3 yıl önce piknikte kaybolan Alaattin öldü mü, yaşıyor mu?

İzmir’in tatil beldesi Çeşme Alaçatı’ya 8 Temmuz 2017 tarihinde 7 aylık hamile eşi, annesi, babası ve kardeşiyle giden Alaattin Aracı, gece boyunca eğlendi, çadır kurdu. Gece saat 04.00 sıralarında sosyal medyadan canlı yayın yapan Aracı, eşinin ısrarına rağmen yanında getirdiği şişme botla denize açıldı. Bir firmada motosikletli kurye olan Aracı, Deliklikoy mevkiinde 40 dakika sonra gözden kayboldu. Oğullarının gelmemesi üzerine aile sahil güvenlik komutanlığı ve jandarmaya haber verdi. Ekiplerin arama çalışmaları sonrası Aracı’nın şişme botu ve terliği ilçenin 15 kilometre güneyinde bulundu. Günlerce kayıp olduğu yere giden Aracı ailesi oğullarından hiç bir ize rastlayamadı. Son çare olarak botla Sakız Adası’na gitmiş olabileceğini düşünerek konsolosluklarla başvuru yapıldı. Yunanca afişler bastırıldı. Yapılan araştırmada 3 yıl boyunca cesedine ulaşılamadı.

Üç yerde görüldü

Oğlunun cesedini dahi bulamayan aile, “Denizde boğuldu ve öldü” diye tam umudunu kesmişken 9 Mayıs 2018 tarihinde Karabağlar’da bir tanıdığı tarafından kayıp genç Alaattin sokakta görüldü. Aileye haber verilmesiyle işyerinin kamera görüntülerine ulaşıldı. Görüntüyü izleyen ve oğulları olduğundan emin olan aile Alaattin’in yaşadığına inandı. Tekrar umutlanan aile yaptığı araştırmada Bodrum’da plajda ve Bornova Küçükpark semtinde kafede otururken oğullarına ait başka görüntülere ulaştı. Üç görüntüde görünen kişinin Alaattin Aracı olduğu belirlendi.

Yaşıyor mu?
Cesedine ulaşılamayan Aracı’nın yaşayıp yaşamadığı akıllarda soru işareti bıraktı. Aile hastane, Emniyet ve SGK kayıtlarını inceletti, an- cak adına herhangi bir işlem yapıl- madığını öğrendi. Oğlu kaybolduk- tan sonra hayatlarının kâbusa dön- düğünü söyleyen baba Selami Aracı, şöyle konuştu: “Oğlumu bulmak için denemediğim yer kalmadı. ‘Öldü’ diye düşünürken, üç ayrı yerde görüntülerine ulaştık. Görüntülerdeki kişi oğlum Alaattin’e çok benziyor. Ancak, neden bizden ve ailesinden kaçıyor onu anlamış değiliz. Eğer eve dönmeyecekse, sadece yaşadığından emin olalım. Bu şekilde, her gün oğlumuz ‘öldü mü, yaşıyor mu?’ diye umutla bekliyoruz. Kendisinden geriye kalan şişme bot ve terlik dışında hiçbir şey yok.”