeller yüzünden devreye alınamıyor.
Uluslararası Güneş Enerjisi Topluluğu Türkiye Bölümü (GÜNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Kemal Gani Bayraktar, Türkiye’nin güneşten elektrik enerjisi üretim potansiyelinin en az 500 bin megavat olduğunu belirterek, “Bu, ülkemizin yenilene bilir enerji kaynakları içinde erişilebilir en yüksek potansiyel kaynak. Toplam 790 km’lik bir alana yayılacak güneş modülleriyle Türkiye’nin şu andaki elektrik ihtiyacının tamamını karşılamak mümkün” dedi.
Maliyeti yüksek
Bayraktar, 2015 sonu itibarıyla toplam 2 bin 345 mw gücünde 2 bin 750 adet lisanssız güneş enerjisi santral projesinin onaylandığını ve 249 mw gücünde 362 lisanssız güneş enerjisi santral projesinin kurularak işletmeye alındığını ifade etti. Yatırım maliyeti ve koşulları hakkında da bilgi veren Bayraktar, “Yatırım maliyetleri konusunda arazi uygulamaları ve çatı uygulamalarını farklı değerlendirmek gerekir. Malzeme veya teknik özellik olarak fark olmasa da çelik konstrüksiyon ve işçilik detayları, çalışma ortamı, ölçek ekonomisi önemli farklılıklar olabiliyor. Arazide yapılan 1 mw’lık bir kurulumun maliyeti yaklaşık 1 milyon Avro, 3-5 kw’ lık çatı kurulumlarının maliyeti de watt başına yaklaşık 2 Avro civarında. Arazi kurulumlarında yatırımın geri dönüş süresi yaklaşık 7 yıl iken çok daha küçük kurulumlarda ise bu süre yaklaşık 10 yıla kadar uzuyor” dedi.
Bayraktar, gelecekte yenilenebilir enerji yatırımlarının artacağını belirterek, “2015- 2019 Strateji Planı’nda, güneşten elektrik üretiminin 2019’da en az 3 bin, 2023 ‘de ise 5 bin megavata yükselmesi planlanıyor."
Finansman bulamayan projeler yarıda kalıyor
Sektörde büyümenin tamamının lisanssız güneş enerjisi yatırımları ile sağlandığını kaydeden Bayraktar, yatırım sürecinde yaşanan sıkıntıları şöyle aktardı: “Yatırımların tamamına yakınının lisanssız üretim yönetmeliği kapsamında yapılmış olmasının ana nedeni, lisans yönetmeliğine göre başvuru işlemlerinin beklenenden fazla olup çok yüksek bedellerin ödenmesi gerekiyor. Bugüne kadar 5 mw Erzurum’da 8 mw Elazığ’da olmak üzere 13 mw kurulum gerçekleşti. Geri kalan projeler dolar TL paritesi yatırımı ekonomik hale getirinceye kadar bekleyecek veya firmalar teminatlarından vazgeçip yatırımlarını sürdüremeyecek. TEDAŞ onay süreçlerinin uzunluğu yanında trafo merkezlerinde yer olmaması en önemli engel olarak değerlendirilebilir. Projesi onaylanıp bağlantı anlaşması imzalanan yaklaşık 4000 mw’lık proje olmasına rağmen kişiler uygun finansman bulamadıkları veya ellerindeki projeleri satmaya çalışmaları nedeniyle yatırımlar halen yapılmayı bekliyor.”
GÜNDER Başkanı Dr. Kemal Gani Bayraktar, güneş enerjisi yatırımlarının artırılması için hükümetten beklentilerini şöyle sıraladı:
* Enerji kullanımında, yatırımında ve destekleme mekanizmalarında öncelik yerli ve temiz yenilenebilir enerjide olmalı.
* Mesleki eğitim altyapısı güncellenmeli, meslek liseleri ve meslek yüksek okulları müfredatı yeniden oluşturulmalı.
* Yatırım maliyetlerini doğrudan etkileyen finans koşulları iyileştirmeli. Bankaların özellikle teminat koşullarını, sigortaların da poliçe koşullarını gözden geçirerek iyileştirmesi sağlanmalı.
* Başta yeniden inşa edilecek kent alanları olmak üzere tüm kentsel dönüşüm kampuslarında büyük ölçekli güneş ısıl sistemlerin kullanımı zorunlu olmalı.
* Kamu kurumları (idari binalar, askeri birlikler, hastaneler, öğrenci yurtları, cezaevleri, yatılı okullar, öğretmenevleri, orduevleri, vb. gibi) başta olmak üzere tüm yeni binalarda güneşten sıcak su üretimi, ısıtmada ve soğutmada güneş enerjisinin kullanımı zorunlu hale getirilmeli.
* Özellikle enerji ihtisas bölgeleri ile ilgili lisans başvuru şartları şeffaf ve adil olmalı. Önlisans başvuru yönetmeliği, ölçüm şartı gibi gereksiz bürokrasiden arındırılmalı.
Çin başı çekti
Güneş enerjisinde dünyada en büyük kurulu güç 2015 sonu itibarıyla 43.5 GW (Gigawatt) ile Çin’de bulunuyor. Çin’i 39.7 GW ile Almanya, 34.4 GW ile Japonya, 25.6 GW ile ABD izliyor. AB’de kurulu güç ise 100 GW’ı aştı. Sadece 2015 yılında Çin’de 15.2 GW, Japonya’da 11 GW, ABD’de ise 7.3 GW yeni kurulum gerçekleşti. Türkiye’nin güneş enerjisi potansiyeli ise birçok ülkeden yüksek olmasına rağmen kurulu gücü yaklaşık 750 mw düzeyine henüz ulaştı.
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- İlk kez tek bir fotonun nasıl göründüğü gösterildi
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- Yıkılması gerekiyor!